Erdoğan, 'Gül ile yarın görüşeceğiz'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,  Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin, "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yarın akşam bir görüşmemiz var. Kısmen bu konuyu da görüşeceğiz ama nihai görüşmemiz değil. Bu konuyla ilgili. Nihai görüşmemiz, benim istişare çalışmalarımdan sonra olacak" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla ilkokul öğrencilerini kabulünün ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki bir soru üzerine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile rutin görüşmeleri olduğunu, teşkilatla da görüşmeler yapacağını ve nihai kararı mayıs ayındaki kampın ardından verebileceklerini bildirdi.
"Cumhurbaşkanı ile aramızda anlaşmazlık olmaz" diyen Erdoğan, "Ülkemizde kaosa, sıkıntıya vesile olabilecek hiçbir adımı biz aramızda atmayız. Çünkü biz bu makamların bizim için her şey olduğuna inanan bir hareket değiliz. Bu makamların hepsi gelip geçici. Bütün mesele ülkemize hizmet noktasında bu makamlar bize ne kazandıracak değil biz bu makamlara ne kazandıracağız. Bunun hedefi içerisindeyiz. Gayretimiz budur. Onun için de nerede daha faydalı nasıl olacaksak onun adımını atarız ama nihai kararı verecek olan millettir" şeklinde konuştu. "Hayalinizdekinin başkan olarak o koltuğa oturmak olduğu konuşuluyor" denilmesi üzerine Başbakan Erdoğan, bunların dışarıdan yapılan yorumlar olduğuna işaret etti. "Bu konudaki düşüncem geçmişten bu yana ülkemle alakalı olarak, bir başkanlık sisteminin ülkemde olmasıdır" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi: "Başkanlık sisteminin olmadığı ülkede nelerin olduğunu görüyoruz. Gelişmiş ülkelere baktığınız zaman hemen hemen tamamına yakını artık ya başkanlık sistemine geçmiştir, ya yarı başkanlık sistemine geçmiştir. Hepsi buralara artık geçiş yaptılar. Çünkü çok başlılık, ne yazık ki netice vermiyor. Başkanlık sistemi denince bizdeki siyasilerin bir kısmı adeta parlamentoyu yok farzediyorlar. Başkanlık sistemi parlamentonun çok daha denetleyici ve etkin olduğu bir sistemdir. Amerika'da Sayın Obama parlamentonun denetimi dışında bir karar alabilir mi? Böyle bir yetkisi var mı? Şimdi biz onlardan helikopter istiyoruz alabilmek için, 'parlamentonun onayından geçmesi lazım' diyor, veremiyor. Ama biz bu tür kararları almakta çok daha rahatız. Bazıları diyor ki o zaman böyle bir imkanı niye elinden çıkarıyorsun. Derdimiz bu değil ki, derdimiz orada sağlıklı tek sesliliği oturtabilmek. Neyle, yine işte bütün o parlamentonun denetiminden, istişaresinden geçtikten sonra. Nedir, çift sistem olmaz da tek sistem olur. Hem senato hem milletvekili olmaz da sadece şu anda olduğu gibi olabilir."
Bu konuların tartışılması gerektiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Bunları millet tartışmalı ama bizdeki muhalefet bunları tartışmaktan dahi korkuyor. Bunları tartışalım. Bunları millet tartışsın. Demokratik parlamenter sistem dediğimiz zaman bunlardan korkmanın bir anlamı yok ki. Anayasa Uzlaşma komisyonunda özverimiz ortada. 60 maddede 4 partinin mutabakatı var. Hadi gelin getirelim meclise bu 60'ı hiç olmazsa çıkaralım ne oldular kayış attılar çekip gittiler. Millete verilen söz olduğu halde meclisten anayasa değişikliği olarak geçmesini istemediler. Eğer 330'la halka gidemeseydik 26 maddelik paket de anayasada çıkmamış olacaktı. Halka gittik halk istiyor. Yüzde 58'le milletimiz bize dedi ki gel bu 26 maddeyi, anayasayı değiştir. Değiştirdik. 60 maddede de 4 partinin mutabakatı vardı. Ama millete gitmekten ya da parlamentoda bunun kararını almaktan çekindiler. Temenni ederim ki önümüz bu konuda daha aydınlık olur."
