Tgrt Haber
22 Nisan 2022 08:03 - Güncelleme : 22 Nisan 2022 08:10

Tıp tarihinde çığır açacak buluş Türkiye’den çıktı! Bir daha pandemi olmayacak

Çin’de başlayıp tüm dünya ülkelerine yayılan yeni tip koronavirüs salgını ve pandemi süreciyle birlikte, bir daha aynı durumun yaşanmaması için bilim insanları çalışmalarını hızlandırdı. Pandeminin yeniden yaşanmasını önleyecek fikir ise bir Türk’ten çıktı. Sinyal tedavisi ile ölümcül salgın hastalıklara karşı ilan edilen pandeminin tarihe karışacağı düşünülüyor.

Tıp tarihinde çığır açacak buluş Türkiye’den çıktı! Bir daha pandemi olmayacak

Tüm dünyayı sarsan yeni tip koronavirüs salgınıyla yalnızca sağlık sektörü değil ekonomi, eğitim, turizm, otomotiv, gıda gibi birçok sektör olumsuz etkilendi. Hayatın durma noktasına geldiği pandemi döneminin bir daha yaşanmaması için bilim insanları da harekete geçti. Ölümcül salgın hastalıklar üzerinde çalışan biyoteknoloji şirketi AVB Biyoteknoloji de pandeminin önüne geçmek için geliştirdiği “Sinyal Tedavisi Sistemi” ile tıpta devrim etkisi yapacak sonuçlar elde etti.

Dünya tıp literatürüne ilk defa giren tedavi yöntemiyle hastane mikrobu olarak bilinen Sepsis ile Ebola’dan daha tehlikeli olan Parvovirüs yüzde 100 tedavi edilirken, Kovid 19'a göre öldürücülüğü yüzde 90 daha fazla olan kedi koronasında yüzde 95 başarıya ulaşıldı. Tedavinin mimarı Serkan Tunç, artık pandemi döneminin son bulduğunu söyledi.

KİMYASAL MADDE OLMADAN, İLAÇSIZ TEDAVİ

Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, tedavisi olmayan ölümcül salgın hastalıklar üzerinde çalışmalar yapan Türk biyoteknoloji şirketi AVB Biyoteknoloji; geliştirdiği “Sinyal Tedavisi Sistemi” ile tıp alanında devrim etkisi yapacak sonuçlar elde etti. Dünyada ilk defa tıp literatürüne 2021 yılında giren ve TEKNOFEST'te en iyi buluş ödülü alan sinyal tedavi sistemi ile virüs ve bakterilerin sebep olduğu enfeksiyonlar hiçbir kimyasal madde kullanılmadan ilaçsız olarak tedavi edildi. Bu yöntemle Sepsis, kedi koronası ve Parvovirüs tamamen tedavi edilirken, çok yakın bir zamanda AIDS hastalığı da dünyadan silinebilir. Buluşun arkasındaki isim ise Serkan Tunç.

Sinyal tedavisinin arkasındaki isim, herkeste umudun yanı sıra soru işaretlerine de sebep olan tedaviyi şu ifadelerle tanımladı: “Dr Biolyse adını verdiğimiz cihaz vasıtasıyla vücuda çeşitli sinyaller vererek vücut içindeki virüs ve bakterileri etkisiz hâle getiriyor. Hastalık sebebiyle oluşan hücre yıkımlarını durduruyor, vücut içinde antioksidan etki sağlayarak iyileşmeyi hızlandırıyor diye özetleyebiliriz.”

Tüm bunların dünya standartlarında, bilimsel olarak ispatlandığının altını çizen Tunç, “Hatta dünya standartlarının da oldukça üzerinde çok detaylı çalışmalar yapıyoruz. Çalışmalarımızı dünyanın önde gelen bilimsel dergilerinde makale olarak yayınlıyoruz. Tıp tarihinde bu tedavi ile ilgili daha önce bilimsel çalışma maalesef yapılmamış. Geçmiş bilimsel yayınları incelediğimizde vücut üzerinde böylesi bir tedavi çalışmasına rastlamadık. Bu yüzden bu alanda ilkiz.” Dedi.

"MUTASYON İNSANDA GÖRÜLSEYDİ..."

