Tgrt Haber
03 Nisan 2014 12:24 - Güncelleme : 16 Şubat 2022 11:08

Ergenekon'da gerekçeli karar açıklandı, İşte kararda yer alan bazı önemli başlıklar

Mahkeme Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararını tamamladı. Karar 16 bin 600 sayfadan oluştu.

Ergenekon'da gerekçeli karar açıklandı, İşte kararda yer alan bazı önemli başlıklar
ergenekon,tahliyeler,gerekçeli karar,mahkeme,ergenekon davası,

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 3 kitaptan oluşan yaklaşık 16 bin 600 sayfalık Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararının tamamlandığını bildirdi.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 3 kitaptan oluşan yaklaşık 16 bin 600 sayfalık Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararının redaktesinin tamamlandığını bildirdi. Mahkeme, 5 Ağustos 2013'te verdiği kararın gerekçesinin redaktesini 12  günde tamamladı. Yaklaşık 16 bin 600 sayfalık 3 kitaptan oluşan gerekçeli karar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) yüklendi.
Kararın, onaylama işleminin elektronik imza sorunu nedeniyle yarın gerçekleşeceği, ardından sistem üzerinden görülebileceği belirtildi.  
Hakimlerden açıklama
Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, gerekçeli kararın yazımının uzun sürdüğü şeklindeki eleştirilere yönelik, "Dosya kapsamlı. Sanık sayısı fazla, klasör sayısı fazla. Raporlar, savunmaların uzun olması ve bunları özetlemek zaman aldı. Makul süre içinde gerekçeli kararın yazımı tamamlanmış oldu" dedi.
Özese, üye hakimler Sedat Sami Haşıloğlu ve Hüsnü Çalmuk, Silivri'deki adliye binasında bulunan duruşma salonunda, gerekçeli kararın tamamlanmasına ilişkin açıklama yaptı.Hasan Hüseyin Özese, davanın 20 Ekim 2008'de başladığını, 5 Ağustos 2013'te de kısa kararın açıklandığını belirterek, bu geçen sürede de gerekçeli kararın yazımının 21 Mart'ta tamamlandığını, redakte işlemlerinin de bugün itibarıyla bittiğini söyledi.Özese, "Gerekçeli kararın yazımı için makul bir süre" diyerek, davanın 4 yıl 9 ay 15 gün görüldüğünü, 621 duruşmanın yapıldığını, 275 sanığın yargılandığını, 242 mahkumiyet kararı verildiğini, 20 kişi hakkında beraat verildiğini anlattı.
"Karar, Türk milleti adına verildi"
Dosyadaki 803 suçtan 614'ünden hüküm kurulduğunu ifade eden Özese, "Mahkeme kaldırıldı. 15 günde karar yazma öngörüldü. Dosya kapsamlı. Sanık sayısı fazla, klasör sayısı fazla. Raporlar, savunmaların uzun olması ve bunları özetlemek zaman aldı. Makul süre içinde gerekçeli kararın yazımı tamamlanmış oldu. Gerekçeli kararın yazılmasının uzun sürdüğü yönünde tartışmalar var. Dosya kapsamlı. Sanık sayısı dikkate alındığında makul sürede yargılama yapıldı. Türk milleti adına yargılama yaptığımızı söylemiştik. Mahkemeler bağımsızdır. Talimat almaz. Karar Türk milleti adına verilmiş bir karardır" diye konuştu.
3 kitaplık karar
Hakim Sedat Sami Haşıloğlu da, gerekçeli kararın bugüne kadar dünya hukuk sisteminde benzeri olmayacak şekilde ayrıntılı olarak kaleme alındığını ifade ederek, "Geceli gündüzlü çok büyük bir çaba ile ortaya konuldu" dedi.Kararın 3 kitaptan oluştuğunu belirten Haşıloğlu, birinci kitapta olaylar, iddianame ve savunmaların özetlerinin yer aldığını, bunların toparlanmasının ciddi emek gerektirdiğini kaydetti.İkinci kitapta Ergenekon terör örgütünün varlığı ve delilleriyle ortaya konulmasının tartışıldığını dile getiren Haşıloğlu, üçüncü kitapta ise sanıkların bireysel hukuki durumlarının değerlendirildiğini söyledi.İkinci ve üçüncü kitabın mahkemenin orijinal çalışması olduğunu vurgulayan Haşıloğlu, 2-A ve 2-B diye bölümlere ayrılan ikinci kitapta Ergenekon'un varlığının anlatıldığını kaydettiGerekçeli kararda ayrıca giriş, hüküm fıkrası, klavuzun yer aldığını belirten Haşıloğlu, şöyle devam etti:"Girişte 20 sayfalık bir önsöz var. Dosya arşivleme sistemi ve içindekiler bölümü de yer alıyor. Hüküm kısmında da 5 Ağustos tarihli kararımız ve masraf listesi yer alıyor. Kararda yaklaşık 12 bin 436 dip not var. Yargıtay aşamasında kolaylık olsun diye dip not koyduk. Akademik kariyer yapanlar bilir. Dip not zordur. Millet adına karar verdiğimizden dolayı bunu tercih ettik. Mahkeme yargı erki adına hakimler aracılığıyla egemenlik hakkını kullanır. Kararı ayrıntılı yazdık ama istediğimiz düzeyde olmadı.  Daha fazla zaman gerekiyordu."
"Önsöz, halka bu davayı anlatmaya yönelik"
Haşıloğlu, önsöz bölümünde dosyanın haritasını ortaya koyduklarını vurgulayarak, "Önsözde gerekçeli kararın içeriğine, savunmalara değinildi. Önsöz elden geldiğince halka bu davayı anlatmaya yönelik. Kararımızın hepsi muhtemelen okunmayacak. Algılar üzerinden tartışma yapılmaktadır. Keşke olgular üzerinden bu sıkıntılı süreçte değerlendirme yapılabilseydi. Vicdan sahibi herkes karardan bir şey öğrenecektir" dedi.Haşıloğlu, ikinci kitabın A bölümünün 1912, B bölümünün de 2 bin 511 sayfa olduğunu, üçüncü kitabın da 6 bin 892 sayfadan oluştuğunu, ikinci ve üçüncü kitabın toplamının 11 bin 315 sayfa olduğunu anlattı. Haşıloğlu, birinci kitabın yaklaşık 4 bin 700, giriş bölümünün 110 sayfa, hüküm kısmının 498 sayfa olduğunu ifade etti.
Buna göre, gerekçeli kararın tamamı yaklaşık 16 bin 600 sayfa ediyor.
Haşıloğlu, avukatlara verilecek CD'de mahkemenin çalışmalarının yer alacağını belirterek, CD'de dosya kapsamında ele geçen gizli belgelerin dökümünün yer aldığını söyledi. Haşıloğlu, "Yüzlerce, binlerce devlet sırrı niteliğinde gizli belge var" dedi.
UYAP sitemi
Üye hakim Hüsnü Çalmuk da, kararın UYAP sisteminde onaylanacak şekilde hazır olduğunu belirterek, "Mahkememiz kapatıldığı için, sistem elektronik imza dışında onay kabul etmiyor. Bugün UYAP sitemi de oldukça yavaştı. Bu yüzden gecikme oldu. Onayı yarın yapmak zorunda kaldık. Karar UYAP'ta yüklü. Onaylandığı andan itibaren avukatlar, sanıklar UYAP'tan görebilecek" dedi.
Çalmuk, metin uzun olduğu için kararın UYAP üzerinde dosya ekleri kısmında yer alacağını ifade etti.
ERGENEKON DAVASI
Davanın temelini oluşturan iddia 2003-2004 yıllarında hazırlandığı iddia edilen Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven kod adlı planlardır. Sanıklar 2003-2004 yıllarında mevcut hükumeti silah zoru ile devirip anti-demokratik yollarla devlet idaresini ele geçirmeyi planlamak ve bu çerçevede Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven kod adlı darbe planlarını hazırlamakla suçlanmıştır.

