Tgrt Haber
31 Ağustos 2021 11:50

Bakan Çavuşoğlu: Afganistan’da artık yeni bir gerçeklik var

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Sırp gazetesi Politika’ya açıklamalarda bulundu. Afganistan’da güvensiz ortamın yeni bir göç dalgasını tetikleyebileceğini belirten Çavuşoğlu, uluslararası topluma birlik ve dayanışma çağrısı yaptı. Türkiye-ABD ilişkilerinin hassas bir dönemden geçtiğini belirten Çavuşoğlu, buna rağmen, ABD ile müttefiklik ilişkilerinin her zaman gelişmeye devam ettiğini anımsattı.

Bakan Çavuşoğlu: Afganistan’da artık yeni bir gerçeklik var
mevlüt çavuşoğlu,,afgansitan,,taliban,,türkiye,,abd,,rusya,,sırbistan,,yeni pazar,,dünya,

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Çavuşoğlu, Sırbistan'ın Politika gazetesine verdiği mülakatta, Türkiye-Sırbistan ilişkileri, Afganistan'da Taliban'ın ülke genelinde kontrolü ele almasının ardından yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik süreci, İstanbul Sözleşmesi, ABD ve Rusya ile ilişkiler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Sırbistan ile ilişkilerin her alanda hızla geliştiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, tarihin en iyi döneminin yaşandığını söyledi.

TÜRKİYE’DEN YENİ PAZAR’DA BİR İLK

İki ülke arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi adına bir Mutabakat Muhtırası imzalandığını hatırlatan Çavuşoğlu, ikili ilişkilerin tüm boyutlarıyla ele alındığını ve bölgesel gelişmelerin değerlendirildiğini söyledi. Yarınki resmi açılışla Türkiye’nin Yeni Pazar’da Başkonsolosluk açan ilk ülke olacağını belieten Çavuşoğlu, “Başkonsolosluğumuzun aramızdaki kültürel ve insani bağları güçlendirerek ilişkilerimize son derece olumlu katkıları olacağına inanıyorum." dedi. Balkanlardaki barış istikrar ve refahın Türkiye için çok önemli olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, Güneydoğu Avrupa’nın barış ve istikrarı bakımından Sırbistan’ın anahtar ülkelerinden biri olduğunu söyledi. Çavuşoğlu ayrıca, Sırbistan ile mükemmel düzeydeki ilişkilerimizin bölgesel barış ve refaha katkıda bulunduğunu görüyoruz ve bundan memnuniyet duyuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, ticari ve ekonomik faaliyetlerin ikili ilişkilerin lokomotifi olduğunu vurguladı. 2019 yılında güncellenerek yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması'nın, ticaretin daha da gelişmesini sağladığını ve ikili ticaret hacminin geçen yıl salgına rağmen 1,5 milyar dolara ulaştığını belirten Çavuşoğlu, ticaret hacminin, bu yılki hedefi olan 2 milyar doları yakalayacak gibi göründüğüne işaret ederek, "Orta vadedeki amacımız, Sayın Cumhurbaşkanlarımız tarafından konulan 5 milyar dolar hedefine ulaşmak." dedi.

“AFGANİSTAN’DA ARTIK YENİ BİR GERÇEKLİK VAR"

Çavuşoğlu, Taliban’ın Afganistan’da iktidara gelişine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Afganistan’da artık yeni bir gerçekliğin var olduğunu aktaran Çavuşoğlu, bölgede huzur, barış ve istikrarın sağlanmasına odaklanılması gerektiğini söyledi. Halkın can ve mal güvenliğinin korunması için öncelikli olarak otorite boşluğuna meydan verilmemesi gerektiğinin altını çizen Bakan Çavuşoğlu, “Tüm Afganların kendini ait hissettiği kapsayıcı bir yönetim kurulmasını arzuluyoruz. Geçmişteki hatalardan ders çıkarılarak kapsayıcı anlayışla hareket edilmesi, Afganistan’da sürdürülebilir barışın tesisine katkı sağlayacak." açıklamasında bulundu.

TERÖR YENİ YÖÇ DALGASINI TETİKLEYEBİLİR

Başta DEAŞ ve El Kaide olmak üzere terör gruplarının Afganistan’da yeniden sığınak bulmaması gerektiğini vurgulayan, Çavuşoğlu,  bu bağlamda Taliban tarafından daha önce verilen taahhütlerin yerine getirilmesinin önemli olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, Afganistan’daki terör gruplarının çoğalmasının bölgesel istikrar için de ciddi yansımaları olacağını belirtti. Güvensiz bir ortamın yeni bir göç dalgasını tetikleyebileceğini belirten Çavuşoğlu, uluslararası toplumun Afganistan konusunda birlik ve dayanışma içinde hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Afganistan’da kapsayıcı bir hükümet kurulmasına ve ülkede huzur ve barışın ortamının getirilmesine Türkiye’nin katkı sağlamaya hazır olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, "Bu mülahazalarla Kabil'de Büyükelçiliğimizin faaliyetlerine devam etmesi öngörülüyor. Ayrıca, Taliban'ın talebi doğrultusunda Kabil havaalanının açık kalabilmesi için teknik destek verilmesine yönelik görüşmeler yürütüyoruz." dedi.

‘ABD İLE İLİŞKİLER HASSAS BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR’

Çavuşoğlu, Türkiye’nin Rusya ve ABD ile ilişkilerini de değerlendirdi. Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinde hassas bir dönemden geçtiğini belirten Çavuşoğlu, ilişkilerin tarihi boyunca zaman zaman iniş çıkışların yaşandığını ve buna rağmen, ABD ile müttefiklik ilişkilerinin her zaman gelişmeye devam ettiğini anımsattı.

