Tgrt Haber
18 Nisan 2021 08:02

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun arka planının hikayesi

Öyle ya, yarış dediğin sadece 170 küsur bisikletçinin nefes nefese mücadelesinden ibaret değil. Bir de bunun arka planı var. Orada da en az ekran önündeki kadar zorlu bir yarış söz konusu...

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun arka planının hikayesi
Bisiklet Turu,,56. cumhurbaşkanlığı türkiye bisiklet turu,

Nisan sonu geldiğinde bir garip kervan dizilir Türkiye’nin yollarına…            
İstanbul’dan başlayan, ardından İç Anadolu, Akdeniz ve Ege’yi semt semt, köy köy, şehir şehir sekiz gün boyunca dolaşan bir kervan…
16 takımdan, 128 sporcunun, tam 1.265  kilometre pedal çevireceği çılgın bir yarış bu…
Bahar gelmiş, tomurcuklar patlamış, dallar çiçek açmış, börtü böcek, bereketli nisan yağmurları sonrası arzıendam etmiş. Mis kokulu yollardan, çayırlardan, çimenlerden, kekik kokulu dağlara tırmanılan, inişleri, yokuşları olan, çağlayan nehirlerin ve masmavi denizlerin kıyısından geçip giden turkuaz bir yarış…
Bu satırları belki de hatırlıyorsunuz bu sütunlardan…
Bundan birkaç sene önceki Tur’da yarışın atmosferini, heyecanını yazmıştık.
Şimdi ise büyük Tur’un arka planını anlatayım size…
Öyle ya, yarış dediğin sadece 170 küsur bisikletçinin nefes nefese mücadelesinden ibaret değil. Bir de bunun arka planı var. Orada da en az ekran önündeki kadar zorlu bir yarış söz konusu.

Kar yağdı, rota değişti
Tur bu sene kar sürpriziyle karşılaştı. Nevşehir-Kapadokya arasında yapılacak ilk etap, yoğun kar yağışı sebebiyle gerçekleştirilemedi. Yollarda yarım metre kar, maazallah kayarlar, düşerler, bir sakatlık çıkmasın… Ama anında çözüm… İptal edilen etabın yerine Konya’da bir telafi turu… Peki o kadar kolay mı yeni bir rota çizmek? O konuyu Yarış Direktörü Berat Alphan’dan dinleyelim: Hava sıcaklığının 10-15 derece birden düşeceğinin bilgisini meteorolojiden almıştık. Bir taraftan her ihtimale karşı çalışmamızı yaptık. Konya bisiklet organizasyonu konusunda tecrübeli bir ilimiz. Valilik’le irtibata geçtik ve hemen hızlıca bir rota belirleyip o rotada keşif turu yaptırıp onayı verdik. Türkiye, organizasyon konusunda Avrupa’nın çok önünde, bundan kimsenin şüphesi olmasın…

Gün doğarken işbaşına
∂ Tur, 80 ile 180 kilometre arasında değişen etaplardan oluşuyor. Her bir yarış öncesi takım araçları, hakemler, organizasyon komitesi, yarış komiserleri, tırlar, medya araçları, güvenlik ekibi, motorize timler ve canlı yayın ekiplerinden oluşan 350 araçlık kervan yola düzülmeden önce sabahın ilk ışıklarıyla startın verileceği ve finişin gerçekleştirileceği noktalarda hummalı bir çalışma başlıyor.

Fotoğraf sanattır
Yücel Çakıroğlu, yukarıda anlattığımız Esmani Abi’nin motosikletinin arkasındaki foto muhabiri. İyi fotoğraf nasıl çekilir tüyolar veriyor: Dört yıldır Tur’da fotoğraf çekiyorum. İyi bir fotoğraf çekmek için iyi bir gözlem gerekiyor. Yarıştan günler öncesinde ben bütün etapları ‘Google Haritalar’ üzerinde çalışıyorum. Tarihî, kültürel değerleri olan ya da manzarası iyi olan yerleri aklıma kazıyorum. Fotoğraf; iki boyutlu bir düzlemde üç boyutlu dünyayı anlatabilme sanatıdır. Derinliği olan yolları, tarihî yapıları, manzaralı yerleri kullanıyorum. Tabii finiş fotosu olmazsa olmaz… Çünkü azim, zafer ve hüzün en çok orada yansıyor objektiflere…

