Ömer Çelik'ten güvenli bölge açıklaması: Türkiye kendi hazırlıklarını yapıyor

Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları...

Tartışma konusu olması ideolojik bir yaklaşım.

Bir takım belgelere karşı nasıl tavırlar sergilediklerini gördük. Yargı bağımsızlığı dediğimizde esas olarak en büyük sorun, bu ideolojik yaklaşım olduğunun altını çizmek isteriz.

Dün bizi üzen bir hadise oldu. Lübnan Cumhurbaşkanı tarihi gerçeklerden uzak bir açıklaması oldu. Osmanlı'nın Lübnanlılara bir devlet terörü uyguladığını söylüyor Lübnan Cumhurbaşkanı. 

Açıklamalardan bir tanesi Hristiyan kadınlar için atılan adımlardı. Cumhurbaşkanı devlet fermanları ile Lübnan'da çok sayıda kilise inşa edildiğini bilmesi gerekir. Bilinmemesi gibi bir şey söz konusu değil.Lübnan Cumhurbaşkanı'nın Osmanlı imparatorluğuna karşı dar ve yakışıksız ifadeleri oldu. Bu ifadeleri tümüyle reddettiğimiz gibi aynı zamanda protesto ediyoruz.

Bahsettiği Lübnan için iyi model Osmanlı döneminde uygulanmıştır. Kötü model ise Osmanlı çekildikten sonra oraya sömürge muamelesi yapan devletler tarafından yapılmıştır.

Kasıtlı ve siyasi olarak yapıldığını düşüyoruz. O zamanlar Osmanlı o topraklara geldiğinde Lübnan diye bir devlet yoktu.

S-400

Son basın toplantısından bu yana Türkiye'nin S-400 ile ilgili konularda gelişmeler yaşandı. Türkiye'nin Suriye ve Irak'tan kaynaklı tehditlerden dolayı, hava savunma sistemi konusundaki ihtiyaçlarını ortaya koyduk. Diğer konuların da altını çizdik. YPG'yi desteklerken, hain darbe girişiminin başındaki kişinin ABD'de karakola bile çağırmayanlardan bahsediyoruz. Patriot konusunda olumsuz yanıt gelmişti.

S-400'lerden bahsedince bu sanki müttefikliğe aykırı bir şeymiş gibi algılıyorlar.

AB üyesi ülkelerin 3 ayrı savaş jeti var.  Sanki silah sistemleri arasında tam bir uyum varmış gibi gösteriyorlar.  Farklı silah sistemi NATO içinde mümkün.

Türkiye'nin NATO içindeki gücü ve işlevini, vazgeçilmez rolünü eleştirenlerin kendi rolünü kritik etmelerinde fayda vardır.

ABD İLE GÜVENLİ BÖLGE

İlk ortak keşif uçuşu yapıldı. Burada herkesin gözü önünde gerçekleşen bir tablo. PYD-YPG unsurlarının güvenli bölgeden çıkarılması ve yapılandırılması gerektiğini önemli bir şekilde takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız durumu takip edeceğini, ve Türkiye'nin talepleri yerine gelirse güvenli bölgenin kurulacağını ifade ettiler. Oyalamaya karşı Türkiye kendi hazırlıklarını yapıyor. Rusya'dan gelen açıklamada Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı terör tehdidini gördüklerini, güvenli bölgeye olan ihtiyacı ifade ediyorlar.

Bizim için önemli olan Suriye'nin toprak bütünlüğüdür ve Suriye'nin kaderine Suriyelilerin karar vermesidir.

DOĞU AKDENİZ'DE SONDAJ ÇALIŞMALARI

Doğu Akdeniz ile ortaya koyduğumuz tutuma, olumsuz yaklaşılmaya devam ediyor. Avrupa Birliği dayanışma tutumu içinde değil, mahalle dayanışması içinde hareket ediyorlar. Macron, 'Rum yönetiminin arkasındayız' gibi tam bir mahalle dayanışması açıklaması yaptı. Türkiye'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hak ve menfaatleri için bu çalışmalar devam edecek.

Oradan çıkan kaynaklar adanın tamamı içinse yapmaları gereken ilk iş, ortak komite kararına pozitif yaklaşmaları olacaktır.

Bugün CHP'nin liderinin basiretsiz bir açıklaması oldu. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin  Kaçak olduğunu söylediler. Kendisinin bahsettiği kararlar tüm süreçlerin pozitif sonuçlandığını biliniyor. Meclis'te de gündeme getirdiler. Bütün ruhsatlar, karar örnekleri, tüm izinler sizlere dağıtılacak. Külliye milletin evidir. Kaçak olması söz konusu değildir. Ağır bir vizyon sorunu vardır burada. Tüm bunlar yalandır, örgütlenmiş cehaletin bir örneğidir.

SORU-CEVAP

(Rusya'dan uçak alınacak mı?) Patriot yerine S-400 almamızı gündeme getiriyorlar. Türkiye'nin savunma ve silah sisteminin güçlü olması müttefiklerinin lehinedir. Bizim gibi tehditlerle karşı karşıya kalsa; Almanya, Fransa, Amerika ne tür tedbir alırdı? Biz bu ihtiyacımızı F-35'lerle gidermek istiyoruz. Ama bu ihtiyacımıza blokaj olursa başka yerden karşılamak zorundayız.

(Büyüme rakamları) Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı ekonomik saldırı sonrası dengelenme dönemindeyiz. Doğru politikalarla bu süreci geride bırakıyoruz.

(İBB'nin vakıflarla ilgili kararı) İhtiyaç sahibi Suriyelilerin ekmeğini kesti, garibanları işten çıkardı. Bunca zaman geçti, tüm siyasi anlayışlar evrim geçirdi. Kendilerince dar bir millet tanımladılar. Bu vakıfların yöneticileri ile oturup bir konuşsalardı. Biz israfı kestik gibi dar bir yaklaşımla bakıyorlar. Bu vakıfların hizmet götürdüğü gençler İstanbul halkı değil mi? Birileri yaptığı bu yanlış işin adına israfı kestim diye cevap verirse, yaptığı sadece kendi faaliyetlerini etiketlemek olu