Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
07 May 2019 09:10

Yakın tarihin tabularını yıktı

Büyük dava adamı tarihçi Mısıroğlu, ardında yeri doldurulamayan izler bıraktı.

Yakın tarihin tabularını yıktı
kadir mısıroğlu

Çoklu organ yetmezliği sebebiyle önceki gece aramızdan ayrılan tarihçi, yazar, fikir ve dava adamı Kadir Mısıroğlu, Büyük Çamlıca Camii’nde son yolculuğuna uğurlandı. Sevenleri, caminin avlusunu üstadı ahirete uğurlamak için doldurdu. Mısıroğlu’nun cenazesi evvela Çengelköy’deki evine getirildi. Burada helallik alındıktan sonra Türk bayrağına sarılı tabutu, üç gün önce resmî açılışı yapılan Büyük Çamlıca Camii’ne götürüldü. İkindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Nasuhi Mehmet Efendi Haziresi’ne defnedildi.

VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILDI
Yeri doldurulamayacak izler bırakan Kadir Mısıroğlu, 1933 yılında Trabzon’un Akçaabat ilçesinde doğdu. Heyacanlı, çok okuyan bir öğrenciydi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Üniversite yıllarında yayıncılık yapmaya başladı. 1964’te Sebil Yayınevini kurdu. Öğrenci yurtları açtı. Sonra tarihe merak saldı. Büyük tartışma oluşturan ilk kitabı “Lozan Zafer mi, Hezimet mi” toplatıldı. Konferanslarında anlattıkları sebebiyle hapis ve sürgün cezası aldı. Cezaevi macerasından sonra Sebil dergisini çıkardı. 1977 seçimlerinde milletvekili adayı oldu ama seçilemedi. 12 Eylül’den sonra 30’dan fazla ağır cezalık davayı ardında bırakarak yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. 12 Eylül’ün faşist yönetimi tarafından vatandaşlıktan atıldı. 11 yıl gurbette kaldı. 1991’de affedildi ve yurda döndü.
Kadir Mısıroğlu, kitaplarıyla bir nesle Osmanlıyı sevdirdi. Yakın tarihin ‘yasaklı’ kabul edilen konularını işledi. Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci’ye göre “Mısıroğlu, Türkiye’deki yakın tarihe dair tabuları yıktı. O, doğru bildiği şeyden asla şaşmadı. İnsanlara ve şartlara göre hareket etmedi, eğilip bükülmedi. Bir misyon ve aksiyon adamıydı. Çok insan tanıyan, kültürlü bir insandı. Ehlisünnet itikadında, ananevi değerlere bağlı bir Müslümandı. Mezheplere, tasavvufa ve Osmanlının değerlerine bağlıydı. İnsanların yanlış ve eksik bildiği kısımlar üzerinde durdu. Bunları delilleriyle yeniden ortaya koymaya çalıştı. Bunlar bazılarının hoşlanmadığı sahalar olduğu için taraflı bir tarihçiymiş gibi görüldü. Hâlbuki öyle değildi. Mısıroğlu’nun kitapları sağ kitlenin mutlaka okuduğu ve haberdar olduğu eserlerdi.”

‘HÜSEYİN  HİLMİ BEY’YE MEDYUN-U ŞÜKRANIM’
Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, Kadir Mısıroğlu’nun Hüseyin Hilmi Işık’la olan yakınlığını da şöyle anlattı: “Kendisi yıllar evvel, yurt işletirken kurslarda ders veren merhum Hüseyin Hilmi Efendi ile tanıştı. Her ikisi de Osmanlı değerlerine bağlı oldukları için aralarında bir yakınlık meydana geldi. Her zaman iyi münasebet içinde oldular. Kadri Mısıroğlu ‘Bende yakın tarih bilgisinin teşekkül etmesinde en büyük amillerden biri Hüseyin Hilmi Işık ve arkadaşlarını tanımamdır. Bu sebeple Abdülhakim Arvasi’yi de tanıdım. Kendilerine medyun-u şükranım’ demişti. Hilmi Efendi de Mısıroğlu’nu bir ‘İslam Mücahidi’ olarak görür, sever ve sayardı.”

 ‘KRAL ÇIPLAK’  DEDİ
Tarihçi Mehmet Fatih Can Kadir Mısıroğlu’nun “kral çıplak” diyen bir adam olduğunu ifade etti. Can şöyle dedi: Zulüm dönemlerinde meydanda ve sahnede olan, zor zamanlarda konuşan bir adamdı. Her türlü baskıya rağmen yakın tarihin gerçeklerini fiili ve yazılı olarak arka planıyla deşifre etti. ‘Aslında ne olmuştu?’ sorusunun cevabını verdi. Muazzam bir zekâsı ve hafızası vardı. Çok yönlüydü. Sadece tarihçi değildi; hukuk, fıkıh, akaid, edebiyat da bilirdi. Hatıra ummanıydı. Bu yönü bile tek başına onu büyük yapmaya yeter. Hayatı kavga ile geçti. Hayatı put kırıcılıkla geçti. Mücahitti. Yakın döneme kadar savcılık tahkikatları vardı. İnandığından asla taviz vermedi. Aşağılık kompleksi duymadı. Osmanlının son nesil temsilcilerindendi. ‘Ben Osmanlı adamıyım’ diyor, çağımıza reddiye olsun diye fes takıyordu. Kadir gecesinde doğdu, ramazanda aramızdan ayrıldı.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...