Tgrt Haber
16 Eylül 2020 20:02

Bakan Koca: Bugün biz ve dünya virüsün saldırısı karşısında baştakinden daha zor bir dönemdeyiz

Sağlık Bakanı Koca, "Bugün, biz ve dünya virüsün saldırısı karşısında baştakinden daha zor bir dönemdeyiz." dedi.

Bakan Koca: Bugün biz ve dünya virüsün saldırısı karşısında baştakinden daha zor bir dönemdeyiz
Bakan koca

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilkent Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen Koronavinüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Salgında 6 ayın geride bırakıldığını ifade eden Koca, Türkiye'de virüse 10 Mart'ta rastlanıldığını, 17 Mart'ta koronavirüs sebebiyle ilk kaybın verildiğini, o gün itibarıyla pozitif çıkan test sayısının 98 olduğunu söyledi. 

Salgın sebebiyle ölüm gerçeğinin tanındığı ilk vefattan sonra çok şeyin yaşandığını dile getiren Koca, kaybedilen ilk hastadan sonra 7 bin 185 hayatın daha benzer şekilde son bulduğunu belirtti. 

Bakan Koca, bugün ağır hasta sayısının 1300'ün üzerinde olduğunu vurgulayarak, toplam vaka sayısının ise 100 binleri bulduğuna, insanlığın olaylardan çıkaracağı derslerin tüm dünyada ihmal edildiğine ve salgının giderek tırmandığına dikkati çekti. 

Koca, "Bugün, biz ve dünya virüsün saldırısı karşısında baştakinden daha zor bir dönemdeyiz." ifadesini kullandı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde koronavirüs tanısı konulan kişi sayısının 29 milyon 500 bini geçtiğini, hayatını kaybeden insan sayısının ise 1 milyona yaklaştığını hatırlatan Koca, "Salgında İngiltere 41 bin 637, İtalya 35 bin 624, Fransa 30 bin 950, İspanya 29 bin 848, Belçika 9 bin 927, Almanya 9 bin 437 kayıp verdi. Vefat sayımız, Türkiye'nin kıyaslanabileceği Almanya gibi ülkeler dikkate alındığında, tedavide bir başarı gösterdiğimizi ortaya koymaktadır." bilgisini paylaştı. 

Türkiye'nin 6 ay, dünyanın ise 31 Aralık'tan bu yana yaklaşık 9 aydır devam eden salgın mücadelesinde, toplumların duygularının benzerlikler gösterdiğini dile getiren Koca, şöyle devam etti:

"Toplumlar, bu salgını sadece kendi başlarına gelmiş bir felaket olarak algılıyor. İnsanlar yaşananlara karşı bıkkınlık, hayatın yavaşlayışına karşı öfke duyuyor. Gençler engellenmişlik duygularıyla baş başa. Yaşlılarda ölüm kaygısı, hatta suçluluk duygusu gelişmiş durumda. Yarının belirsizliğine ilişkin duygu, bugün tüm dünyada belki de en belirgin duygudur. 

Asıl ilginç olansa salgının bize getirdiği izole edilmişlik hissi ve tüm bu olumsuzlukları sadece bizlerin yaşadığı yanılgısıdır. Gerçekte, düşünüldüğü şekilde yalnız değiliz. Sizi düşünen bir aileniz olduğu gibi sizi düşünen güçlü bir devletiniz var. Gerektiğinde size çare aramaya hazır bir sağlık ordunuz var. Karamsarlık için neden yok. Hayatsa, normal akışına dönmeye hazırlanıyor. "

"Pozitif tanı konulmuş her kişinin temaslı taraması yapılmıştır"
Türkiye'de Kovid-19 şüphesi olan hastanın telefon edip hastaneden randevu istediğinde, doktordan, 'Nefesin kesilmeden konuşabildiğine göre tedaviye ihtiyacın yok' cevabını aldığı bir ülke olmadığına işaret eden Koca, bazı ülkelerde yaşanılan bu olayların olmasına izin vermeyeceklerine vurgu yaptı. 

