Tgrt Haber
07 Mart 2019 13:50

Sıla ve Ahmet Kural davasında ilk karar çıktı

Şarkıcı Sıla Gençoğlu ve oyuncu Ahmet Kural arasında yaşanan şiddet olayına ilişkin ilk duruşma bugün görülüyor. Oyuncu Ahmet Kural'ın, Sıla Gençoğlu'na yönelik "Hakaret", "Tehdit" ve "Basit yaralama" suçlarından 5 yıla kadar hapsi isteniyor. Sıla, Ahmet Kural ve tanıkların ifadelerinden sonra duruşma 22 Nisan'a ertelendi.

Sıla ve Ahmet Kural davasında ilk karar çıktı
ahmet kural,sıla

Oyuncu Ahmet Kural'ın, şarkıcı Sıla Gençoğlu'na karşı "hakaret, tehdit ve kasten yaralama" suçlarından 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, sanık Ahmet Kural ve müşteki Sıla Gençoğlu katıldı. Daha önce dinlenilmesine karar verilen 3 kişi de tanık olarak duruşmada hazır bulundu. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nı temsilen bir avukat da duruşmaya geldi. Duruşmayı takip eden NTV Muhabiri Pınar İlik Üçer, davaya ilişkin gelişmeleri aktardı.

AHMET KURAL'IN YILLIK KAZANCI
Kimlik tespiti yapılan sanık Ahmet Kural, aylık net gelirinin 50 bin lira olduğunu, sinema ve reklam gelirleriyle bu gelirin yıllık 2-2,5 milyon lirayı bulduğunu kaydetti. Sıla Gençoğlu'nun da kimlik tespitinin yapılmasının ardından, duruşmada sanık Ahmet Kural'ın savunmasına geçildi.

"1.5 AY EVDEN ÇIKMADIM"
Kural, "2017 Mayıs'ında güzel bir ilişkiye başladık. Ancak dünya görüşlerimizin, inançlarımızın farklılığı, arkadaşlarımı hor görmesi nedeniyle ayrılma kararı aldım. Sonrasında 'bir tokat attı' haberi uydurdu. Bir hafta sonra Okan Can Yantır ile olmaya başladı. 1.5 ay evden çıkmadım. Kimseyle görüşmek istemedim" dedi.

"EVİ TERK ETMESİNİ İSTEDİM, TARTIŞMA OLDU"
6 ay sonra Sıla'nın 'sana ihtiyacım var' diye mesaj yolladığını kaydeden Kural, "Daha sonra teyzesini, araya kuzenim ortak arkadaşlarımızı soktu. Bana 'Boş ev' diye bir şarkı yazdığını söyledi. Aklımda hala 3. şahıs vardı. Ona üçüncü kişi ile olan birlikteliğiyle ilgili 3 defa o soruyu sordum. Bana değişik cevaplar verdi. Kafamda şüphe oluştu. Olay günü annem ve ablalarımın geldiği gece kendisi bize geldi. Alkol aldık. Kendisi bayağı içti. Rumeli Hisarı'nda bulunan evin merdivenin de inerken sendeledi. Kolundan tutup indirdim. Daha sonra Zekeriyaköy'deki benim evime geçtik. İçimde kalan şüpheden dolayı aynı soruyu bir kez daha sordum. Evet 'senin canını yakmak için yaptım' dedi. Kendisinden evi terk etmesini istedim. Aramızda tartışma oldu" diye konuştu.

"SENİ BİTİRECEĞİM AHMET KURAL DEDİ"
Sıla'ya ''Defol git'' dediğini belirten Kural, "Şoförünü aramak istedim. Elimden tuttu. Sonrasında ben kendisinden elimi çekerken düştü. Birkaç kez 'yalvarırım git' diye bağırdım. Kendisi bana 'Yapma Ahmet ne olur konuşalım' diye bağırdı. İddianamedeki sözleri kendisine söylemedim ve kesinlikle vurmadım. Sonra kendisi şoförünü aradı. 15-20 dakika süren kavganın sonunda kendisi dışarı çıktı ve çıkarken de bana 'Seni bitireceğim Ahmet Kural' dedi. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" şeklinde konuştu.

Savunmadan sonra müşteki Sıla Gençoğlu'nun avukatı Rezan Epözdemir, sanık kürsüsündeki Kural'a bazı sorular yöneltti. Kural, Epözdemir'in, "Suç işlemediği kanaatindeyse neden bu şekilde özür diledi?" sorusunu, "Beyanımın sebebi, aşık olduğum, evlenmek istediğim kadınla, yüzde yüz benim sebep olmadığım olayların içinde adımın geçmesi, şiddet ve kadına şiddete karşı olduğum için, adımın kadına şiddette geçmesinden dolayı duygusal olarak tüm kadınlardan ve o zaman sevdiğim kadından özür diledim. Bundan rahatsızlık duymuyorum. Bu suç işlediğim anlamına gelmez" diye yanıtladı.

