Son dakika! Meral Akşener 6'lı masayı dağıttı: Dayatmaya boyun eğmeyeceğiz

Siyasette seçim hareketliliği giderek artarken, tüm gözler muhalefetin çıkaracağı cumhurbaşkanı adayına çevrildi. Saadet Partisi liderliğinde dün 12'nci kez bir araya gelen 6'lı masada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı krize yol açtı.

Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Gültekin Uysal, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığını desteklerken, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise tercihini 'Ekrem İmamoğlu' ya da 'Mansur Yavaş'tan yana kullanmak istedi. Ancak Kılıçdaroğlu 2 ismin belediyedeki görevlerine devam edeceklerini söyleyerek Akşener'in teklifini veto etti.

5 SAAT SÜREN TOPLANTI

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, cumhurbaşkanı adayının görüşüldüğü altılı masa toplantısının ardından milletvekilleri ile bir araya geldi. Yaklaşık 5 saat süren toplantının ardından gazetecilere herhangi bir açıklama yapmadan ayrılan Akşener’e partisinin gençlik kolları üyeleri “Gençliğin umudu Meral Akşener” şeklinde tezahüratta bulundu.

Milletvekilleri ve bazı Başkanlık Divanı üyeleri ise toplantıya ilişkin soruya, "Genel İdare Kurulu toplantısını bekleyin", "Her şey iyi olacak" ve "Türkiye iyi olacak" cevabını verdi.

AKŞENER'DEN OLAĞANÜSTÜ HAMLE

Altılı masa toplantısının ardından Meral Akşener'den dikkat çeken bir hamle geldi. 4 Mart Cumartesi günü yapılması planlanan Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısı bugün saat 13.30'da başladı ve yaklaşık 1,5 saat sürdü. İYİ Parti'nin 81 il başkanının da katıldığı Ankara'daki kritik toplantının ardından konuşma yapan Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:

"DAYATMAYA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

"Geldiğimiz noktada İYİ Parti bir kıskaca alınmış, dayatmaya mecbur bırakılmış, ölüm ve sıtma arasında bir tercihe zorlanmıştır. Elbette buna boyun eğmeyeceğiz. Sağduyusunu azme çevirecek, kişisel ikbal hesapları için devşirme bir siyasetin 'hınk' deyicisi olmayacaktır. Ben ve arkadaşlarım ülkemizin 20 yılını harap eden zihniyetin karşısında aynı kararlılıkla duruyoruz.

"KİŞİSEL HIRSLAR ÜLKEYE TERCİH EDİLDİ"

5 siyasi parti Kılıçdaroğlu'nun adaylığını beyan ettiler. Biz ise sokaklarda sıklıkla duyduğumuz, milletimizin teveccüh gösterdiği, Erdoğan'a karşı açık ara kazandığını gördüğümüz 2 ismin adaylığını beyan ettik. Bu isimler Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu. Adayın sağlıklı belirlenmesi için araştırma şirketlerinin yapacağı çalışmalarla ortak cumhurbaşkanının veriye dayalı olarak belirlenmesini önerdik ama maalesef bu önerimiz kesin biçimde masada reddedildi. 

6'lı masanın son toplantısında anlayışa varıldı. Bu vesileyle anlamış olduk ki kişisel hırslar Türkiye'ye tercih edildi, kişisel ajandalar uğruna mübah sayılan milletin kazandığı büyük hakikate tercih edilmiştir.

"6'LI MASA NOTER MASASINA DÖNDÜ"

Altılı masa artık millet iradesini yansıtmıyor. Milletimizin ortak iyiliği için oturduğumuz bu masa artık potansiyel tartışılabildiği bir ortak akıl platformu olmaktan çıkmış, tüm alternatiflerin kara listeye alınarak tek bir adayın tasdiki için çalışan bir noter masasına dönüşmüştür. Biz ne olursa olsun milletimize verdiğimiz her sözün arkasındayız. Ancak ne kumar masasında ne noter masasında olmayacağız.

Cumhuriyetin yeni asrını göz göre göre hiç etmeyeceğiz. Milletimizin kazanma ümidini yok etmeyeceğiz. Türk milletinin iradesini bir kişinin 2 dudağı arasına bırakmayacağız. İnatla ve ısrarla ben değil biz diyeceğiz. Millet iradesine uzanan tüm dayatmaları yıkacağız.

MANSUR YAVAŞ VE İMAMOĞLU'NA ÇAĞRI: VAZİFENİZ ATEŞTEN GÖMLEK GİYMEK

Buradan İmamoğlu ve Mansur Yavaş'a sesleniyorum. Değerli başkanlarım, siz bu milletin iradesiyle seçildiniz. Üzerinize atılan tüm iftiralardan alnınızın akıyla çıktınız. Milletimizi enkazın altında bile yalnız bırakmadınız. Ne mutlu size ki milletimiz gayretlerinizi gördü yanınızda durdu. Samimiyetinizi anladı, başının üstünde taşıdı. Bugün de millet çok kritik bir kırılmanın eşiğinde sizi göreve çağırıyor. Tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi milletin bağımsızlığı ve vatanın bütünlüğü tehlike altındayken istiklalini kendi azim ve kararına bağlamıştır. Size de ateşten gömlek giymeyi vazife kılmıştır. Bu vazife yepyeni bir sayfa açma vazifesidir. Bu vazife sadece bir dayatmayı değil, topyekün bir dayatmacılığı yıkma vazifesidir. Bu vazife, kendini milletten büyük gören çirkin zihniyeti yenme vazifesi, geleceğimizin tüm seçimlerini kazanma vazifesidir.

Bu vazife reddedilemez bir vazifedir, görmezden gelinemez bir vazifedir. Çünkü bu çağrının sahibi millettir. Bu saatten sonra bizlere düşen bir seçim yapmaktır. Ya ışıl ışıl bir güneşin altında dimdik duracağız ya da uzayan gölgelerde kaybolacağız. Ya şanlı bir mücadelede milyonlarla yürüyeceğiz ya da trajik bir hikayede figüranlık yapacağız. Ya tarih yazacağız ya da tarih olacağız. İnanıyorum ki hep birlikte tarih yazacağız."