İddianamede Sarıkız kod adlı planın; Eruygur, Yalman, Örnek ve Fırtına tarafından yapıldığı savunulmuş ancak Eruygur dışındaki üç kuvvet komutanın "Ergenekon örgütü ile irtibatı tespit edilemediği için Ergenekon sanıkları ile birlikte iştirak ettikleri eylemler ile ilgili evrakın tefrik edildiği" belirtilmişti.
Haklarında Ergenekon üyeliği suçlaması bulunmayan Yalman, Örnek ve Fırtına'nın tefrik edilen dosyaları "olay yerinin Ankara olduğu" gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 'Darbe Günlükleri'ne ilişkin yürütülen soruşturma ile Ergenekon soruşturması arasında fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle dosyayı tekrar İstanbul'a gönderdi. Bir diğer bir suçlama Özel Harekât Dairesi eski başkanvekili İbrahim Şahin'in liderliğinde oluşturulduğu ve bir grup emniyet mensubu ve askerin içerisinde yer aldığı iddia edilen "S-1" suikast yapılanmasıdır. Kendilerine karşı suikast yapılacağı ileri sürülen Ali Balkız ve Kazım Genç'in davaya müdahillik talebi kabul edildi. Gölbaşı ve Zir Vadisinde bulunan silah ve mühimmat da bu davadaki suçlamalar arasında yer aldı.
Sonradan bu davayla birleştirilen İrtica ile Mücadele Eylem Planı davası İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 29 Nisan 2010 günü kabul edilen iddianameyle açılmıştı. İlk duruşması 28 Haziran 2010'da Silivri'deki duruşma salonunda yapılan davadaki başlıca suçlama, Ergenekon zanlısı Levent Göktaş'ın yine aynı soruşturma kapsamında tutuklanan avukatı Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçirildiği belirtilen ve 12 Haziran 2009'da Taraf gazetesinde manşetten verilen "İrticayla Mücadele Eylem Planı" başlıklı belgedir. Genelkurmay'da çalışan albay Dursun Çiçek'in hazırladığı iddia edilen belge Adalet ve Kalkınma Partisi ile Gülen hareketine yönelik, kara propaganda, komplo ve yıpratma planları içermekteydi.
2003-2004 dönemindeki darbe planlarına katılmakla suçlanan firarî sanık Bedrettin Dalan ve Dalan'a hakkındaki soruşturmayı önceden haber vererek yurtdışına kaçmasını sağladığı iddia edilen MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz da sanık olarak yer aldı. İki Aydınlık dergisi çalışanı da 2003-2004 dönemindeki darbe planlarına katılmakla suçlanan dönemin Jandarma İstihbarat Dairesi başkanı Levent Ersöz'ün arşivindeki hükûmet üyelerine ait telefon dinleme kayıtlarını bulundurduğu gerekçesiyle yargılanmaktadır. AK Parti genel başkan yardımcısı ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesinde "Milli Eğitim Bakanlığı'na ait okul öğrencilerine ait ibadet görüntü ve haberlerinin medyada yoğun biçimde yer alması sağlanarak, Milli Eğitim Bakanı kamuoyu nezdinde yıpratılacaktır." ifadesinin bulunduğu için yaptığı müdahillik talebi kabul edildi. Temmuz 2011'de 22 sanıklı internet andıcı iddianamesi kabul edildi. İrticayla Mücadele Eylem Planı davasıyla birleştirilen davada sanıklar hükûmet aleyhinde kara propaganda ve psikolojik harekât amaçlı web siteleri kurmakla suçlanıyorlar. Aralık 2011'de de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yaptığı müdahillik talebi kabul edildi. Bu iki dava birleştikten sonra Mehmet Perinçek'in de aralarında bulunduğu 14 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame sonucu açılan dava da ana dava ile birleşti. 

