Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
09 Temmuz 2014 09:09

Erdoğan, 'Kurumları bakanları dinlemişler'

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, paralel yapının kriptolu telefonları dinlediğine ilişkin ilgili bakanlık tarafından kendisine tespitlerin getirildiğini belirtti.

Erdoğan, 'Kurumları bakanları dinlemişler'

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "paralel yapının" kriptolu telefonları dinlediğine ilişkin ilgili bakanlık tarafından kendisine tespitlerin getirildiğini belirterek "Hamdolsun, dedim ya inlerine gireceğiz, ilgili bakanlık bana tespitleri getirdi, nasıl dinlemiş, kimler tarafından dinlenmiş, söylediğim gibi cumhurbaşkanlığından tutunuz Anayasa Mahkemesine, Türk Silahlı Kuvvetlerine, bakanlıklara... Bütün bakanlarımız hepsi tek tek dinlenmiş" dedi.

Başbakan Erdoğan, Denizli'de, Büyükşehir Belediyesi tarafından Adliye Parkı'nda verilen iftarda, vatandaşlarla orucunu açtı.

Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, 30 Mart'ta, Denizli halkına, AK Parti'ye verdiği destekten dolayı teşekkür ederek kendilerine duyulan güvene layık olacaklarını ifade etti.

Geçen cumartesi günü, Samsun'dan kutlu bir başlangıç yaptıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Malum kurtuluş mücadelemizin ilk adımıydı, Samsun. Geceyi, Samsun'da geçirdik ve ertesi gün önce Canik ilçesine uğradık, orada bir açık hava mitingi yaptık. Daha sonra, Tekkeköy'e uğradık, orada açık hava mitingi yaptık fakat hepsinde ayrı heyecan, ayrı coşku vardı. Oradan da Erzurum'a geçtik. Pazar günü Erzurum'da İstasyon Meydanı'nda hakikaten sıcağa rağmen orada yoğun bir karşılamanın olduğunu görmek bizleri ayrıca memnun etti. Malum Samsun ilk adımdı, Sivas Kongresi ardından, Erzurum Kongresi. Bunları gerçekleştirdik. Sivas'a da inşallah bu arada gideceğiz. Üçüncü büyük şehir olarak Denizli'de sizlerle beraber olduk ve mitingimiz ve ardından böyle bir iftar sofrasında sizlerle bir arada olmak mutluluk vesilesi oldu. Denizli vefasını, kadirşinaslığını yine gösterdi. Bugüne kadar hep bizimle olan, 3 Kasım'dan 30 Mart'a kadar birinci yapan Denizli, inşallah 10 Ağustos'ta farkını ortaya koyacaktır, ben buna inanıyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Denizli'den doğrusu rekor destek bekliyoruz."

"10 Ağustos'ta, Türkiye'nin sadece cumhurbaşkanını seçmeyeceğini, onunla birlikte bir dönemi sona erdirip yeni dönemin sayfalarını açacağını" söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı seçimi bizim için bir son değil, bir nokta değil sadece yeni bir başlangıçtır. Ülkemize ve milletimize hizmet mücadelemizi yeni formatla yeni bir unvanla sürdüreceğiz. Geçtiğimiz 12 yılda, Denizlili Ahmet Hulusi Efendi'nin, 95 yıl önceki 'korkmayın' telkini, tavsiyesi bizim rehberimiz oldu. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un, İstiklal Marşı'mızı yazarken, 'korkma' diye başlaması bizim için rehber oldu. Biz millete hizmet yolculuğuna başlarken oradan ilham aldık."

Erdoğan, vesayetin hiçbir çeşidinden korkmadıklarını, hepsinin de üzerine gittiklerine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Allah'ın inayeti, milletimizin, sizlerin desteğiyle hepsinin de üstesinden geldik. Nice siyasi, ekonomik, sosyal uluslararası krizle karşılaştık. Çünkü Türkiye'nin güçlenmesini, Türkiye'nin ayağa kalkmasını ne yazık ki kimse istemiyordu. Türkiye'nin ayağa kalkışı farklıydı, güçlü bir Türkiye farklıydı. Bunu hazmedemeyen sadece dışarıda değil içeride de vardı fakat bütün bunlara rağmen hamdolsun Türkiye ayağa kalkıyor. Korkuya kapılmadık, mücadelemizi sürdürdük ve onunla birlikte tevekkül ettik. Umudumuzu asla kaybetmedik, hedeflerimizden asla vazgeçmedik."