Anayasa Mahkemesine yönelik eleştirileri hatırlatılarak, Mahkemenin kuruluş yıl dönümüne katılıp katılmayacağı sorulan Erdoğan, "Katılacağım. O ayrı, o ayrı. Anayasa Mahkemesi kendi kanaatini, kendi düşüncesini ortaya koyarken bizler de herhalde belli konularda siyasi olarak bu tür noktada bir rahatsızlığımız varsa, bu rahatsızlığımızı benim arkadaşlarımızın belirtmesinden daha doğal ne olabilir" dedi. Seçim sistemiyle ilgili, "dar bölge", "daraltılmış bölge" sistemlerinden hangisinin daha ağır bastığının sorulmasına karşılık Erdoğan, çalışmaların sürdüğünü, simülasyonlar hazırlandığını, nihai kararı çalışmaların ardından vereceklerini söyledi. "1915 mesajı"na ilişkin soru üzerine Erdoğan, hangi dillerde yayınlanacağının Dışişleri Bakanlığınca planlandığını belirtti. "Suriye sınırında Türk Silahlı Kuvvetlerinin IŞİD mevzilerine yaklaştığı iddiaları" sorulan Erdoğan, "Şu anda dert IŞİD'le değil, oradaki konvoyumuzun işi tamamiyle Süleymanşah Türbesi'ne götürülecek yardımlarla alakalıdır. Sorumlu arkadaşlar bunu sürdürmektedir" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, TBMM’nin 23 Nisan özel oturumunun ardından da AK Parti kulisinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. 1915 Olaylarına ilişkin yayımladığı mesajın sorulması üzerine Başbakan Erdoğan, daha öncede konuya ilişkin açıklamaları olduğunu anımsattı. Yayımladığı mesajda sadece o dönemde hayatını kaybeden Ermenilerin torunlarına taziyelerini iletmediğini, o dönemde hayatını kaybeden Osmanlıların torunlarına da dileklerini ilettiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Osmanlı vatandaşlarının içerisinde Ermeniler, tabii o zaman ölmedi, aynı zamanda farklı vatandaşlar da öldü, Türkler öldü, Boşnaklar, Arnavutlar, Lazlar öldü, aynı dönem içinde. Hepsine rahmet diliyoruz ve kendileriyle ilgili yaptıkları anma törenleri vesaire bunların makul olmasından daha normal ne olabilir. Bunu maalesef dünyada çeşitli istismar aracı olarak kullanmaları yanlış, buna karşı çıktık ve bunu ifade ettik.
Bizim atmamız gereken adımdan öte, karşı tarafın atması gereken adım var. Biz hep adımları attık, atan taraf biz olduk. Geçenlerde Dışişleri Bakanım Ermenistan’daydı. İsviçre ile yaptığımız görüşmeler var, onlar bu konuda önemli adımlar atıldı. Alman mahkemelerinin verdiği karar var, Alman mahkemelerinin verdiği karara rağmen şimdi onların karşı atağı var, yani işi çözmek değil, uzatmak gibi bir dertleri söz konusu.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, özel oturumda yaptığı konuşmada “sandıktan çıkmak her şeyi istediğim gibi yaparım anlamına gelmez” ifadelerini kullandığını belirten bir gazetecinin değerlendirme istemesi üzerine de Erdoğan, şöyle konuştu: “Sandık niye var? Önce bu sorunun cevabını vermesi, bunu öğrenmesi lazım. Sandık yetki almak içindir, sandık size bir yetki veriyor ve sizin boyunuzun ölçüsünü veriyor. Senin boyunun ölçüsü bu, bu kadar iş yaparsın diyor. Demokrasi, sandık budur. Eğer sen sandığı yok farzedersin işte o zaman diktatörlük, dayatmacı rejim olur, o zaman totaliter mantık olur. Siz sandığa saygı duyarsanız, millete saygı duymuş olursunuz. Siz, eğer sandığı yok farzederseniz, millet yok sayarsınız. Bunu kabullenmek mümkün mü? Şimdi kendileri bunu hazmedemiyor. Bu kadar destekler aldılar, sınır ötelerinden, şuradan, buradan, görüşmeler, adayların belirlenmesine varıncaya kadar, ne oldu? Ondan sonra zan altında bırakıyor, niye sen kalkıyor da rahatsız oluyorsun? Rahatsız olduğuna göre yarası olan gocunur, demek ki var bir şeyler.”
Başbakan Erdoğan, 4 eski bakanın Yüce Divan’da yargılanmasına taraftar olup olmadığı sorusuna da “Bu noktada zaten arkadaşlarımızın kendisinin talebi var. Böyle bir komisyonun kurulmasını zaten onlar kendileri istiyorlar, bu süreçte zaten Perşembe veya Cuma günü başlatılmış olacak” yanıtını verdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile cumhurbaşkanılığı seçimine ilişkin görüşmeyi ne zaman yapacağı sorusu üzerine “Biz görüşmelerimize devam ediyoruz, yarın akşam bir görüşmemiz var, kısmen bu görüşmeyi de belki görüşeceğiz ama nihai görüşmemiz değil bu konuyla ilgili. Nihai görüşmelerimiz benim istişare çalışmalarımın bitmesinden sonra olacak” dedi. Bir gazetecinin “Mayıs ayının sonunda diyebilir miyiz?” sorusu üzerine de Erdoğan, “Bulabilir. Açıklarız o zaman acele etmeyin. Tamamen istişarelerimiz bitirelim. Hani diyorlar ya ‘tek adam, tek adam’ bizim yaptığımız istişareleri bunlar hayatlarında yapmadılar. Aday belirlemeye varıncaya kadar yapmadılar” yanıtını verdi. Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin olarak “ters köşe” açıklamasının hatırlatılarak, “Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı kadın olabilir mi?’ sorusuna da “Halkın takdirine bağlı” dedi.