Sağlık Bakanı Koca, salgının başından bu yana "pozitif" tanı konulan her hastanın gerekli sağlık hizmetini muntazam şekilde aldığını, almaya da devam ettiğini belirterek, "Pozitif tanı konulmuş her kişinin temaslı taraması yapılmıştır. Yapılmaya devam etmektedir. Virüsün iz sürücüleri olan filiasyon ekiplerimizin sayısı 6 binden 11 bin 238'e çıkmıştır. Filiasyon ekipleri, yaptıkları taramayla maruz kaldığınız riski azaltmaya çalışmakta, karantina ve tedavinin önünü açmaktadır." şeklinde konuştu.

"Sağlık çalışanlarımızın yükü dört beş kat artmış durumda"
Salgınla mücadelede uygulanan tespit stratejisinin sağlık sistemine sorumluluk yüklediğine dikkati çeken Fahrettin Koca, şöyle devam etti:

"Her gün ortalama 100 bin test yapılıyor ve ister taşıyıcı ister hasta olsun sonucu pozitif olan herkesin tedavisi başlatılıyor. Artan yeni hasta ve ağır hasta sayısı ise bugüne kadar kimsenin tedavi almasına mani olmamıştır. İlk döneme kıyasla sağlık çalışanlarımızın yükü 4-5 kat artmış durumda. Kendinizi bir sağlık çalışanının yerine koyun. Onların cephede sizin için göğüs göğüse çarpışan kişiler olduğunu bilin. Bu mücadelede onlara verebileceğiniz yegane destek, kendinizi virüsten korumanızdır. Bu desteği vermek için elinizden geleni yapın. Hastanelerimize hastalığa yakalanmayarak güç verin. Bu savaşta hayati cephe hastanelerimizdir. Bu cephede kayıplarımız oldu. Nadir yetişen insanlarımızı, ömrünü size adayan evlatlarımızı kaybettik. Eşi benzeri olmayan fedakarlıkların sonu artık ölüm olmasın. Size sağlık personelimizden hep iyi haberler verebilmemiz için bize tedbirlere uyarak yardım edin. Yayılımın önünü keserek tüm kayıplarımızı azaltalım."

"HES uygulamasının indirilmediği cep telefonu kalmamalı"  
Artan tehdide karşı Sağlık Bakanlığının başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kurumlarla iş birliği içinde kolaylaştırıcı bazı hizmetler sunduğunu ifade eden Koca, bunlardan birisinin de halen yeterince kullanılmayan HES mobil uygulaması olduğunu söyledi.

Ücretsiz olan bu hizmetten yararlanılmasını isteyen Koca, "HES mobil uygulamasının indirilmediği cep telefonu kalmamalıdır." diye konuştu. 

Ücretsiz uygulamanın tüm taşıyıcıları, temaslıları, hastaları içerecek şekilde bölgesel risk haritaları çıkardığını, gidilecek mekanlar için güncel verilerle risk değerlendirmesi yaptığını belirten Koca, şu değerlendirmelerde bulundu:

"HES mobil uygulaması sizin risk yönetim rehberinizdir. Kullanımı ise basit bir telefon işlemi gibi kolaydır. HES, salgın yönetiminde bizim için de büyük bir işleve sahip. Karantina koşullarına uyulup uyulmadığını, bu uygulamayla denetliyoruz. Bugüne kadar, izolasyonda olması gerektiği halde dışarı çıkmaya teşebbüs eden yaklaşık 140 bin kişi bu sistemle engellenmiştir. Sorumsuzluk göstererek toplumda risk oluşturan kişilere karşı bir diğer önlem akıllı bileklik benzer uygulamaları olacaktır. Taşıyıcı ve temasların, bu dönemde özellikle toplum sağlığı açısından izolasyonu zorunlu kılınmıştır."