Canlılar üzerindeki ilk çalışmalarını, halk arasında hastane mikrobu diye bilinen Sepsis üzerinde yaptıklarını söyleyen Tunç, “Yılda 10 milyondan fazla kişinin hayatını kaybettiği bir hastalık. Hastalığı 80 dakikada yüzde 100 başarıyla tedavi ettik. Daha sonra koronavirüsler üzerinde çalışma planladık. Koronavirüsün en öldürücü mutasyonu olan ve kedilerde görülen FIP hastalığında klinik çalışma başlattık. İnsandaki Covid-19’da ölüm oranı yaklaşık yüzde 1,2 iken bu mutasyonunda öldürücülük oranı yüzde 90 ve üzeri seyrediyor. Yani bu mutasyon insanda görülseydi, iki yılda yaklaşık 2 milyardan fazla ölüm görülmesi kaçınılmazdı. Bakanlık ve etik kurul izinlerinden sonra bu çalışmamıza başladık. Klinik çalışmamız tamamlanmak üzere ve tedavi etkililik oranımız yüzde 94,4 seviyesinde.”

“İnanılmaz bir sonuç. Kedilerde koronavirüsler üzerinde çalışırken, köpeklerde görülen ve en öldürücü viral salgınlardan olan kanlı diyare - Parvovirüs enfeksiyonu üzerinde çalıştık. Bu çok güçlü virüs, DNA yapılı ve vücut dışında 30-40 gün kalabiliyor. Aşırı bulaşıcı ve öldürücülük oranı yüzde 90’ndan fazla. Yani Eboladan daha güçlü bir virüs. Hastalık başladıktan sonra vücutta yüksek tahribat oluşturuyor ve hasta 2-5 gün içinde ölebiliyor. Bu klinik çalışmamız tamamlandı ve başarı oranımız yüzde 100. Kısacası yüzyıllardır var olan ve önlemeyen her iki viral salgında ve Sepsis’te artık bir tedavi var ve dünyada hiçbir tedavi yönteminin yakalayamadığı bir başarıyı yakalamış durumdayız. Şimdi literatüre girdi. Bu tedavi yöntemi ile artık dünyada bir daha pandemi yaşanması söz konusu olmayacaktır.” İfadelerini kullandı.

"SIRADA HIV VE HEPATİT B VAR"

Eğer korona çıktığında tedavi uygulansaydı hastalığın Türkiye’den bir haftada, dünyadan ise bir iki ayda silinebileceğini belirten Tunç, “Yurt içinde ve dışında insan üzerinde klinik çalışmalar planlıyoruz. Sağlık bakanlığına Covid-19 klinik çalışması için başvurduk. Onun durumuna göre yurt dışında da Hepatit B, HIV, nefrit ve pankreatit tedavisi için klinik çalışmalar başlatmayı planlıyoruz. Kademeli olarak 2022 yılı son baharı ve 2023 yılı içinde bu tedavilerimizi de tescillemiş olacağımızı düşünüyoruz. Aynı zamanda hayvanların tedavisi için de dünya çapında bir iş birliği programı başlattık.” Şeklinde konuştu.

Türkiye’de pek bilinmese de özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinden ciddi bir yatırımcı kitlesinin kendileriyle çok ilgilendiğini ve bunun sebebini, ilk yayının ABD merkezli tıp dergisinde yayınlanması ve sonrasında ABD’nin resmi dijital tıp kütüphanesi Pub-Med’de görülmesi olarak açıkladı.

“Bu aşamada bile şirketin tamamının satılması için teklifler aldık. Hepsini reddettik. Bizim misyonumuz öncelikle kendi ülkemize ait bir şirket olması yönünde.” Diyen Tunç, ‘tehdit alıyor musunuz’ sorusunu ise, “Şu ana kadar hiç gelmedi. Ama vasiyetlerimizi yazdık, bundan sonra bekliyoruz. Çünkü dünya çapında oluşturacağımız mali etkinin farkındayız. Tüm patent haklarımızı Türk milletine bırakıyoruz.” Şeklinde cevapladı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
gül25 Nisan 2022 22:17

rosea ıyı gelırmı acaba

Sonraki Haber Yükleniyor...