Tgrt Haber
27 Ağustos 2021 07:20

Sinemada bu hafta: ‘Şeker adam’ ırkçılığı anlatıyor

Doksanlı yılların korku ikonu Candyman (Şeker Adam) yeniden çekildi. Film, ABD’de siyahilere yapılan baskıları korku konseptinde işliyor.

Sinemada bu hafta: ‘Şeker adam’ ırkçılığı anlatıyor
şeker adam,,candyman,,şeker adamın laneti,

Yönetmenliğini Nia Da Costa’nın yaptığı “Şeker Adam’ın Laneti”, 90’ların korku ikonunu politik olarak elverişli bir zamanda yeniden beyazperdeye getiriyor. Mesaj yüklü eserin, korku tonu zayıfken kendine has bir görselliği mevcut.

İsmi aynaya beş defa söylendiğinde ortaya çıkan ve kancalı eliyle dehşet saçan Candyman yani “Şeker Adam” vaktizamanında (1992) aynı isimli filmiyle popüler bir korku ikonu olmuştu. Ancak özünde çocuklara şeker dağıtan bir adamın haksız yere öldürülüp bir lanete dönüşmesini işleyen Bernard Rose’un filmi, sosyolojik ders mahiyetindeydi. 90’lı yıllarda iki devam filmi daha çekildi. Şimdi hazır “Black Lives Matter” (Siyahilerin Hayatları Değerlidir) gibi akımlar öne çıkmışken, bu küllenmiş eser yeniden alevlendiriliyor… Bir devam filmi ile yeniden çekim arasında gidip gelen “Şeker Adam’ın Laneti” (Candyman) adlı yeni filmin yönetmen koltuğunda genç siyahi kadın yönetmen Nia DaCosta oturuyor. “Kapan”ı (Get Out) da yazan Jordan Peele’in de imzası var. Başrollerde ise Yahya Abdul-Mateen II, Teyonah Parris, Tony Todd, Nathan Stewart-Jarrett ve Colman Domingo gibi isimler mevcut.

BİR RESSAMIN TAKINTISI

Filmin en başında eski hikâye kısaca seyirciye aktarılıyor. Artık Anthony adlı üretim kabızlığı yaşayan ressama odaklanılıyor. Kendisi bir şekilde Şeker Adam’ın Cabrini-Green sosyal konutlarında yaşadığı trajik akıbeti öğrenip araştırmaya girişiyor. Aslında sanat hayatını canlandırmak için, durumu kullanmak istiyor. Olayları bizzat yaşadığını söyleyen William’dan dinlediği hikâyeler ise Anthony’nin “İsmini Anma” adlı bir sanat eseri meydana getirmesini sağlıyor. Eseri sergilerken “Beş defa ismini çağırdığınızda ölümle yüzleşirsiniz” efsanesini yeni nesle anlatmayı ihmal etmeyen sanatçı, böylece bir dizi cinayetlerin önünü de açmış oluyor. Fakat kendisi de her yerde Şeker Adam’ı gördüğü bir sarmalın içine hapsolup hikâyesi maziye uzanıyor...

DEVRİN RUHU

“Şeker Adam’ın Laneti”nde meşhur eser, zeitgeist’a uygun bir şekilde yenilenerek seyirciye sunuluyor. Kesinlikle daha politik ve karanlık… Bu anlatım tercihlerinin yanında mesela artık Hollywood’un mutat cinsiyet bakışını yansıtan detaylar da mevcut. Filmin esas meselesi ise ırkçılığın hâkim olduğu ABD’deki şiddetin kökenlerini bir korku atmosferi içerisinde tasvir etmek. Ortak senaristinin de etkisiyle Oscar’lı “Kapan”(Get Out) ve “Biz” (Us) ile akrabalığı olan eser, kancalı eliyle insanların başını keserek öldüren bir canavarın niçin bu hâle geldiğini anlamamızı isterken ondan bir antikahraman çıkarma çabasına da girişiyor!

GÖLGE OYUNLU KORKU

Alışılagelmiş korku filmlerindeki kadar dehşetli sahnelere sahip olmayan eserdeki çoğu şiddet sahnesi, ya gölge oyunları ya da orijinal kamera açılarıyla örtülerek sunuluyor. Zaman zaman ters dönen kamera açıları ve loş mekânlarla tesirli rahatsız edici atmosferler meydana getiriliyor. Ancak aşırı mesaj yüklü eser; bazı gereksiz sahneleri (dört kızın tuvaletteki dehşeti gibi) ve kapital eksikleriyle (dibinde işlenen cinayetlerden sonra polisin Anthony’nin kapısını çalmaması gibi) hayal kırıklığı oluşturuyor. Fakat başta Yahya Abdul-Mateen’inki olmak üzere tesirli oyunculuklar esere çok şey katıyor. “Şeker Adam”a daha siyasi cepheden bakılan eser, yine de yılın dikkat çekici korkularından biri oluyor..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...