Tgrt Haber
30 Nisan 2014 10:29

Babacan, 'Kredi derecesi her şey demek değil'

Başbakan Yardımcısı Babacan, 'Kredi derecesi bizim için bir göstergedir ama her şey demek değildir' dedi.

Babacan, 'Kredi derecesi her şey demek değil'
Başbakan Yardımcısı Babacan, ali babacan, kredi derecesi

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dünyadaki İtalyan Girişimciler Derneği (CIIM EurAsiaMed) tarafından düzenlenen "Diyalog" toplantısında iş dünyası temsilcilerinin sorularını yanıtladı. Büyüme rakamlarına ilişkin bir soru üzerine Babacan, büyüme rakamlarında bir revizyonun önümüzdeki aylarda gündeme gelebileceğini belirtti. Gelişmekte olan ülkelerin önümüzdeki 5 ve 10 yılın büyüme rakamlarının önceki 5-10 yıla oranla daha düşük olacağını söyleyen Babacan, böyle olmasına rağmen gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranlarının gelişmiş ülke büyüme oranlarının çok üzerinde gerçekleşeceğini anlattı.  Önümüzdeki yıllarda yatırımlar için yine gelişmekte olan piyasaların tercih edileceğini dile getiren Babacan, Türkiye ekonomisinin büyümesinde ihracat odaklı stratejinin süreceğine dikkati çekti. Babacan, şunları kaydetti:
"Eğer büyüme istiyorsak, dinamizm istiyorsak, yeni ve gelişen pazar istiyorsak yine yatırımlar için adres gelişmekte olan ülkeler olmaya devam edecek.  Bu dünya genelinde bir tespit. Türkiye'ye dönecek olursak, Türkiye'nin, özellikle 110 dolara varmış bir petrol fiyatıyla ve doğalgaz, petrol ithalatına aşırı bağımlı bir ekonomik yapısıyla karşımıza dış ticaret açığı ve cari açık gibi bir sorun ortaya çıkıyor. Ve bu soruna yapısal olarak çözüm bulmadan yüksek büyüme bizim cari açığımızı da beraberinde artırıyor. Hele hele iç tüketime dayanan bir büyümeyse bu, cari açığımızın çok daha sıkıntılı, riskli noktaya varmasına sebep oluyor.  O yüzden biz diyoruz ki, büyüyelim ama ağırlıklı olarak ihracatla büyüyelim. Önce üretelim, ihracat yapalım, hak edelim, ondan sonra hak ettiğimiz refah seviyesini içeride yaşayalım. Yoksa sadece bankalardan kredi çekip içeride aşırı bir tüketim ve bunun sonucunda ortaya çıkan yüksek büyüme oranı ise bu sürdürülebilir bir büyüme oranı değil. Belki kısa vadede istihdamla ilgili de olumlu sonuçlarını biliyoruz ama arkasından gelecek sıkıntılar bu kazanımların çoğunu zaten alıp götürür." Hükümetin 2011 yılından bu yana 2 ayrı dalga halinde ekonomide "yeniden dengeleme" operasyonu sürdürdüğünü hatırlatan Babacan, bankacılık ve maliye konusunda atılan adımları buna örnek gösterdi.  
Türkiye'nin sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme için yapısal reformlar eşliğinde ilerlediğini aktaran babacan, "Bugün yüzde 7-8-9 büyüme oranını elde etmemiz çok kolay. Biz bugün düğmeye basalım, 12 ay sonra yüzde 8-9 büyüme oranını elde ederiz ama yanında öyle riskler birikir, öyle endişeler oluşur ki, o zaman o yüzde 8-9 büyüme istihdam getirmez çünkü iş dünyasının istihdam üretmek için güvenli hissetmesi gerekiyor. İstikrar gerekiyor. Geçen yıl sadece yüzde 4 büyümeye karşın 760 bin ilave istihdam iyi bir sonuçtur. Çünkü herkes biliyor ki, uygulamalar istikrar odaklı. Riski kontrol altında tutulmuş, emin adımlarla büyüme… Birden öyle kısa vadede saman alevi gibi parlayıp sonra tekrar geriye düşme şeklinde değil" diye konuştu.
Türkiye'de özel sektör yatırımlarında bir sorun olmadığını anlatan Babacan, istihdama yönelik kaygılara da değindi. "Bu yıl belki ilk birkaç ay biraz yavaşlama oldu ama ondan sonra seçimle beraber şimdi artacaktır mutlaka" diyen babacan, yatırım olduğu sürece istihdamın da mutlaka oluşacağını vurguladı. Babacan, şu değerlendirmelerde de bulundu:
"Bir de istihdamla ilgili şunu da unutmamak lazım; bizim işsizliğimizin aşağı yukarı tam yarısı yapısal sebeplerden, yarısı konjonktürel. Yani biz iş gücü piyasasında yapısal reformları yaptığımız zaman işsizliğimizi yüzde 3-4-5 puan aşağı indirmemiz mümkün, bu büyüme oranlarıyla bile mümkün. Çünkü çok katı bir iş gücü piyasamız var. Dolayısıyla orada yapılacakları yaptığımız zaman öyle 9-10'luk işsizlik oranları Türkiye'nin kaderi değil. Bugün ABD'de eğer iş gücü piyasası Türkiye'deki kadar katı olsa, rakamlara dayanarak söylüyorum; en az yüzde 20 işsizlik vardı ABD'de. Bizimki kadar katı  bir iş gücü piyasasını alın götürün Amerika'ya, yüzde 20 işsizlik olur." İş gücü piyasası için reform için siyasi olarak da uygun bir zaman diliminin beklenmesi gerektiğini dile getiren Babacan, bu reformların tamamlanmasıyla tablonun çok daha iyi görüneceğini anlattı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...