Son 12 yıl boyunca ülke ve milletin nice badirelerle ve krizle karşı karşıya kaldığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hamdolsun milletimizin desteğiyle kararlı duruşuyla bütün bu badireleri, kapımıza dayanan krizileri aşmayı başardık. Bu süreçte önümüze birçok engel çıkartıldı. Hükümetimize, ülkemize, partimize birçok tuzak kuruldu, birçok oyun oynandı. Bunların bir kısmı beklediğimiz, hazırlıklı olduğumuz şeylerdi ama bazı tuzaklar açıkçası bizi bile şaşırttı, bizi bile dehşete düşürdü. Pensilvanya'nın, CHP ve MHP'yi de güdümüne alarak başlattığı darbe girişimi, hiç şüphesiz bunların en alçakçası, en sinsisi, en tehlikelisiydi. Pek çok kimse bu meseleyi bizim şahsi meselemiz, aile meselemiz olarak gördü, görmeye de devam ediyor."

 

"İlgili bakanlık bana tespitleri getirdi"

 

"Enteresandır, kriptolu telefon, biliyorsunuz kriptolu telefon dediğimiz özel hatlardır bunlar ve bu telefonların dinlendiğini söylediğimde birileri hala buna inanmıyordu" diye konuşan Erdoğan, şunları söyledi:

 

"Hamdolsun, dedim ya inlerine gireceğiz. İlgili bakanlık bana tespitleri getirdi. Nasıl dinlemiş, kimler tarafından dinlenmiş, söylediğim gibi cumhurbaşkanlığından tutunuz Anayasa Mahkemesine, Türk Silahlı Kuvvetlerine, bakanlıklara... Bütün bakanlarımız hepsi tek tek dinlenmiş ve bunlarla şantaj kasetleri, bunlar hazırlandı. Bu şantajla beraber istediklerini istedikleri yere çektiler. Bu ulusal güvenliğimizi, ulusal birliğimiz tehditti. Hep söylüyorum: bu mücadeleyi o makama çıktığım zaman asla bırakmaya niyetli değilim. Son nefesimi verinceye kadar bu mücadeleyi sürdüreceğim. Çünkü bu milletin birliğini, beraberliğini bozmaya kimsenin hakkı yok. Eğer bu milleti seviyorsanız, vatanseverseniz, Pensilvanya'da oturmaya gerek, orada inzivaya çekilmeye gerek yok. İnzivaya çekilecek yer mi arıyorsun, gel İstanbul'a, gel Bursa'ya, gel Hacıbayramı Veli'ye, buralarda inzivaya çekil. Vatanseversen gel ülkene. Herhangi bir suçun yoksa gel ülkene. Niye buraya gelmiyorsun da Pensilvanya'da duruyorsun? Yoksa oralardan mı medet umuyorsun?"

 

"Adım adım takipçisi olacağım"

 

Başbakan Erdoğan, 17 ve 25 Aralık girişiminin, Türkiye'nin geleceğine, büyük hedeflerinin tamamına yönelik çok boyutlu ve kapsamlı saldırı olduğuna vurgu yaparak şöyle dedi:

 

"Bu saldırıyla şahsıma değil Türkiye'ye, Türk milletine diz çöktürmek hedeflenmişti. Türkiye geçmişte benzeri saldırıları, farklı biçimlerde defalarca yaşadı. Hafızalarda en çok yer edinenleri, 1960, 1980, 1997 darbeleri olan bu saldırılar maalesef her seferinde başarılı oldu. Ülkemize yönelik son saldırı, bu defa Pensilvanya'nın bürokrasideki uzantıları eliyle ve bizim üzerimizden başlatılmak istendi. Kararlı duruşumuz ve milletimizin desteği sayesinde bu saldırıyı hamdolsun bertaraf ettik. Sadece bertaraf etmekle kalmadık, Türkiye'nin bir daha böyle taarruzlara uğramaması için gereken tedbirleri de almaya başladık. Allah nasip eder seçilirsem, cumhurbaşkanlığı görevim boyunca da bu mücadeleden asla yılmayacak, bu konunun adım adım takipçisi olacağım."