İşte Kararda yer alan bazı önemli başlıklar şöyle:

Derin devlet yapılanmasıyla ilgili ilk kez bir yargı kararı verilmiştir.

Ergenekon özellikle Ecevit, Gül ve Erdoğan hükümetlerini hedef aldı.

Yargılanan örgütün terör örgütü olduğu tespit edilmiştir. Ergenekon bir silahlı terör örgütü. Devletin derin içindeki Gladyo yapılanmasıdır.

Terör örgütüne Türk Gladyosu Ergenekon ismi verildi.

Danıştay ve Cumhuriyet saldırıları örgütün ikinci dönemi.

Sarıkız, Ayışığı gibi darbe planlarıyla hükümet men edilmek istendi. 

Ergenekon örgütünün TSK içinde örgütlendiği anlaşılmıştır.

Sanıştay saldırısı öncesi STK ile hükümetin görevleri engellenmek istendi.

Örgütün bazı hücrelerine ulaşılamadığı görülmüştür.

AK Parti kapatma davasında da bazı sanıkların aktif faaliyetleti oldu.

Ortaya çıkarılmayan hücreler için soruşturma devam etmeli.

Uzmanlık alanlarına göre örgüte katkı sağlanan bir yapı var.

Ortaya çıkarılmayan hücreler için soruşturma sürmeli.

Ergenekon, 'karargah evleri' adı altında TSK içinde örgütlendi.

Örgüt, Harp Okulu öğrencilerini Genelkurmay Başkanı aleyhine kışkırttı.

Azınlıkalara karşı sistematik bir nefret söylemi geliştirildiği açıktır.

Hurşit Tolon'dan TSK'ya ait psikolojik harp adlı dosyalar ele geçirildi.

Başbuğ için terörist değil terör suçlusu tanımı yapıldı.

Bazı internet siteleri Başbuğ'dan onay alarak yayın yaptı. 

Başbuğ, örgütün hiyerarşisinde yönetici olarak yer aldı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...