"Tedbir bir sağlık ve ahlak kuralıdır"
İnsanın, zatından ötürü değer gördüğü bir toplum ve devlet olunduğunun salgın döneminde daha iyi anlaşıldığını vurgulayan Koca, şunları kaydetti:

"Bilincinde olmamız gereken esas budur. Salgın maalesef herkes tarafından aynı şekilde önemsenmiyor. 'Bana bir şey olmaz' anlayışı ortadan kalkmış değil. Her vakada hastalık tablosunun görülmediği hepimizin malumudur. Fakat kendisi hasta olmayan taşıyıcılardan virüs başkalarına bulaştığında, bazen ağır sonuçlarla karşılaşıyoruz. Kişi kendisini düşünmese bile başkasını düşünmeye vicdanen, ahlaken mecburdur. Tedbir bir sağlık kuralı ve bir ahlak kuralıdır. Dün itibarıyla 7 bin 186'ya ulaşan kayıp ve 1327 olan ağır hasta sayısı hepimiz için uyarıcı olmalıdır. Her taşıyıcı, her hasta ve sonuç olarak her vaka, vefatlarda olduğu gibi toplum olarak gücümüzden moralimizden, yaşama heyecanımızdan bir şey eksiltiyor. Salgının toplumu zayıf düşürmesine izin vermeyelim. 

Hiç kimsenin "hasta olursam, sağlık çalışanları tedavimi nasıl olsa yapar" kolaycılığına düşmememesi gerektiğinin altını çizen Koca, bunun bir hak ihlali olduğuna işaret etti. 

Sağlık personelinin, ailelerinin yanına döndüğünde, yorgunluktan onları ayıracak vakitleri kalmadığının unutulmaması gerektiğini kaydeden Koca, sağlık çalışanlarının en büyük motivasyonun hasta sayısının giderek azaldığını görmek olduğunu belirtti.

"Onlara destek verelim. Hastalığa yakalanmayarak, umutlarını gerçeğe çevirelim." diyen Koca, koronavirüsün toplum gündemindeki yerinin arttığını, bunun geçerli nedenleri bulunduğunu söyledi. 

Fakat durumun salgının kontrolden çıktığı şeklinde algılanmasının yanlış olacağını vurgulayan Koca, şu değerlendiremelerde bulundu:

"Hastane yükümüzün arttığı, yoğunluğun da etkisiyle sağlık yatırımlarının öne çektiğimiz Diyarbakır, Konya, Van, Adıyaman, Gaziantep, Mardin, Şanlıurfa, Batman gibi illerimizde yatak kapasitesini ayrıca arttırdığımız doğrudur. Sorunları krize dönüşmeden çözebiliyor olmamız, sorunun kontrol altında olduğunun ispatıdır. Doğru olan yorum da topluma mücadele gücü veren yaklaşım da budur. Toplumun her ferdinin hastalığın yayılmasına razı olduğunu düşünemeyiz. Bizler bu savaşta, herkesin bizlerle aynı kararlılıkta olduğuna inanıyoruz. Tek tek hastaların tedavisiyle ilgilenen, testlerini yapan, ilaçlarını veren, evde yatan hastaları gidip ziyaret eden, arayıp durumlarını takip eden sağlık çalışanlarımıza herkesin minnet duyduğunu düşünüyorum. Gece gündüz çalışan sağlık ordumuzun omuzlarındaki bu yükü azaltmak için tedbir seferberliği başlatmak konusunda kararlı olalım. Hastalığa karşı her birimiz yeniden teyakkuza geçelim."

Maskesiz adım atılmamasını, sosyal mesafe kurallarına uyulmasını, mecbur kalınmadıkça dışarıda kapalı ve kalabalık ortamlara girilmemesini isteyen Koca, geride kalan zamana bakıldığında başarılı günler ve başarısızlıkların bulunduğunu söyledi.

