Beşir Atalay, Köşk için en güçlü adayı açıkladı

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kanal 24'te katıldığı programda gündemi yorumladı. Atalay, “Üç dönem kuralının kaldırılmaması, Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir sinyal midir?” sorusuna şu cevabı verdi: “2015 seçimi bizim için cumhurbaşkanlığı kadar önemli. Adayımızı Köşk'e göndersek bile 2015 seçiminde bir zayıflama olsa cumhurbaşkanımız da orada rahat edemez. Onun için hem partimizin hem cumhurbaşkanlığının uyum içinde yürümesi gerek. Afyonkarahisar'da yapılacak istişare toplantısında karar olgunlaşacak. Partimizin karar organlarında Başbakanımızın Köşk'e gitmesiyle ilgili ciddi bir talep var. 2007'de tam tersiydi.” Cumhurbaşkanı Gül'ün “Siyaset planım yok” sözlerini de değerlendiren Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “Abdullah bey ile Tayyip bey, dava ahlâkı olan, nerede hangi fedakârlığı yapması gerektiğini bilen insanlar. Gönlümüz, cumhurbaşkanımızın bu hareketten kopmaması” dedi. 

“Sizin kanaatiniz, sayın Başbakan Köşk adaylığını tercih ederse sayın Cumhurbaşkanı'nın da aktif siyasete AK Parti'de dönmesi yönünde” denilmesi üzerine Atalay, “Bizde 'cumhurbaşkanlığından sonra tekrar başbakanlığa gelme' falan olmaz. Bizler için esas olan bu hareketin iyi yürümesidir. Herkes üzerine düşeni yapar, ondan eminim” ifadelerini kullandı. Daha sonra Atalay'ın makamından yapılan açıklamada, “'Cumhurbaşkanlığından sonra tekrar başbakanlığa gelme' ifadesi, 'Cumhurbaşkanlığından sonra Başbakanlığa gelinmez türü söylem ve anlayışlar bizim için geçerli değildir. Önemli olan hareketin iyi yürümesidir' anlamındadır ve zaten söyleşinin genelinden de bu açıkça anlaşılmaktadır” denildi. 

Paralel yapıyla mücadeleye ve Gülen'in iade talebine de değinen Beşir Atalay, şunları kaydetti: “Türkiye-Amerika ilişkilerinde şu anda bir önemli konudur ve masadadır. Dışarıda da gizli bir örgüt gibi algılanmaya başladı. ABD'de paralel yapı unsurlarının Türkiye hakkında yaydığı olumsuz şeyler var. Hatta Kongre'de milletvekilleriyle özel seanslar yapıyorlar. Bunu geçmişte sol bile bu kadar yapmamıştır. Şizofrenik bir gelişme.”