 

"Bu kardeşiniz milletin içinden milletin bir adamı olarak geliyor"

 

"Türkiye'nin, çocuklarımızın geleceğine kasteden her girişime olduğu gibi bu kirli ve hain yapıyla da sonuna kadar mücadele edeceğim" ifadesini kullanan Erdoğan, "Ülkemizde cumhurbaşkanlığı seçimleri hep sancılı olmuştur. Binbir türlü denge hesap içerisinde seçilen cumhurbaşkanları, cumhurun değil seçildikleri konjonktürün, onların seçen dengelerin, lobilerin temsilcileri olarak hareket etmişlerdir. Hamdolsun bu kardeşiniz, herhangi bir dengenin adamı olarak gelmiyor, bu kardeşiniz herhangi bir lobilerin veya lobilerin adamı olarak gelmiyor. Bu kardeşiniz milletin içinden milletin bir adamı olarak geliyor" şeklinde konuştu.

 

"Kalıcı çözüm getirdik"

 

Erdoğan, 2007'de cumhurbaşkanlığı seçiminin yine bir krize dönüştürüldüğünü, hiçbir cumhurbaşkanı seçiminde uygulanmayan kural, prensip ve teamüllerin kendileri cumhurbaşkanı seçmek istediğinde ihdas edildiğini, bunun üzerine yeni bir düzenleme yapıp halk oylamasına gittiklerini anımsattı. Erdoğan, "Halkımızın da desteğiyle yetkiyi vekillerden aldık, asıllara verdik, size verdik. Yetkiyi ve iradeyi halka vererek bu soruna kalıcı bir çözüm getirdik" diye konuştu.

 

10 Ağustos'ta ülke tarihinde ilk defa cumhurbaşkanını bizzat halkın seçeceğini ve ülkede yeni bir dönem başlayacağını ifade eden Erdoğan, muhalefet partilerinin, cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlayacak değişikliği engellemek için "hayır" kampanyaları düzenlediğini kaydederek "Şimdi bu muhalefet partileri halka nasıl gidecekler? Halktan nasıl olacak da oy isteyecekler. Ya siz halkın seçmesini istemediniz ki şimdi niye halka gidiyorsunuz?" diye sordu.

 

Erdoğan, muhalefetin cumhurbaşkanının parlamentoda seçilmesini dahi engellemeye çalıştığını belirterek "367 garabetini siz çıkardınız. Ama biz hiçbirine pes etmedik. Öyle mi diyorsunuz? Al size böyle. Böyle mi diyorsunuz? İşte 10 Ağustos. Şimdi 10 Ağustos'ta millete gelecekler. Milletim inanıyorum ki burada gereğini ortaya koyacaktır" dedi.

 

Milletin teveccühü ve desteğiyle düzenlemenin yüzde 69 gibi yüksek bir oranla kabul edildiğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

 

"O gün cumhurbaşkanını cumhurun yani halkın seçmesine karşı olan partiler şimdi ittifak halindeler. Öteden beri söylüyorum: bunlar ruh ikizidir, hatta ruh üçüzüdür. Her konuda olduğu gibi cumhurbaşkanlığı seçiminde de millet iradesine karşı olma, bize husumet besleme noktasında ittifak ettiler. Büyüklerimizin güzel bir lafı var: Kırk çürük yumurtayı bir araya getirseniz bir sağlam yumurta etmez. Olayın aslı budur. Allah'ın izniyle 12 yıldır her seferinde olduğu gibi bu defa da inanıyorum ki ben hüsrana uğrayacaklar, milletimizden hak ettikleri dersi alacaklar.