Bakan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kısıt günleri bize kalkan oldu. Normalleşme sürecinde bir bocalama yaşadık ve bunu aştık. Fakat görünen o ki bayramlar, düğünler, bayram havasında yaşanan olaylar, taziyeler salgın sınavında başarısızlığa yol açan olaylar, zamanlar oldu. Şimdi salgının bu gibi fırsatları yakaladığı günler geride kalıyor. Fakat sonbahara girerken tüm dünyayı tehdit edecek bir riske yaklaşıyoruz. Grip vakaları salgın açısından çok sakıncalıdır. Zamanımız daha çok kapalı mekanlarda geçeceği için grip, hastalığın yayılmasını hapşırma ve öksürmelerle kolaylaştıracak."

Koronavirüs ve gribin aynı şekilde bulaştığını anımsatan Koca, bir insanın gribe ne kadar kolay yakalanabileceğini herkesin bildiğini söyledi.

Tedbirler uygulanmazsa hastalığın tıpkı grip gibi önü açık şekilde yayılabileceğini vurgulayan Koca, şunları kaydetti.

"Bugünden itibaren tetikte ısrar istiyorum. Şimdi bugüne kadar duymayı en çok arzu ettiğimiz şeyi, ama ihtiyatı elden bırakmadan söylemenin vakti geldi. Daha önce de konuşmalarımda vurguladığım gibi tarih sonu gelmemiş bir salgın kaydetmemiştir, bitmemiş savaş, bitmemiş salgın yoktur. Bilimsel gelişmeler bu salgının da sonunun yakın olduğuna işaret etmektedir. İnsan aklı, koronavirüs karşısındaki galibiyetini yakın zamanda ilan edebilecektir. Aşı konusunda dünya kamuoyuna yansıyan bilgiler, umut veren belki de çare bildiren bilgilerdir. Bilim dünyası, yılın sonuna kadar sonuç alınacağı konusunda hemfikirdir diyebiliriz. Şu anda hazırlık çalışmaları Faz 3 aşamasında olan 9 aşı var. İngiltere, Almanya ve Çin uygulamayı başlatmış durumdadır. Biz de Türkiye olarak bir yandan kendi aşı çalışmamızı sürdürürken, en erken uygulama için tedarik teşebbüslerimizi başlattık. Bugün Sağlık Bakanlığının izniyle Çin Sinovac aşısının Türkiye'deki ilk uygulamasına Hacettepe Üniversitesinde 3 gönüllü sağlık çalışanında başlandı. Demektir ki sonu görülen salgın da son kritik ayları yaşıyor olabiliriz."

Şu anda tüm dünyaya "aranan çözüm çok yakın" dedirten aşıyı beklerken daha fazla dikkatli olunmasını isteyen Koca, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Muhtemelen alacağımız son viraj olan, önümüzdeki aylarda, özellikle hastalığa yakalanmamak gayreti içinde olalım. Salgın çaresi, yeni bulaşmaların bahanesi olmasın. Hastalığa yakalanmayalım ki hiç eza yaşamadan, gerektiğinde aşı çözüm ve ödül olsun. Eğer hastalığa yakalanırsak aşının zaten anlamı kalmaz. Çünkü aşı bir tedavi değil, bulaşmaya karşı koruma yoludur. Ciddi ilerlemeler kaydeden aşı çalışmasının sonucunu beklemek hepimiz için moral ve güç kaynağıdır. Zaferi görüyorsak mücadelede kolaylaşmıştır. Sağlık ordumuz adına sizden istediğim o güne kadar tedbirlere sarılmanız ve direnmenizdir. Bu yaşadığımız hayat böyle kalmayacak, gerçek normalimize döneceğiz. Sizden tedbirlere uyarak bana ve sağlık ordumuza bu mücadelede destek vermenizi istiyorum, sizi sonucu zafer olacak bu savaşta güç birliğine davet ediyorum."