"YAKLAŞIK 1 SAAT ŞİDDET GÖRDÜM"
Duruşmada beyanı sorulan davanın müştekisi Sıla Gençoğlu ise dava konusu olayın 29 Ekim 2018 günü gerçekleştiğini ve Ahmet Kural'ın ailesinin evinde çok iyi bir akşam geçirdiklerini belirterek, şunları anlattı:

"Ardından Ahmet'in evine geçtik. Mutfakta oturup sohbet etmeye devam ettik. Kurtulamadığım Okan Can Yaltın sorusu geldi tekrardan. Ahmet Kural, alkolün etkisiyle sinir krizi geçirdi bir anda bir kıskançlık krizine girdi. Yaklaşık 1 saat boyunca şiddet gördüm. Önce bağırıp çağırıp sonra da benim üstüme saldırdı. Takribi bir saate yakın kendimi evden kurtarmaya çalıştığım kötü bir hatıraydı. 'Seni gebertirim, öldürürüm' diyerek kül tablasını kaldırdı. 4-5 kere söyledi bunu. Ardından mutfaktan salona savrulduk, kafamı duvarlara vurdu koridorda. Yere düştüğüm yerde kulaklarıma vurdu, böbreklerimi tekmeledi. Çıkmaya çalıştım 3-5 kere evden ancak beni tekrar eve soktu. Babama, aileme, bana küfürler savuruyordu durmadan. Şoförümü aramayı başardım ve dışarı attım kendimi. Niyeyse sonra arkamdan gelmedi. Sanıktan şikayetçiyim, davaya katılma talebim vardır."

''DÜZENLİ BİR DAYAK DEĞİL, DİNLENİK BİR DAYAK OLMUŞTUR''
Kendi avukatının, kavganın ne kadar sürdüğüne ilişkin sorusunu yanıtlayan Gençoğlu, "Bir saate yakın sürdü. Düzenli bir dayak değil, dinlenik bir dayak olmuştur. Ara ara oldu; evden çıkmama müsaade etmeyip tekrar saldırıp... Zaten 45 dakika, bir saat dayak yesem herhalde burada olmazdım. Evden çıkmaya çalışırken 4-5 defa beni tekrar içeri sokmaya çalıştı" dedi.

Gençoğlu, olaydan 3 saat sonra, üzeri kanlı olan gömleğinin de olduğu kıyafetlerini savcılıktan neden aldığına yönelik soruya da, "O akşam giydiğim kıyafetleri savcılığa götürdüm. Savcılık bırakmamamızı, almamızı söyledi, biz de kıyafetleri aldık" cevabını verdi. Avukat Kurtoğlu da kanlı gömleğin 18 gün sonra fotoğrafının dosyaya sunulmasına rağmen kanın tahlili yapılmadan kıyafetlerden oluşan delilin kaçırıldığını iddia etti.

Duruşmaya müşteki kurum olarak katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Sultan Koçyiğit da sanıktan şikayetçi olduklarını belirterek davaya müdahilliklerine karar verilmesini talep etti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı Ayşe Ece Kavas da "Türkiye'de sıklıkla görülen, tekrar eden şiddete maruz kalmıştır Sıla Gençoğlu. Bu olaylar bir kadına değil toplumdaki tüm kadınlara zarar vermektedir" diyerek, müdahillik talebinde bulundu. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatları da, toplumsal duyarlılık için müdahilliklerine karar verilmesini istedi. Sıla Gençoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın müdahilliğini kabul eden mahkeme, müdahillik talebinde bulunan diğer kurumların talebini ise olaydan doğrudan zarar gören sıfatları olmadığı için reddetti.

TANIKLARIN İFADESİ ALINDI
Tanıkların da dinlenildiği duruşmada olayın yaşandığı evin yanındaki evde bulunduğu belirtilen tanıklardan H.Z.T., o gece yan evde hakaretler ve küfürler duyduğunu belirterek, "Seni öldüreceğim' şeklinde şeyler duydum. Kadının, 'içeri girmek istemiyorum' dediğini duydum. Sesler 1 saate yakın devam etti" dedi.

''AYNISI BİZİM BAŞIMIZA DA GELEBİLİRDİ"
Sanık avukatı Sibel Aydın'ın, "Neden 2 gün sonra Sıla'nın adını duyunca tanıklık yapmaya karar verdin?" sorusunu yönelttiği H.Z.T., "Zaten korkmayacak olsam arkadaşlarımla birlikte o akşam polisi arardım. Çiftin Sıla ve Ahmet Kural olduklarını öğrendiğimiz zaman yardımcı olabiliriz diye düşünüp tanık olmaya karar verdik. Aynısı bizim başımıza da gelebilirdi" ifadesini kullandı.

DURUŞMA 22 NİSAN'A ERTELENDİ
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti duruşmanın 22 Nisan'a ertelenmesine karar verdi.

İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, oyuncu Ahmet Kural "sanık", şarkıcı Sıla "müşteki" olarak yer alıyor.

Ahmet Kural'ın ifadesine yer verilen iddianamede, Kural'ın olay günü tartışma sırasında "Git buradan seni öldürürüm. Dışarı çıkmayacaksın. Sen dayak istiyorsun. Bak şimdi neler oluyor" şeklinde sözlerle tehdit ve hakarette bulunduğu Sıla Gençoğlu'nun basit tıbbi müdahale ile giderilebilir mahiyette yaralanmasına neden olduğu kaydediliyor.

Dosyada bulunan tüm CD kayıtlarına dair bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlatılan iddianamede, taraf avukatlarının sunduğu CD'lerdeki kayıtlar arasında 6 saniyelik fark bulunduğu, bunun dışında her iki görüntünün aynı olduğu ifade ediliyor. İddianamede, sanık Kural'ın "hakaret, tehdit ve kasten yaralama" suçlarından 1 yıl 1 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...