Bakan Yıldız gündemi TGRT Haber'e değerlendirdi

Yolsuzluklarla, usulsüzlüklerle 11 yıldır mücade ettiklerini anlatan Taner Yıldız, "Bu işin patenti bizde... Hiçbir yolsuzluğa, hiçbir usulsüzlüğe göz yummayız. Ama Türkiye'ye yönelik bir operasyon var. Türkiye'nin oluşturulmuş ve sürdürülebilir siyasi istikrarına borçlu olan yalnızca iktidar partisi değildir. Hükümet, 11 yıldır gecesini gündüzüne kattı; ekonomik verileri bu noktaya çıkardı. Peki bunu sadece korumakla biz mi mükellefiz? Nimet, külfet ilişkileri eşittir. Eğer bu istikrar yakalanmışsa, hep beraber koruyacağız bunu. Muhalefet, muhalefetliğini dünyanın hiçbir yerinde siyasi istikrarın bozulması üzerinden yapmaz. Ülke daha kötü olsun, ben de buradan fırsat oluşturayım diyemez... Hiçbir anayasa, hukuk bu hakkı vermez. 'AK Parti'den ben daha iyisini yaparım, şu usul ve gerekçeyle' demelisiniz. Siz bu tür tehditlerden fırsat oluşturacaksınız ve Türkiye'nin istikrarını konuşulabilir hâle getireceksiniz. Yok öyle" dedi.
'Algı, gerçeğin önünde gider' diyen bakan Yıldız, "Yolsuzluktan çok bir algı operasyonu yapılıyor. Bizim insani ve İslami bakış açımızı dünya görüyor. Ancak üzerimize yapıştırılan imaj, 'el Kaide'yi destekliyorlar, terörü destekliyor.' Neredeydik, nereye geldik. Türkiye, dünyada terörü en son destekleyecek, karşısında en güçlü olacak ülkedir. Biz, 30 yıl içinde terörden 1 trilyon Dolar hasar gördük. Terörün karşısında olup olmadığımızı tartışılır hâle getiriyorlar. Bu kabul edilemez" diye konuştu. 'Türkiye'nin ekonomisini çökertmek istiyorlar' diyen Yıldız, "Türkiye'ye yüz yıl sonra elektrik santralini AK Parti Hükümeti yaptı. İlk santral 1902'de kurulmuştu. 11 yılda 33 bin mega valt yeni santral kurduk. Kusura bakmayın da bunlar yolsuzluk yaparak olmuyor. 1 yıl içinde 14,5 milyar'lık 5 bin tane ihale yapıyoruz. Yüzde 1'inde usulsüzlük yok. Kim yanlış yapıyorsa üstüne gideriz, kim dürüst çalışıyorsa onu koruyup kollarız. Ben böyle hassasiyet gösterirken, 'Yolsuzluk yaptın mı' diye soruyla karşılaşacağım bunu kabul edemem. Bürokrasiyi yavaşlatmaktan başka bir şey değil bu... Usulsüzlüğe kimse tolerans göstermez. Kalkınmamızı durdurmaktır bu" ifadelerini kullandı. Taner Yıldız, bazı güçlerin 'yolsuzluk' iddiaları ile bürokrasiyi yavaşlattıklarını savunarak, "Biz doğru yaptığımız kadar güçlenen, güçlendiği kadar da doğru yapma kabiliyetini artıran bir partiyiz. Ama bu tür olaylar yüzünden, bürokrasi imza atmaktan artık ürküyor. Bizler yamuk yapanların, yolsuzluk yapanların karşısında olduğumuz kadar dürüst insanları da desteklememiz gerekiyor" dedi.
Paris, 55 milyon nüfus turist alıyor, yaklaşık 90 milyon kilometre karelik daire içinde 7 tane nükleer santral var; kimse bundan rahatsız olmuyor. Orada santral patlamıyor, turiste bir şey olmuyor. Ancak Mersin'de yapılınca, Antalya'daki turist tehlike altında oluyor. Yahu dışarında bakınca, çok mu saf görünüyoruz. Elhamdülillah; biz oyuna gelmeyiz. Nükleer santraller ile alakalı stres testleri dünyada devam ediyor; ancak Türkiye'deki siyasetin stres testinden geçemeyenler olabiliyor" siteminde bulundu. Santrallerin en az 3 yıl sonra açılabileceğini dile getiren Yıldız, sonra daha ihtiyatlı olarak, "2019'da elektriği Rusya'dan üretiriz, 2023'te de Japonya'dan üretiriz. Açıldıktan sonra 2 santral de 5 yıl içinde kendisini amorti edecek" diye konuştu. 'Biz atom bombası yapmak istemiyoruz, biz uranyum zenginleştirmeyi de düşünmüyoruz' diyen Yıldız, "Biz İran'a benzemek istemiyoruz. Onların dünyada kötü bir imajı var. Nükleer santral yapmak, elektrik üretmek, 442 tane dünyadaki santral, 31 tane ülkede işliyor, kimseye bir şey olmuyor. Türkiye yapınca, atom bombası çıkıyor. Kusura bakmayın da buna kimse inanmaz. Başka yerde patlamıyor, bizim nükleer patlıyor. Mahallenin delisi biz miyiz?" diye öfkelendi.  
Taner Yıldız, 2003'ten beri kendilerine 20'ye yakın gerekçeyle ömür biçildiğini hatırlatarak, "Türkiye, 11 yıl içinde her altı ayda bir farklı konularda, farklı gerekçelerde bu hükümete ömür biçilmiş. 17 Aralık, bize ömür biçenlerin daha kesif ve daha yoğun oldukları bir döneme denk geldi. Biz halkımıza güveniyoruz. Allah'ın izniyle, nasıl öncekilerden sıyrılmışsak, biz bunu da atlatırız. AK Parti bu ülkede hâlâ yüzde 73 civarında 'Bu hükümet burada olmalıdır' diyenlerle yürüyor. Yani AK Parti'nin rakibi yine AK Parti'dir" dedi.
Her zaman güçlü ve dik duruşuyla bilinen Başbakan'ın bu süreçte çok üzüldüğünü açılayan Yıldız, "Bazı kişiler yüzünden Başbakan, sûkut-u hayale uğradı. Mesela, hayatı boyunca dualarla büyüyen birinin, kendisi aleyhinde dua haricinde bir temennide bulunmasına, hayal kırıklığı yaşadı. Her insan bunu kaldıramaz; ama Başbakan bunu hiç kaldıramaz. Çünkü kendisine bakıyor; ben bunu hak ediyor muyum diye ve üzülüyor" şeklinde konuştu. Bakan Yıldız, görev alanlarını istismar edenlerin olduğunu söylerken, "Özel hayata çok müdahale ediliyor. İnsan, artık evinde, eşimle çocuğumla nasıl oturuyorum diye düşünüyor. Ben nasıl eşofman rahatlığında oturmak istiyorsam da, sorumluluklarım buna mani oluyorsa; kimsenin de özel hayatı bu kadar mıncıklamak hakkı değil" dedi. Fransa'da 7 yıldır yılbaşında içki içilmesi ve satılmasının yasak olduğuna dikkat çeken Taner Yıldız, "Bunu biz yapsak, AK Parti iktidarı gerçekleştirse, 'irtica hortladı' derler. Biz sınırlandırıyor, disipline ediyoruz. Onlar yapınca normal görülüyor, biz yapınca tepki oluyor" diye dert yandı.