Yoğun bakım yatak doluluk oranı
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Yatak doluluk oranı yüzde 51.6, yoğun bakım yatak doluluk oranı yüzde 66.3, ventilatör doluluk oranımız ise yüzde 33.6." dedi.

Koca "İstanbul'un son hafta artış trendinin azaldığını ama önümüzdeki haftaların son derece önemli olduğunu söylemek istiyorum." diye konuştu.

Bakan Koca "(Yoğun bakım yatak doluluk oranı) İzmir yüzde 72.5, Ankara yüzde 63.23, İstanbul ise yüzde 59.61 olarak görülüyor." şeklinde bilgi verdi.

Sağlık Bakanı Koca "Tedbirleri devam ettirirsek 1 hafta, 10 gün içinde stabilleşen Ankara'nın durumunun aşağı doğru düşeceğini rahatlıkla söyleyebilirim." dedi.

Koca, "(Yoğun bakım yatak doluluk oranı yüksek iller) Bartın yüzde 77.32, Batman yüzde 76.4, Sakarya yüzde 76.33, Ordu yüzde 75.98, Samsun yüzde 75.74" diye konuştu.

Aşı
Bakan Koca, "(Çin'den gelen aşı) Ağırlıklı sağlık çalışanları gönüllü olarak katıldı. Baştan 1200 kişiye, devamında 10 bin kişiye yapılmış olacak." diye konuştu.

Koca, "(Aşı) Yıl sonuna kadar dünyada birçok ülkede uygulamasının başlayacağına, bizim de yıl sonuna kadar bunu başlatabileceğimize inanıyorum" dedi.

Sağlık Bakanı Koca, "(Rusya'da geliştirilen aşı) Faz-3 için eksiklikler tamamlandığında haftaya izin verilebilir." dedi.

Fahrettin Koca "Pfizer'in çalışmasına izin verildi. İstanbul'da Çapa, Cerrahpaşa dahil olmak üzere 10'dan fazla merkezde başlıyor." diye konuştu.

Bakan Koca, "Bu yıl için değil ama gelecek yıl için yerli aşımızı da üretme noktasında oldukça yol alacağımız kanaatindeyim." dedi.

Sağlık Bakanı Koca, grip aşısı ile ilgili de "Bilim Kurulu, kimlere zorunlu ve ücretsiz yapılması konusunu tekrar gündemine almış durumda." diye konuştu.

Sokağa çıkma yasağı
Sağlık Bakan Koca, "Sokağa çıkma yasağı şu an için söz konusu değil." diye konuştu.

Bakan Koca, "Bilim Kurulu, esnek mesaiyle ilgili sadece kamu değil özel sektörün de benzer şekilde bu uygulamanın içinde olmasını öneriyor." dedi.

Okulların açılması
Bakan Koca okulların açılmasına ilişkin de şunları kaydetti.

"Salgının çok yoğun illerde İl Hıfzıssıhha Kurulları başlatmama noktasında karar alabilir, şu an öyle bir durum yok. Hazırlık ve birinci sınıflarla ilgili '2+5 gün' şeklinde bir uygulamaya geçilecek."

Koca, "Virüs mutasyona uğramadı. Laboratuvar ortamında oldu ama ciddi anlamda insan bünyesinde etkisini azaltacak mutasyon söz konusu değil" dedi.

"Dünyanın hiçbir ülkesinde 11 bini geçen filyasyon ekibi sahada değil"
Koca, bundan sonraki süreçte semptomu olmayan Kovid-19 temaslılarından izole olduktan 7-8 gün sonra numune alınacağını, sonuç "negatif" çıkarsa ve semptom yoksa izolasyonun da son bulacağını bildirdi.

Bakan Koca "Türkiye'de salgınla mücadelede sağlık ordumuz, sağlık sistemimiz destanlar yazıyor ama bunu anlatmakta bazen aciz kalıyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde 11 bini geçen filyasyon ekibi sahada değil, izole edilen kişiler takip edilmiyor, erken dönemde ilaç başlanmıyor." dedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...