Aşık Veysel Doodle oldu! | Aşık Veysel kimdir hayatı ve sözleri neler?
Bugün çok anlamlı bir gün. Ünlü halk ozanımız Aşık Veysel'in doğum günü, Google'da bugün Aşık Veysel'i unutmadı. Aşık Veysel Doodle oldu! | Aşık Veysel kimdir? Kaç yaşında nereli? İşte Aşık Veysel'in hayatı ve sözleri
Aşık Veysel Doodle oldu! | Aşık Veysel kimdir? Hayatı ve sözleri haberimizde. Bugün çok anlamlı bir gün. Ünlü halk ozanımız Aşık Veysel'in doğum günü, Google'da bugün Aşık Veysel'i unutmadı. İşte Aşık Veysel'in hayatı ve sözleri
Türk halk ozanı Aşık Veysel doodle yapıldı. Google ana sayfasında ''doodle'' olarak adlandırılan logoda, Aşık Veysel'in bağlama çalarkenki halinin yanı sıra kilim motifleri yer alıyor.
AŞIK VEYSEL KİMDİR? HAYATI VE SÖZLERİ | İŞTE AŞIK VEYSEL'İN HAYATI
Ünlü halk ozanı Veysel Satıroğlu yani mahlasıyla Aşık Veysel 25 Ekim 1894 tarihinde Sivas'ta doğdu. İki kız kardeşinide o zamanlar yaygınlaşan çiçek hastalığından kaybeden Aşık Veysel, bu hastalığa 7 yaşında yakalandı ve iki gözünü de kaybetti.
Aşık Veysel, babasının oyalanması için aldığı bağlama ile önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı. 1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başladı. Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970'li yıllarda Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı.
EN GÜZEL AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU SÖZLERİ
Güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa.
Seversin, alırsın, karın olur / Seversin, alamazsın, karasevdalın olur.
Anlatamam derdimi dertsiz insana, Dert çekmeyen dert kıymetin bilemez.
Taş olsam yandım idi. Toprak oldum da dayandım.
Şu geniş dünyaya sığmayan gönül, şimdi bir odaya kapandı kaldı.
Cahil insan gül ise de koklama.
Ne varise sende bende Aynı varlık her bedende Yarın mezara girende Sen toksun da ben açmıyım.
Sen bilmezssin.. O bilmez.. Hiç kimse bilmez, bilemez.. Hatta Ben bile. Bir tek paşa gönlüm bilir.
Dünyaya gelmemde maksat ne idi: Bir sadık dost.
Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı. Ben babamı sen ustanı unutma.
Ademi sürdün bakmadın.Cennette de bırakmadın. Şeytanı niçin yakmadın? Cehennemin var da senin.
Veysel gönülden ayrılmaz. Kahi bilir kahi bilmez. Yalan dünya yarsız olmaz. İster saçı sırma gönül
Bu alemi gören sensin. Yok gözünde perde senin. Haksıza yol veren sensin. Yok mu suçun burada senin
Sofular haram demişler, bu aşkın şarabına. Ben doldurur, ben içerim, günah benim kime ne!
Beni hor görme kardeşim. Sen altındın ben tunç muyum? Aynı vardan var olmuşuz. Sen gümüşsün ben saç mıyım? Ne varise sende bende. Aynı varlık her bedende. Yarın mezara girende, sen toksun da ben aç mıyım?
Benim sana verebileceğim çok bir şey yok
aslında. Çay var içersen, Ben var seversen, Yol var gidersen.
Şu geniş dünya’ya sığmayan gönül, bir odaya kapandı kaldı.
İtimat edersen benim sözüme Gel birlik kavline girelim kardaş Birlik çok tatlıdır, benzer üzüme İçip şerbetini duralım kardaş.
Herkim olursa bu sırra mazhar. Dünyaya bırakır ölmez bir eser. Gün gelir Veysel’i bağrına basar. Benim sadık yarim kara topraktır.
Ay geçer yıl geçer uzarsa ara, giyin kara libas yaslan duvara, yanından göğsünden açılır yara, yâr gelmezse yaraların elletme.
Aldanma cahilin kuru lafına, kültürsüz insanın kulu yalandır. Hükmetse dünyanın her tarafına, arzusu hedefi yolu yalandır.
Karadeniz gibi kükrer coşarsa. Dalgası gelince yaman aşıklar. Hırs gelip de ayranlığı şişerse. Kaybeder irade, dümen aşıklar.