 

Bunu bildikleri için bir yandan cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyası yürütüyor, bir yandan da bizim cumhurbaşkanlığı adaylığımıza çamur atmaya, kulp takmaya çalışıyorlar. Anayasa Mahkemesi zaten ikinci adresleriydi. Bu seferde soluğu bir başka yerde, Yüksek Seçim Kurulunda aldılar. Kendileri cesaret edip cumhurbaşkanlığı için adaylıklarını koyamadıkları için cumhurbaşkanı siyaset dışı olsun diye tutturdular. Madem halkın seçtiği cumhurbaşkanı siyaset dışı olacak da sizin ne işiniz var? O partilerin başında durmayın. Adama sormazlar mı? Niye o partinin başında duruyorsun."

 

Cumhurbaşkanlığı yetkilerini millete hizmet için sonunu kadar kullanacağız dedikçe muhalefet bundan rahatsız olduğunu dile getiren Erdoğan, "Çünkü alışmışlar o makamda hep temsili birisinin bulunmasına. Ülkeyle milletle milletin meseleleriyle irtibatı olmayan bir cumhurbaşkanı onların tercihi olabilir ama bu bizim tercihimiz değil. Milletimizin de tercihi olmadığını görüyoruz, biliyoruz. Yaptığımız kamuoyu araştırmaları bunu çok açık gösteriyor" dedi.

 

Farklı bir cumhurbaşkanı olacağını belirten Erdoğan, bugüne kadar millete verdiği her sözün nasıl arkasında durduysa bu sözünü de tutup gereğini yapacağını bildirdi.

 

"Bizim partimiz fanilerle kaim değil"

 

AK Parti'nin 2001'de kurulduğunu ancak temsil ettiği anlayışın binlerce yıldır bu ülke ve milletin zihnini, kalbini oluşturduğunu anlatan Erdoğan, "Onun için bizim partimiz asla fanilerle kaim değildir. AK Parti, üstat Necip Fazıl'ın o muhteşem ifadesiyle kim var diye sorulduğunda, sağına ve soluna bakmadan ben varım diyebilen bir kadroya sahiptir. Bizim anlayışımızda hiçbir zaman makamlar için yarış olmamıştır, olmamalıdır, olmayacaktır. Bizim anlayışımızda sadece ve sadece millete hizmette yarış vardır. Halka hizmet biliyorsunuz Hakk'a hizmettir" diye konuştu.

 

Başbakan Erdoğan, hizmet yarışını milletin teveccühüyle seçileceği cumhurbaşkanlığında da yürüteceğini, partililerin her birinin de bulundukları yerlerde aynı heyecan, aynı gayretle çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti.

 

Cumhurbaşkanlığı döneminde de Türkiye'nin 2023 hedeflerini adım adım takip edeceklerini, çözüm sürecinin aksamadan yürümesi için titizlikle çalışmaları takip edecek, hiçbir kazanımın heba olmasına izin vermeyeceklerini bildirdi. Başbakan Erdoğan, devletin birliği, milletin bütünlüğü, bayrağın şerefi konusunda en küçük bir tavize asla müsamaha göstermeyeceklerini söyledi. Erdoğan, "77 milyon insanımızın tamamının huzuru, refahı, geleceği için gecemizi gündüzümüze katarak çalışmaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı. 

 

"10 Ağustosa kadar hiçbirimize tatil yok" diyen Erdoğan, çok sıkı çalışmak ve 10 Ağustosta sandığa giderek sandıkları boş bırakmamak gerektiğini belirtti. Başbakan Erdoğan, "Bu tarihi başarıda her birinizin pay sahibi olacağınıza inanıyorum" dedi.

 

Başbakan olarak Denizli'ye defalarca geldiğini anımsatan Erdoğan, 10 Ağustos'tan sonra da cumhurbaşkanı olarak Denizli'ye gelerek muhabbeti ve kardeşliği daha sıkı şekilde sürdürme temennisinde bulundu.

 

Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda ramazanın mübarek olmasını, tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin Allah nezdinde makbul olmasını diledi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...