160 tonluk güvenlik bariyeri
Sadece güvenlik bariyerlerini taşıyan dört tır var. Her biri 40 ton malzeme taşıyor. Her tırda 10-15 görevli. Bir lift aracılığıyla bariyerler indiriliyor, 1,5 kilometre boyunca yolun her iki yanına âdeta perde çekiliyor. Bunları kurmak üç buçuk-dört saat, toplamak da bir o kadar süre alıyor. Bir aksaklık olmaması için titiz bir çalışma var… Diğer malzemeleri taşıyan tırlar ve araçlarla birlikte yaklaşık 500 tonluk devasa bir kütle her gün bir şehirden başka bir şehre hareket hâlinde…

Anında yazıyooor...
Peki Tur’u görüntüleyenler var da yazıya dökenler yok mu? Onlar da bir tır dolusu… Daha doğrusu basın odasına dönüştürülmüş bir tırın içinde hararetle çalışmaktalar. Eller klavyelerin üzerinde tıkırdarken yarışın heyecanı bütün canlılığıyla gazete sütunlarına aktarılıyor… TSYD Akreditasyon Sorumlusu Birgül Pullukçu, gazetecilerin dert ortağı, muhabirlere yardımcı olmak için kendini paralıyor…
Hatta Tur gazetesi çıkıyor her etap sonrasında. Adamlar tekerlek farkıyla finişe geliyor, kürsüye çıkarken ‘Yazıyooor, sıcak sıcak’ diye bağırılmasa da gazete anında basılıyor.
Şimdi de mikrofonlarımızı Tur’un Basın Ofisi Direktörü duayen gazeteci ağabeyimiz Faik Gürses’e uzatalım:  
1971 yılında stajyer olarak gazeteciliğe başladım. Bir sene sonra da kendimi bisiklet sporunu takip ederken buldum. Neredeyse 50 yıldır -elbette kaçırdıklarım da vardır- yarış takip ediyorum. 70’li yıllarda bisiklet gazetelerde birinci haber olurdu, güreş ikinciydi. Kimse kusura bakmasın ama futbol beşinci altıncı sıradaydı. Günde yedi sekiz bülten geçiyoruz. Bu da Tur boyunca 50-60 sayfa yazı anlamına gelir. Tur başlamadan medya tırında yerimizi alıyoruz. Yarış radyosundan geçen anonsları not edip kim kaçıncı sırada, neler oluyor bunları öğreniyoruz. Bisikletçiler gibi biz de zamanla yarışıyoruz. Sonra da yarışın heyecanını satırlara döküyoruz…

Tur’un şahinleri motorcular
Bisiklet ile motosiklet ayrılmaz ikili gibi. Hele de Tur’da. 175 sporcunun güvenliğinden onlar sorumlu. Yol uzun, yol çetrefilli, yol meşakkatli… Şehir içi geçişlerde bir aracın ya da yayanın konvoyun önüne atlamaması için tedbirler almak onların görevi. Kimi yarışın tam göbeğinde kimi arkada kimi de en önde keşif turunda. Zaman zaman dört yol ağzında motorundan inip bisikletçilere ellerindeki bayraklarla yol gösteriyorlar. Türkiye Motosiklet Federasyonuna ve motosiklet kulüplerine üye 40 gönüllü profesyonel motosikletçi. Biri, artçı olarak omzunda kamera, canlı yayın çeken kameramanı taşıyor, altısı gazetelerin foto muhabirlerini. Gerisi de emniyeti sağlıyor. Hassas iş yani. Gazı kökleyip uzamak yok!

Bir aile gibiyiz
Esmani Halı, Alanyalı bir motosikletçi. Tur’da olmadığı zamanlarda domates yetiştirmekle meşgul. Ama motoruyla katılacağı bir organizasyon olduğunda yerinde duramıyor. Hikâyesini kendisi anlatsın: Motosiklet benim çocukluk tutkum. 2008’de bu yarışa dâhil olabilmek için gittim daha büyük bir motosiklet aldım ve önceki Başkan Emin Müftüoğlu’na ulaştım, ‘Ben de bu Tur’a katılmak istiyorum’ dedim. Başlayış o başlayış.... O zamandan beri de Tur’dayım. Bisikletçilerle beraber yarışın heyecanını yaşayan bir ekibiz. Motorcular birbirine sıkı sıkıya bağlı bir aile gibi. Ben de bu yarış sayesinde çok harika arkadaşlıklar kurdum...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...