İyi demez kötü demez metheder. Bakarsın ki bir tel kırmış çat eder. Sorsan baksan aşka binmiş at eder. Yorulup yollarda kalan aşıklar.
Gam leskesi saf saf oldu. Hep sözlerim boş laf oldu. Senin yolunda mahv oldu. Gençliğimin çağı benim.
Sensin derdine düştüğüm. Hayal oldu konuştuğum. Her gün yediğim içtiğim. İçerimde ağu benim
Çalıştım kadehim dolduramadım. Kimseye halimi bildiremedim. Gönlümün arzusunu aldıramadım. Dileğim hekime deyvermediler.
Ala gözlü benli dilber. Bir gün gelsen bize doğru. Seni sevdim can u dilden. Çekme kendini naza doğru. Ne pervam var ne de perdem. Sanma beni hali bir dem. Söyler seni teller her dem. Kulak versen saza doğru.
Allah birdir Peygamber Hak. Rabbül alemindir mutlak. Senlik benlik nedir bırak. Söyleyim geldi sırası. Kürt’ü Türk’ü ve Çerkes’i. Hep Adem’in oğlu kızı. Beraberce şehit gazi. Yanlış var mı ve neresi?
Dokuz ay koynunda gezdirdi beni. Acı tatlı zahmetime katlandı. Uçurdu yuvadan yürüttü Anam. Anaların hakkı kolay ödenmez. Analara ne yakışmaz ne denmez. Kan uykudan gece kalkar gücenmez. Emzirdi salladı uyuttu Anam.
Aslıma karışıp toprak olunca. Çiçek olur mezarımı süslerim. Dağlar yeşil giyer bulutlar ağlar. Gök yüzünde dalgalanır seslerim. Ne zaman toprakla birleşir cismim. Cümle mahluk ile bir olur ismim. Ne hasudum kalır ne de bir hasmım. Eski düşmanlarım olur dostlarım.
Aşkın beni elden ele gezdirdi. Çok dolandım bulamadım eşini. Beni candan usandırdı bezdirdi. Tuzlu imiş yiyemedim aşını. Benim ile gezdin beni arattın. Beraber oturup beraber yattın. Türlü türlü güllerinden koklattın. Aşık ettin güle bülbül kuşunu.
Bir yar için diyar diyar dolandım. Yoruldum da Çamlıbel’e yaslandım. Irmak oldum çalkalandım bulandım. Duruldum da Çamlıbel’e yaslandım. Gahi gönül oldum yüksekten uçtum. Ferhat oldum aşk uğrunda çalıştım. İrenk irenk çiçeklere karıştım. Dirildim de Çamlıbel’e yaslandım.
Çırpınıp içinde döndüğüm deniz. Dalgalanır coşar rüzgarından. Mevce gelir coşar inleyen aşkım. Ah çektikçe kaynar gelir derinden.
Dert ile mihnete dalmayan aşık. Ne yemiş ne doymuş eli bulaşık. Kınama Veysel’i fikri dolaşık. Ayrılmış yarinden yar diyarından.
AŞIK VEYSEL'İN UNUTULMAZ ŞİİRLERİ
Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa
Tabirin sığmaz kaleme
Derdin dermandır yareme
İsmin yayılmaz aleme
Aşıklarda meşk olmasa
Kim okurdu kim yazardı
Bu düğümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikir başka başk'olmasa
Güzel yüzün görülmezdi
Bu aşk bende dirilmezdi
Güle kıymet verilmezdi
Aşık ve maşuk olmasa
Senden aldım bu feryadı
Bu imiş dünyanın tadı
Anılmazdı VEYSEL adı
O sana aşık olmasa.
UZUN İNCE BİR YOLDAYIM
Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldayım
Gidiyorum gündüz gece
Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece
Uykuda dahi yürüyom
Kalkmaya sebep arıyom
Gidenleri hep görüyom
Gidiyorum gündüz gece
Kırk dokuz yıl bu yollarda
Ovada dağda çöllerde
Düşmüşüm gurbet ellerde
Gidiyorum gündüz gece
Düşünülürse derince
Irak görünür görünce
Yol bir dakka miktarınca
Gidiyorum gündüz gece
Şaşar Veysel işbu hâle
Gâh ağlaya gâhi güle
Yetişmek için menzile
Gidiyorum gündüz gece