Güneşlenirken plajda bu besinleri tüketmek, kansere davetiye: İşte zararı ikiye katlayan gıdalar
Güneşten aldığımız D vitamini vücut ve cilt sağlığımız için gerekli vitaminlerin başında geliyor. Ayrıca güneş vücudumuza sadece D vitamini değil, yanında K2 vitamini de sağlıyor. Ancak her şeyin fazlası zarar olduğu gibi doğru saat ve yöntemle güneşe çıkmadığımız takdirde ciddi zararlar görebiliriz. Bunun yanı sıra tükettiğimiz bazı besinler de güneşten alınan bu zararlı etkileri iki katına çıkarabiliyor. Peki güneşe çıkacağımız zaman hangi besinleri tüketmekten kaçınmalıyız? Güneş altındayken hangi gıdalar cilt kanseri riskini arttırıyor? Haberimizin devamında…
Deniz tatili yapanların güneşin zararlı ışınlarından korunması gerektiği sık sık uzmanlar tarafından hatırlatılıyor. Her yıl daha fazla güneşin zararlı ışınlarına maruz kaldığımız gerçeği tatil sezonuyla bir kez daha gündemimize giriyor. Sadece güneş kremleri ve doğru zamanda güneşlenmek de önlem olarak yetmiyor. Son araştırmalar pilajda güneşlenirken yediklerimiz ve içtiklerimizin de cilt sağlığını doğrudan etkilediğini gösteriyor.
PORTAKAL VE GREYFURTTTAN UZAK DURUN
Brown Üniversitesi’nde 100 bin kadın ve erkek üzerinde yapılan araştırmaya göre başta greyfurt olmak üzere, portakal ve greyfurt meyvelerini fazla tüketen insanlarda 25 sene içerisinde cilt kanserinin en kötü türü olan malin melanom gelişme riski çok yükseliyor. Bunun nedeni ise portakal ve greyfurtun içinde bulunan frokuramin ve psoralen ismindeki ışığa duyarlı maddelerin çok sayıda olması. Bu maddeler özellikle beyaz tenli insanların ciltlerini güneşte kaldıklarında daha hassas hale getiriyor ve riski ciddi oranda arttırıyor. Araştırmacılar bu konuda, portakal ve greyfurt tüketiminin sıfırlanmasını istemese de özellikle güneşlenirken uzak durulması gerektiğini bildiriyor.
NE ZAMAN? NE KADAR GÜNEŞLENMELİ?
Mayıs sonu ve Haziran başı güneşin çok etkin olmadığı tarihlerde güneşlenmeye başlandığında, Temmuz ve Ağustosa gelene kadar ten renginde kırılma ve yavaş yavaş bronzlaşmaya başlanmış oluyor. Dolayısıyla uzmanlar, güneşten yararlanmak ve zararlarından korunmak için en uygun yöntemin zamana yayılması gerektiğini belirtiyor. Çok açık tenli olanlar güneşe ilk çıkışlarını Temmuz ve Ağustos aylarında yapacaklarsa 10 dakika ile başlamaları öneriliyor.
NASIL VE HANGİ SAATLERDE GÜNEŞLENMELİ?
Güneşin biri faydalı diğeri zararlı olan iki ışını bulunuyor. Bunlardan faydalı olan UVB ışını buluttan ve camdan geçemiyor, ancak zararlı olan UVA ışınları bulutu ve camı aşabiliyor. Dolayısıyla doğada, açık ve bulutsuz havada güneşlenmek yine doğru yöntemlerden biri olarak kabul ediliyor. Bunun yanı sıra 11:00’den önce, 16:00’dan sonra güneşe çıkmak da en doğru saatler olarak biliniyor. Ayrıca güneşten sonra sıcak su ile yıkanmamak, keselenmemek gerekiyor.
DAHA FAZLA GÜNEŞLENMEK DAHA FAZLA D VİTAMİNİ ANLAMINA GELMİYOR
Güneşlenen kişinin vücudunda maksimum 20 dakika D vitamini yapılıyor. Yapım maksimuma ulaştıktan sonra artık daha fazla aktif D vitamini metaboliti sentezlenmiyor. Yani daha fazla güneşlenmek daha fazla D vitamini sentezlemek anlamına gelmiyor. Uygun şekilde güneşlenildiğinde ciltte sentezlenen kolekalsiferol, yağ bezlerinin salgıları ile cildin yüzeyine doğru çıkıyor ve 48 saat içinde yeniden ciltten emilerek kana geçiyor. Henüz ciltten emilmeden önce şampuan ya da sabunla yıkanıp vücuttan uzaklaştırılırsa D vitamini sentezi olmuyor. Güneşlendikten sonra özellikle yüz, kol, omuz ve bacak gibi güneş gören bölgeleri sabunlamadan, ılık suyla duş alınması öneriliyor. Pigment tabakası kalın olan siyah ırktakiler aynı miktardaki D vitaminini sentezleyebilmek için 4-5 kat daha fazla güneşte kalmaları gerekiyor. Reseptörün doğuştan eksikliği D vitaminine dirençli raşitizm Tip II denilen çok nadir bir hastalığına sebep oluyor. Yüksek miktarda alınan aktif A vitamini ise D vitamininin faydalı etkilerini azaltıyor.
