Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO üyeliği bekleyen İsveç'e kapıları kapattı: Bizden destek beklemeyin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından 'Millete Sesleniş' konuşmasında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan'ın Stockholm'deki Türk elçiliği önündeki "Kur-an'ı Kerim yakma" eylemine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'den NATO üyeliği için onay bekleyen İsveç'e kapıları kapattı.

Konuya ilişkin ilk kez konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çirkin eylemin başta Müslümanlar olmak üzere insan hak ve özgürlüklerine saygı duyan herkese yapılmış bir hakaret olduğunu belirtti. Alçak saldırının Türkiye büyükelçiliği önünde gerçekleşmesinin de Türkiye açısından milli mesele haline dönüştüğünü kaydeden Erdoğan, "Böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO'ya başvuru konusunda artık bizde herhangi bir hayırhahlık beklemeyeceği açıktır. İsveç yönetimi hak ve özgürlüklere bu kadar saygılıysanız önce Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Müslümanların dini inancına saygı göstereceksiniz. Bu saygıyı göstermiyorsanız kusura bakmayın bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz" diyerek net mesaj verdi.

https://twitter.com/RTErdogan/status/1617587985226076160

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsveç'teki alçak provokasyona ilişkin açıklamaları şu şekilde:

"Şu anda üzerinde hassasiyetle durmam gereken konu; İsveç'in NATO üyeliği başvurusuyla başlayan ve bir esfeli safilinin mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim mushafını yakmasına kadar varan hadiselerdir. İslam dini, peygamber efendimizin vasıtasıyla ilk müjdelendiği günden beri Ebu Cehil'in sembolü olan pekçok saldırının, alçaklığın hedefi olmuştur. İslam'la müşerref olarak Kur'an-ı Kerim'in aydınlığa kavuşmak bir nasip işidir.

'BİZİM İÇİN MİLLİ MESELEYE DÖNÜŞMÜŞTÜR'

İnsan hak ve özgürlüklerin çok basit tanımı vardır. Bireyin hak ve özgürlüklerin sınırı diğer insanların hak ve özgürlüklerin başladığı yere kadardır. Hiçbir birey ne Müslümanların ne diğer inanç sahibi insanların kutsallarını aşağılamak özgürlüğüne sahip değildir. Nefret ve ayrımcılık suçundan ağır yaptırımlara tabi bu ülke bizce de yerinde yaklaşımdır. İsveç'teki çirkin eylem en başta Müslümanlar olmak üzere insan hak ve özgürlüklerine saygı duyan herkese yapılmış bir hakarettir. Bu alçak saldırının Türkiye büyükelçiliğinin önünde gerçekleşmesi bizim açımızdan milli mesele haline dönüştürüyor. Bu zihniyet uzunca süredir eli kanlı terör örgütlerine kucak açmayı da demokrasi kılıfıyla meşrulaştırmaya çalışıyor.

'BİZDEN HAYIRHAHLIK BEKLEMEYİN'

Milyarlarca Müslümanın inancıyla birlikte 85 milyon Türk vatandaşın manevi şahsiyetine saldıran bu zihniyetin asırlardır bir arpa boyu yol alınmadığının şahidir. Bu sapkınlığı teşvik edenler, göz yumanlar hiç şüphesiz sonuçlarını da hesap etmişlerdir. Senin güvenlik güçlerin, polisinin koruması altında bu ihaneti, namussuzluğu, alçaklığı, adiliği yapacak, onların korumasıyla biz Müslümanlara ne yaptık diyecekler. Böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO'ya başvuru konusunda artık bizde herhangi bir hayırhahlık beklemeyeceği açıktır. Terör örgütlerinde caddelerinizde, sokaklarınızda cirit attıracaksınız ondan sonra bizden NATO'ya girmesi için destek bekleyeceksiniz. Yok böyle bir şey. Madem bu kadar seviyorsunuz, koruyorsunuz, öyleyse ülkelerinin savunmalarını emanet etmeleri tavsiyesinde bulunuyorum.

'ÖNCE TÜRKİYE'YE VE MÜSLÜMANLARIN DİNİ İNANCINA SAYGI GÖSTERİN'

Biz bir şeyi söyleyince dürüst söyleriz, birileri bize namussuzluk yaptığında haddini bildiririz. İsveç yönetimi hak ve özgürlüklere bu kadar saygılıysanız önce Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Müslümanların dini inancına saygı göstereceksiniz. Bu saygıyı göstermiyorsanız kusura bakmayın bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz.