Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
09 Haziran 2014 15:21

Gül, 'Atacağımız adımlar bölgesel barışa büyük katkı sağlayacak'

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile İran'ın işbirliğinin bölgedeki istikrar, huzur, güvenlik, ekonomik işbirliği ve refahın gelişmesine katkı sağlayacağını belirtti.

Gül, 'Atacağımız adımlar bölgesel barışa büyük katkı sağlayacak'
Cumhurbaşkanı Gül, iran cumhurbaşkanı ruhani, iran, türkiye

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Gül, "dost ve komşu" olarak nitelediği İran'ın Cumhurbaşkanı Ruhani ve beraberindeki heyeti Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başladı. Ruhani ile New York'taki BM toplantısında ilk kez yüz yüze görüştüklerini anımsatan Gül, Ruhani'nin gelişiyle İran'dan Türkiye'ye 18 yıllık aranın ardından resmi ziyaret gerçekleştiğini, ziyaretin tarihi önemi olduğunu ifade etti. Gül, kendisinin de 2011'de İran'a devlet ziyareti yaptığını, Tahran, İsfahan ve Tebriz'e gittiğini hatırlattı.
"İran, derin insani ve kültürel bağlarla kadim bir dostumuz ve 1639'dan bu yana ortak bir sınırı paylaştığımız değerli bir komşumuzdur. Son yıllarda artan karşılıklı üst seviyedeki ziyaretimiz, birbirine komşu ve dost olan iki ülke arasındaki ilişkileri her bakımdan daha ileri seviyeye taşımaktadır" diyen Gül, bugün yapılacak Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin, bir anlamda iki ülkenin ortak bakanlar toplantısı şeklinde geçeceğini, toplantının ilişkilerin geldiği seviyeyi gösterme açısından önemli olduğunu vurguladı. 

"İran'ın yeni politikaları, karşılıklı yatırım ve ticareti artıracak"

"Değerli biraderim, aziz dostum" diye hitap ettiği Ruhani ile baş başa ve heyetler arasında verimli görüşmeler yaptıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, siyasi, ekonomik, kültürel ve diğer alanlardaki ilişkilerin gözden geçirildiğini ve daha ileri taşıma iradesinin açıkça ortaya konduğunu söyledi. Türkiye-İran ilişkilerinin ahdi altyapısının mevcut olduğunu, geçmişte de çok önemli anlaşmaların imzalandığını ifade eden Gül, bugün imzalanan anlaşmaların hukuki altyapıyı daha da güçlendirdiğini kaydetti. 

Ekonominin, ikili ilişkilerin önemli bir boyutunu oluşturduğuna, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 15 milyar dolar seviyesinde olduğuna işaret eden Gül, "Hedefimiz 30 milyar dolardır. Bunu gerçekleştirme potansiyeli ve iradesi her iki ülkede mevcuttur. İran'ın takip ettiği yeni politikalar, İran'ın ekonomisini daha da açmakta, özel sektöre Sayın Ruhani'nin önem vermesi dolayısıyla, inanıyorum, karşılıklı özel sektörlerimiz arasında daha çok yatırım, ticaret söz konusu olacaktır. Yarın iş adamlarıyla yapacağımız toplantıda da iş adamlarımızı karşılıklı olarak teşvik edeceğiz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, Ocak ayında imzalanan "Tercihli Ticaret Anlaşması"nın bir an önce onaylanması konusunda da mutabakatın tekrarlandığını, karma ekonomik komisyon toplantılarında alınan kararların da bir an önce hayata geçirileceğini söyledi.

"Türkiye-İran ilişkileri sadece iki ülkeyi ilgilendirmiyor"

İki kadim dost ve komşu olan Türkiye ile İran arasındaki ilişkilerin gelişmesinin sadece iki ülkeyi ilgilendirmediğine dikkati çeken Gül, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu bölgenin iki büyük devleti, köklü geleneği, tarihi olan iki büyük ülkenin işbirliği tabii ki bölgemizdeki istikrar, huzur ve güvenliğin, nihayette de ekonomik işbirliğinin ve refahın gelişmesine de çok büyük katkı sağlayacaktır. Bu anlamda İran ile bölgemizle ilgili konularla ilgili de bugün geniş bir istişarede bulunduk.  Nasıl bölgedeki problemlerin çözümüne iki ülke olarak katkı veririz, nasıl acıların dinmesine, bölgedeki istikrarsızlık, bundan ortaya çıkan vakum, bundan ortaya çıkan terörist faaliyetler, bütün bunları nasıl önleriz, bu konularda gayet verimli ve faydalı görüşmelerde bulunduk. Yapıcı bir yaklaşımla birlikte atacağımız adımların bölgesel barış, huzur, istikrar ve refaha büyük katkı sağlayacağına yürekten inanıyoruz."

"Nükleer programla ilgili mesele diplomatik yöntemlerle çözülmeli"

Türkiye'nin, İran'ın nükleer programıyla ilgili meselenin diplomatik yöntemlerle çözüme kavuşturulması gerektiğini her zaman savunduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Bugün de aynı görüşteyiz. Ülkemizin bu husustaki tutumu da gayet açıktır, bölgemizde hiçbir ülkenin nükleer silaha sahip olmasını istemiyoruz. Kitle imha silahlarından arındırılmış bir Ortadoğu vizyonumuzu koruyoruz. Diğer yandan da hiçbir ülkenin nükleer enerjiden, barışçıl amaçlarla yararlanma hakkından mahrum bırakılmasına da müsaade etmiyoruz ve bunu da doğru bulmuyoruz. Bu konuda uluslararası normlara riayet edildiği ve Atom Enerjisi Kurumu ile tam ve şeffaf biçimde işbirliği yapıldığı sürece nükleer enerjiden barışçı amaçlarla faydalanmak hepimizin hakkıdır."

İran ile P5+1 ülkeleriyle yürütülen müzakerelerde gelinen noktanın memnuniyet verici olduğunu dile getiren Gül, "Müzakerelerin İran üzerindeki yaptırımların tamamen kaldırılmasını sağlayacak şekilde neticelenmesini de Türkiye güçlü bir şekilde desteklemektedir. Bu yönde, Türkiye elinden gelen gayreti daha önce de göstermiştir, bugün de göstermeye devam etmektedir" dedi. 

Ruhani ile tüm bu konularda samimi görüşmeler yaptıklarını ve mutabakatlara vardıklarını aktaran Gül, "Siyasi iradelerimiz gayet açıktır. Türkiye ve İran arasındaki ilişkileri her alanda çok daha ileri seviyelere taşımaktır. Bu yönde hükümetlerimiz de elinden gelen her türlü gayreti muhakkak ki gösterecektir" değerlendirmesinde bulundu.

"Ziyareti dönüm noktası olarak görüyorum"

Gül, açıklamalarının ardından, "Ruhani'nin ziyareti dolasıyla yapılan temasların iki ülke arasında yeni dönemin başlangıcı olup olmadığına" ilişkin soruyu da yanıtladı. Gül, yanıtına "Bu sorunuza 'evet' demek istiyorum. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı çok sayıda bakan ve güçlü bir iş adamı heyetiyle geldi" diyerek başladı. 

Görüşmelerde, Türkiye ve İran'ın çok büyük potansiyelini harekete geçirmek gerektiğine karar verdiklerini ifade eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hatta şu örneği verdik, Fransa ile Almanya ne kadar birbirlerine benzeyen ülkeler olmalarına rağmen çok büyük ticaret ve karşılıklı yatırımlar söz konusuysa  Türkiye ile İran arasında da aynı şekilde çok büyük ticaret ve yatırımlar olabilir, her alanda olabilir. Özellikle SayınCumhurbaşkanı Ruhani'nin yönetiminde takip ettiğimiz politikalar, İran'ın ekonomik olarak dünyaya açılmasına, özel sektörün daha çok rol almasına, rekabetçi, verimli bir ekonomik politikaya çok önem verdiklerini görüyoruz. Bu çerçeve içerisinde Türk, İran özel sektörü muhakkak ki yan yana gelip çok iş yapabilecekler.

 

Biraz önce her ikimiz de ifade ettik, yaptığımız anlaşmaları uygulamak çok önemli. Bu anlamda da bu ziyaretin bir dönüm noktası olacağına inanıyorum. Genellikle daha önce çok iyi niyetli bir çok beyanlarımızın uygulamaya geçmesinde biraz karşılıklı sıkıntılarımız olmuştu ama bu sefer görüyorum ki bütün niyetlerimizin, imzalanan anlaşmaların, karşılıklı verdiğimiz sözlerin meyvelerini karşılıklı olarak hep beraber alacağız. O bakımdan ekonomik olarak bu ziyaretin bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum."

 

Cumhurbaşkanı Gül, iki ülkenin siyasi açıdan her alanda zaten çok yakın istişare içinde bulunduğunu, iki ülke Dışişleri Bakanlarının çok yakın çalıştığını belirterek, "Bölgesel konularda da hepimiz bölgede çekilen acıların, yıkımların bitmesini istiyoruz. Yanan ve yıkılan her evi sanki kendi evimiz gibi hissediyoruz bölgede, bunun acısını gerçekten görüyoruz. Onun için bu acının dindirilmesiyle ilgili de iradelerimiz gayet güçlüdür. O bakımdan Türkiye ve İran'ın ortak çabaları inanıyorum ki çok büyük katkı sağlayacaktır. Bundan dolayı bu ziyareti bir dönüm noktası olarak görüyorum" diye konuştu.

 

Fars Körfezi ve Umman Denizi, Karadeniz ve Akdeniz'e bağlanacak

 

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise konuşmasına iki ülkenin kalkınmasının yararına adımlar atıldığını söyleyerek başladı. İlişkilerinin özellikle dost ve komşu ülkelerle gelişmesi için irade gösterdiklerini belirten Ruhani, komşu ülkeler arasında da Türkiye'nin, bölgedeki jeopolitik konumundan dolayı kendileri için özel öneme sahip olduğunu ifade etti.

 

Cumhurbaşkanı Gül ile ikili ve heyetler arası görüşmelerde iki ülke arasındaki ticaret hacmini geçen yıla göre iki katına çıkarma kararı aldıklarını vurgulayan Ruhani, önceki anlaşmalar doğrultusunda çalışmaları halinde ticaret hacmini 30 milyar dolara çıkartabileceklerini vurguladı. Demiryolu alanında imzaladıkları anlaşmayla iki ülkenin raylı sistemi üzerinden Fars Körfezi ve Umman Denizi'ni Karadeniz ve Akdeniz'e bağlayacaklarını anlatan konuk Cumhurbaşkanı, ilişkilerin artırılmasının sadece iki ülkenin değil, bölgenin de yararına olacağını kaydetti.

 

Türk girişimcilerinin İran'daki ve İranlı girişimcilerin Türkiye'deki yatırımları konusunda anlaşmaya vardıklarını söyleyen Ruhani, "Umarız yarın Türkiye ve İran'dan iş adamlarıyla yapacağımız toplantıda özel sektörlerimizin kalkınması ve gelişmesi için bir önemli adım daha atmış oluruz" diye konuştu. Bilim ve turizm alanlarında ilişkileri artırma ve daha çok yardımlaşma konularında işbirliği yapacaklarına dikkati çeken Ruhani, bankacılıkta özel sektörün parasal aktarımlarda gerekli kolaylıkları sağlaması konusunda da anlaştıklarını anlattı.

 

Ruhani, şöyle devam etti:

 

"İran ve Türkiye İslam dünyası ve bölgenin iki önemli ülkesi olarak, aşırılık ve terörizmle mücadele etmek konusunda kararlıdır ve bu anlamda her türlü çabayı göstererek rahmani İslam'ı gerçek İslam olarak tüm dünyaya tanıtacaktır. Bölgemizde bazı istikrarsızlıklar vardır ve bu durum hiç kimsenin yararına değildir. Bu alanda iki ülke işbirliklerini artırma konusunda kararlıdır ve bölgenin güvenlik ve istikrarı için ellerinden gelen her türlü çabayı gösterecektir."

 

Nükleer enerji 

 

Nükleer enerji konusuna ilişkin iki ülkenin ortak fikirlere sahip olduğunun altını çizen Hasan Ruhani, tüm ülkelerin barışçıl nükleer teknolojilere sahip olma konusunda aynı düşüncede olduğunu ve nükleer silahlardan arındırılmış bir Ortadoğu'nun, İran'ın bir önerisi olarak her iki ülkenin kabul ettiği bir anlaşma olduğunu vurguladı. Ruhani, "Bölgemizin sadece nükleer değil, konvansiyonel silahlardan da arındırılması ve barışçıl teknolojiler konusunda kendi haklarını elde etmesi gerekiyor" ifadesini kullandı. 

 

Türkiye'ye, geçmişte ve bugün nükleer konusunda kendilerinin yanında olması nedeniyle teşekkürlerini sunan İran Cumhurbaşkanı Ruhani, işbirliği alanları ve başta bölgesel olmak üzere diğer konularda da ortak bakış açılarını devam ettirme temennisinde bulundu.

 

"İlişkilerin gelişmesine ilişkin ciddi irade mevcut"

 

Ruhani, bir gazetecinin "Görüşmede Mısır ve Suriye başta olmak üzere bölgesel sorunlarla ilgili ortak bir görüş alındı mı ve enerji konusunda iki ülke arasında ileri bir adım olacak mı" sorularını şu şekilde yanıtladı:

 

"Bugünkü ziyaret şüphesiz iki ülke ilişkilerinde bir dönüm noktası olacaktır. Belki de ilk defa böyle bir kapasiteyle üst düzey makamlarla dost ülke Türkiye'nin başkentindeyiz ve ilk defa bugün üst düzey stratejik işbirliği toplantısı iki ülkenin bakanlarıyla yapılacak. İki ülke liderleri tarafından ilişkilerin ekonomik, kültürel, siyasi bölgesel alanda gelişmesine ilişkin çok ciddi bir irade mevcuttur.

 

Bugün müzakereler sırasında hem aşırılık ve terörizmle mücadele konusunda hem de bölge ülkeleriyle ilgili görüştük. Suriye ve Mısır'la ilgili de görüştük. Bizim için önemli olan, iki ülkenin istikrar ve güvenliği için bu ülkelerde anlaşmaya varılması, bu ülkelerin idaresiyle ilgili halkın oylarının belirleyici olması ve ayrıca bütün bölgede akan kanın durmasıdır. Biz eskiden de bu alanda çok ortak bir bakış açısına sahiptik. Dışişleri bakanlıklarımız bu alanda çalıştı."

 

10 anlaşma imzalandı

 

Basın toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Gül ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani huzurunda iki ülke arasında çeşitli alanlarda anlaşmalar imzalandı. 

 

"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İmzalanan 22 Mart 2010 Tarihli Esendere ve Sero Kara Hudut Kapılarının Ortak Kullanımına Dair Anlaşma'da Değişiklik Yapan Protokol" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İmzalanan 14 Şubat 2011 Tarihli Kapıköy ve Razi Kara Hudut Kapılarının Ortak Kullanımına Dair Mutabakat Zaptı'nda Değişiklik Yapan Protokol"e Türkiye adına Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci imza attı. 

 

"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Nüfus İşleri Alanında İşbirliği" anlaşmasını Türk tarafından İçişleri Bakanı Efkan Ala imzaladı. 

 

" Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ortak Film Yapımına İlişkin Mutabakat Zaptı", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 2014-2017 Yıllarına İlişkin Kültürel, Eğitsel, Bilimsel ve Gençlik ve Spor Alanlarında Değişim Programı", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 2014-2016 Yılları için Tarihi ve Kültürel Miras İşbirliği Uygulama Programı" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Turizm İşbirliği Uygulama Programı 2014-2017"yeTürkiye adına Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik imza koydu.

 

"Maliye Bakanlığı ile İran Ekonomi ve Maliye Bakanlığı Arasında Devlet Taşınmazlarının Yönetimi Alanında İşbirliği Geliştirme Mutabakat Zaptı"nı Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile İran Haberleşme ve Enformasyon Teknolojileri Bakanlığı Arasında Mutabakat Zaptı"nı Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan imzaladı. 

 

Törende, Türk Standartları Enstitüsü ve İran Standartlar ve Endüstriyel Araştırmalar Enstitüsü arasında mutabakat zaptı da imzalandı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...