Tgrt Haber
24 Nisan 2021 09:07

"Soykırım" iddiaları yalanlara dayanıyor

Yabancı tarihçi ve uzmanlar, Ermenilerin 1915 olayları iddialarının gerçeklerle alakası olmadığını belirterek “‘Soykırım’ iddiaları temel gerçekleri yalanlama, uyarlama ve çarpıtmalara dayanıyor” görüşünü dile getiriyor.

"Soykırım" iddiaları yalanlara dayanıyor
soykırım iddiası,,sözde sözkırım,,ermeniler,,osmanlı,,türkiye,

Ermenilerin 1915 olayları iddialarına ilişkin araştırmalar yürüten bazı yabancı uzman ve tarihçiler, bu iddiaların somut kanıtlar yerine, gerçekleri yalanlama ve çarpıtmalara dayandığını ifade ediyor. 1915 olaylarıyla ilgili birçok yayını bulunan İrlandalı tarihçi Dr. Pat Walsh, 1915 olaylarının, büyük tahribat oluşturan bir dünya savaşı çerçevesinde gerçekleştiğini kaydetti. Gelişmelerin Birinci Dünya Savaşı bağlamında ele alınması gerektiğini kaydeden Walsh, Osmanlı İmparatorluğu’nun İtilaf Devletleri tarafından uğradığı saldırı sonucu varoluşsal bir krizle karşı karşıya kaldığı bir dönemde, Ermeni devrimci grupların isyana geçtiğini hatırlattı.

OSMANLININ PLANI VE NİYETİ YOKTU
Walsh “Ermenilerin yerlerinin değiştirilmesi, Ermeni devrimci grupların siyasi hedeflerini elde etmek için harekete geçmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan bir durumdur. Osmanlının, Ermenileri yok etmeye yönelik bir planı ya da niyeti olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur” dedi. Osmanlı literatüründe de böyle bir niyet ya da hedefin olduğuna dair bulgu olmadığını vurgulayan Walsh “Osmanlı gibi dört taraftan işgal tehdidi altında olan ve içeride isyanla karşılaşan her devletin benzer bir şekilde davranacağına dair şüphe yoktur” diye konuştu. Osmanlının yer değiştirme kararının, savaş şartlarında gerçekleştiğine işaret eden Walsh “Tarihçiler, 1914 Birinci Dünya Savaşı’nın genel tarihi bağlamını göz ardı ederek karmaşık olayları saptırmamalı ve basitleştirmemeli” uyarısında bulundu.

YALAN, UYARLAMA VE ÇARPITMA
Ermeni terörü konusunda çalışmalar yapan ABD’deki Coastal Carolina Üniversitesinden Doç. Dr. Christopher Gunn da gelecekte de şiddeti önlemek ve 1915’ten bu yana geliştirilen farklı söylemleri birleştirmek adına Türkler ve Ermenilerin, geçmişleri üzerinde uzlaşı sağlaması gerektiğini ifade etti. Avrasya İncelemeleri Merkezi araştırmacısı Fransız tarihçi Dr. Maxime Gauin ise “‘Soykırım iddiaları Andonian belgeleri ya da Mevlanzade Rıfat’ın kitabı gibi temel gerçekleri yalanlama, uyarlama ve çarpıtmalara dayanıyor” değerlendirmesinde bulundu.

İDDİALARIN YASAL DAYANAĞI YOK
Gauin, söz konusu iddiaların, Osmanlının yaklaşık 500 bin Ermeni’yi tehcirden muaf tuttuğunu, devletin şiddet ve mahkûmiyeti yasaklayan emirlerini ve 1915 Ekim-1917 Ocak tarihlerinde Ermenilere yönelik suç işlediği düşünülen 1.387 Osmanlı Müslümanın yargılanması gibi gerçekleri görmezden geldiğini kaydetti. Gauin " ‘Soykırım’ iddialarının hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır” dedi.

ASIL SOYKIRIMI ERMENİLER YAPTI
Ermenilerin Birinci Dünya Savaşı sırasında silahsız sivillere yönelik katliamları, toplu mezar kazılarıyla gözler önüne serildi. Kazılarda elde edilen bulgular, Ermeni çetelerin Müslüman ahaliyi insanlık dışı işkencelerle katlettiğini kanıtlıyor. Fotoğrafta 28 Mayıs 2003’de Iğdır’ın Tuzluca ilçesi Gedikli köyünde 1919 yılında Ermeniler tarafından öldürülen Türkler’e ait iskeletler görülüyor. Kanıtlar, asıl soykırımı Ermenilerin sivil Türklere yaptığını gözler önüne seriyor.

"ERMENİLER AİLEMDEN 6 KİŞİYİ KATLETTİ"
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir “Ermeni soykırımı değil, Türk milleti cephedeyken, Ruslarla savaşırken bizi arkadan vuran, binlerce insanımızı katleden Ermenilerin Türk soykırımı söz konusu olmuştur” dedi.

Hınçak-Taşnak çetelerinin binlerce günahsız Müslüman Türk’ü katlettiğini anlatan Aydemir “Bunlardan bazıları da benim ailemden, dedelerimden 6 isim. Dede derken, aklınıza yaşı kemale ermiş 60-70 yaşında insan gelmesin, 10’lu yaşlarda çocuk, bunlar” dedi. İddia edilenlerin tam tersinin yaşandığının altını çizen Aydemir, “Ben, 24 Nisan’ı Türk milletine uygulanan Hınçak-Taşnak çetelerinin soykırım günü olarak ifade ediyorum. Çünkü Hınçak-Taşnak çetelerinin yapılarını, o gün, yasakladığımız gündür. Onlarda açtığımız yara da bundan dolayı çok derindir. Yoksa tehcir diye bir dertleri yoktur. Çünkü tehcir, onlar da biliyorlar ki, insani bir yaklaşımdır” ifadelerini kullandı.

"SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI İDDİASI KURGUDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL"
Yaklaşık 170 bilimsel çalışmaya imza atan “20. Yüzyılda Uluslararası Ermeni Terörizmi Tarihi” kitabının yazarı Rus tarihçi Prof. Dr. Oleg Kuznetsov, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını, değerlendirdi.

Kuznetsov, 1. Dünya Savaşı sırasında Ermeni çetelerin Osmanlıya karşı faaliyetler sürdürdüğünü hatırlatarak “Doğal olarak Ermeniler, savaş hattına uzak bölgelere sevk edildi. Ermenilerin birçoğu Kuzey Irak’a ve bugünkü Lübnan bölgesine gönderildi. Bu yüzden Osmanlının 1915’te Ermenilere yönelik eylemlerinin sıra dışı olduğunu söylemek fantezidir” diye konuştu. Ermeni soykırımı iddialarının Türkiye’nin NATO’ya üye olmasından sonra SSCB tarafından başlatıldığını kaydeden Kuznetsov, Ermenilerin, Rus okullarında çok sayıda tez yazdığına, bu tezlerle soykırımın yaşandığını doğrulayamadıklarına dikkati çekti.

"1915'TE 1,5 MİLYON ERMENİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Araştırmacı-Yazar Mehmet Arif Demirer, Türklerin 1 milyon 500 bin Ermeni’yi öldürdüğünün iddia edildiğini hatırlatarak “1915’te Türklerin 1,5 milyon Ermeni’yi öldürmesi mümkün değil. 1,5 milyon Ermeni’yi 7 ayda öldürmenin imkânı yok. Hitler, 2. Dünya Savaşı’nda 4,5 yılda 6 insan öldürme kampı kurarak 3 milyon Yahudi’yi öldürdü. Biz, 7 ayda 1,5 milyon Ermeni’yi hangi silahla, hangi cephaneyle öldürmüş olabiliriz? Asker de yok bölgede, hepsi Çanakkale’de” dedi. Demirer, 1921’de hayatta olan Ermenilere ilişkin 5 belgenin bulunduğunu, bunların iki tanesinin ABD Dışişleri Bakanlığı arşivi, ikisinin Ermeni kökenli Amerikalı profesörün yayını, bir tanesinin ise Cemiyet-i Akvam Birleşmiş Milletler Raporu olduğunu aktararak, bunlara bakarak 1 milyon 586 bin Ermeni’nin hayatta kaldığını belgelediğini dile getirdi.

Ermenilerin iddia ettiği rakamın gerçeği yansıtmadığının altını çizen Demirer, şunları kaydetti: 486 bin Ermeni, Sevk ve İskan Kanunu çerçevesinde Suriye’ye sağ salim vardı. 400 bin de Rusya’ya kaçtı, izin istedi geri gelmek için. Sevk ve İskan Kanunu’na tabi olmayan 300 bin, Müslümanlaştırılmış 200 bin Ermeni var. 200 bin de Mart 1918’de Doğu Anadolu’da özerklik talep eden Ermeni var. Bunların belgesi var. 1 milyon 586 bin Ermeni ölmemiş.

Soykırım iddialarını “bataklık” olarak nitelendiren Demirer “O bataklık, yalan bataklığı. Yalan bataklığından çıkın. O bataklık 31 ülkeye kendisini inandırmış. Değişik bir yöntem lazım yenilerini durdurmak için. Şu anda İsrail Parlamentosu Knesset de aleyhimizde bir karar almaya hazırlanıyor” dedi.

"ACILARIMIZ BAZI DEVLETLERCE POLİTİKALARINA ALET EDİLİYOR"
Türkiye Ermenileri 85. Patriği Sahak Maşalyan, 1915 olaylarıyla ilgili bir açıklama yaparak “Halkımızın acısının bazı ülkelerce gündelik politik amaçlara alet edildiğini görmek bizi üzmektedir” dedi. Maşalyan, şunları kaydetti: Recep Tayyip Erdoğan, bu vesileyle mesajlar yayımlayan yegane devlet büyüğü oldu. Bu mesajlarda acımızı paylaşan bir ruh ve sürgün döneminde hayatlarını kaybeden halkımız evlatlarının anısına dair bir saygı göze çarpmaktadır. Keşke kendilerinin önerdiği ortak tarih komisyonu oluşturulabilseydi. Ermenistan ve Türkiye arasında anlaşma protokolleri keşke hayata geçirilebilse, sınırlar açılabilseydi. O zaman Karabağ çatışmasının çözümü de farklı bir mecraya taşınabilirdi. Yine de geç kalındığını düşünmüyoruz. Cumhurbaşkanımızın Kafkasya için önerdiği ‘6 devletli bir barış havzası oluşturma’ projesi, bu bölgedeki halklara 100 yılın barışını getirebilir... 10 yıllardır bu konunun, parlamentoların gündemine taşınmasının neden olduğu gerginlikler, iki halkın yakınlaşmasına hizmet etmemektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...