ABD ile ikili ilişkilerin zengin iş birliği potansiyeline sahip olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "Çıkarlarımızın önemli bölgesel ve küresel meselede örtüştüğü ve çok boyutlu ortaklığımızın başta Avrupa-Atlantik bölgesi olmak üzere geniş bir coğrafyanın barış ve istikrarına geçmişte olduğu gibi önemli katkılar yapabilecek bir niteliğe sahip olduğu açık. Bu itibarla, başta PKK/PYD/YPG ve FETÖ gibi terör örgütlerine yaklaşım ve S-400 tedarikimizle bağlantılı tek taraflı yaptırımlar olmak üzere fikir ayrılığı yaşadığımız tüm başlıkları yapıcı ve gerçekçi bir şekilde ele almayı ve ikili ilişkilerimizi olumlu gündemimiz çerçevesinde geliştirmeyi amaçlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

14 Haziran NATO Liderler Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı Joe Biden’la Brüksel’de yapıcı bir ortamda gerçekleştirdiği görüşmede ilişkilerin tüm boyutlarının kapsamlı bir şekilde değerlendirildiğini aktardı. ABD’li muhataplarına S-400’lerle ilgili görüşleri anlatmaya devam ettiklerini belirten Çavuşoğlu, S-400 meselesini ve diğer tüm konuları diyalog ve diplomasi yoluyla ele alarak çözüme kavuşturmak istiyoruz." dedi.

RUSYA İLE İLİŞKİLER

Türkiye’nin Rusya ile ilişkileriyle ilgili ise ilişkilerin ikili ve bölgesel düzeyde yoğun bir içeriğe sahip olduğunu belirten Çavuşoğlu, karşılıklı saygı temelinde ikili iş birliğini olumlu bir seyirde tutmaya önem verdiklerini söyledi. Çavuşoğlu, Türkiye'nin bölgesel planda, Avrupa-Atlantik güvenliği için de önem taşıyan birçok sorunda Rusya ile diyalog halinde olduğunu kaydetti. Bölgesel konularda bazı farklı yaklaşımların bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, diyalog yoluyla ortak paydalarda buluşmaya, sorunlara çözüm bulmaya gayret ettiklerini vurguladı.

Türkiye sınırlarının ötesindeki sorunların çözümü için olumlu katkı sağlayacak tüm aktörlerle iş birliği içinde olduklarını belirten Çavuşoğlu, “Rusya, bu bölgelerde sahadaki etkili bir aktör konumunda. Rusya’nın yapıcı katkısını sağlamak bölgemizdeki sorunların çözümü açısından gerekli. Türkiye’nin Rusya ile olumlu ilişkileri, uluslararası ve bölgesel güvenlik açısından önemli katkılar sunuyor. Bunun daha iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu.

AB’NİN İNANDIRICILIĞI GÜVEN BUNALIMINA YOL AÇTI

Bakan Çavuşoğlu, AB’nin Türkiye'ye insan haklarına saygı duyulması noktasında sık sık çağrıda bulunmasını nasıl yorumladığı sorusuna şu cevabı verdi:

Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanında Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerine bağlılığının tam olduğunu belirten Çavuşoğlu, reform çalışmaları dahil atılan tüm adımlarda bu ilkelerin gözetildiğini söyledi. Yapıcı ve iyi niyetli eleştirilere açık olduklarını belirten Bakan Çavuşoğlu, müzakerelerdeki 35 fasıldan 14’ünün siyasi nedenlerle müzakereye açılmamasının AB’nin inandırıcılığı ve samimiyeti açısından Türkiye’nin genelinde bir güven bunalımına yol açtığını söyledi.

AB’NİN ELEŞTİRİLERİ ÇELİŞKİLİ

Çavuşoğlu, başta yargı olmak üzere farklı alanlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde reform çalışmalarını hız kesmeden sürdürdüğünü söyledi. Çavuşoğlu açıklamasında AB’nin Türkiye’nin üyelik müzakereleri sürecinde siyasi blokaja tabi olmayan fasılların hemen hemen tamamını müzakereye açtığını ancak AB’ye katılım için temel fasıllar olarak nitelendirilen 23. (Yargı ve Temel Haklar) ile 24. (Adalet, Özgürlük ve Güvenlik) fasıllarının siyasi nedenlerle, bazı üye ülkelerin vetosu nedeniyle bloke edilmiş olmasının, AB’nin bu konudaki eleştirileri açısından ciddi bir çelişki olduğunu belirtti.

Türkiye'nin reformları sürdürme konusunda iradesinin tam olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu konuyla ilgili sözlerini şu şekilde tamamladı: AB'nin de benzer bir iradeyi, Türkiye’nin AB üyeliği önündeki siyasi engelleri kaldırması konusunda sergilemesini bekliyoruz.

KADINA ŞİDDETLE MÜCADELE HEPİMİZİN GÖREVİ

Çavuşoğlu açıklamalarında Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi konusuna da değindi.

Kadına karşı şiddetin insan hakları ihlali olduğunu belirten Çavuşoğlu, Dünyanın neresinde vuku bulursa bulsun kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetle mücadele hepimizin görevi ve amacıdır." diye konuştu. Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesinin ise kadına karşı şiddetle mücadeleden ödün verme olarak yorumlanmaması gerektiğini söyledi. Çavuşoğlu, Türkiye'nin 2012 yılından bu yana yürürlükte bulunan Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun başta olmak üzere gerek yasal çerçeve gerek uygulama bakımından son derece ileri konumda ve önemli bir deneyime sahip ülke olduğuna işaret etti. Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadele konulu bugüne kadar üç ulusal eylem planının uygulandığını belirten Çavuşoğlu dördüncü eylem planının ise 1 Temmuz 2021 tarihinde açıklandığını aktardı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...