3 yaşındaki Mertcan'a 2 yılda 18 ameliyat! Doktorları ne zaman görse ağlıyor
Kastamonu'da yaşayan Ilgaz ailesi, 3 yıl önce doğan oğulları Mertcan'ın, 1 yaşındayken bir anda gözünün şişmeye başlayıp sulandığını ve o günden sonra zorlu bir tedavi sürecine girdiklerini anlattılar. 2 yılda 18 kez ameliyat olan ancak yine de iyileşemeyen minik Mertcan'ın yüzde 80 görme kaybı bulunuyor. Tedavi için sürekli İstanbul'a giden aile, oğullarının sağlığına kavuşacağı günü bekliyor.
Kastamonu'da göz tansiyonu sebebiyle 2 yılda 18 ameliyata giren ve yüzde 80 görme engeli bulunan 3 yaşındaki Mertcan ve ailesi, sağlıklı gülerin hayalini kuruyor. Tedavi için sürekli İstanbul'a gidip gelen aile, zorluklarla geçen 2 yılın ardından minik Mertcan'ın doktor gördüğünde ağladığını belirterek oğullarının iyileşmesi için mücadeleye devam ediyor.
2 YILDA 18 AMELİYAT VE YÜZDE 80 GÖRME KAYBI
Kastamonu’da kent merkezindeki bir sitede apartman görevlisi olarak çalışan bedensel engelli Ercan ile eşi Eda Ilgaz, 3 yaşındaki oğulları Mercan'ın iki yıl önce gözünün şiştiğini ve sulandığını fark etti. Pek çok kez farklı doktorlara gitmelerine rağmen çocuklarının hastalığına teşhis konulamayan Ilgaz çifti, son olarak İstanbul’daki bir hastaneye gitti. Aile, hastanede yapılan kontrollerde minik Mertcan’da göz tansiyonu bulunduğunu öğrendi. Sağ gözünde yüzde 80 görme kaybı oluşan Mertcan, İstanbul’da iki yıl içerisinde 18 ameliyata girdi. Yapılan tüm operasyonlara rağmen minik Mertcan sağlığına kavuşamadı. Tedavisi devam eden Mertcan için sürekli İstanbul’a gitmeleri gereken ve oğullarının sağlık problemi sebebi ile sorun yaşamaya başlayan aile, Mercan'ın sağlığına kavuşacağı günün hayalini kuruyor.
Halk arasında göz tansiyonu ve karasu adlarıyla bilinen glokom, milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir göz hastalığıdır.
"GÖZDEKİ KANAMAYA ÇÖZÜM BULAMIYORLAR"
Mertcan'ın sürekli takip edilmesi gereken bir hastalığının bulunduğunu söyleyen baba Ercan Ilgaz, “Oğlum Mertcan hasta, gözlerinde yüksek göz tansiyonu var. Yüzde 80-90 görme engeli bulunuyor. İki yıldır uğraşıyorum hastanelerde. İstanbul’a gelip gidiyorum. Şu anda 18’inci ameliyattan çıktı, 19’uncu ameliyat için gün verecekler. Göz arkasında şu anda kanama var. Tansiyonu normale getirdik ama tüp koydular, o şekilde normale geldi. Fakat şu anda gözdeki kanamaya çözüm bulamıyorlar. Pazartesi günü Allah nasip ederse yine İstanbul’a gideceğim” dedi.
Glokomda, göz içindeki sıvı basıncı, görme yeteneği için gerekli olan göz sinirine zarar verecek düzeyde yüksektir ve tedavi edilmezse göz kaybına neden olabilir.
"ARTIK GÜCÜM KALMADI"
Tüm operasyonlara rağmen Mertcan'ın sağlığına kavuşamadığını belirten baba Ilgaz, “Eşimin ablası evlenecekti, ben gidemedim ama oğlumu İstanbul’a gönderdim. Bize yapılan muayenede göz tansiyonu olduğunu söylediler. Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesiyle tedavi sürecimiz başladı. İki yıl boyunca uğraşıyoruz. Artık gücüm kalmadı. Gitmediğimiz hastane kalmadı. Ankara Hacettepe’ye, Gazi Üniversitesine, İstanbul Başkent, İstanbul Hastanesine, özel olan Dünya Göz Hastanesine gittim. Şu anda Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde tedavi görüyoruz. Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesinde de göz tansiyonuna bakıyorlar. Halen bir neticeye ulaşamadım, gözdeki kanama nereden ve neden kaynaklanıyor bulamadılar. Öncesinde göz tansiyonundan geliyor dediler. Göz tansiyonu şu anda normale dönmüş, 17 dediler. Olması gerekende 14 ila 15 arasındaymış. 17’yi çok iyi diyorlar. Şu anda gözdeki kanamanın nereden geldiğini bulamıyorlar. Onunla uğraşıyoruz” diye konuştu.
Kırk yaşın üzerinde yaklaşık olarak her 40 kişiden 1'inde görülür ve hastalığın ortaya çıktığı 20 kişiden 1'inde her iki gözde kalıcı görme kaybına, yani total körlüğe neden olur.
"BİR AYDA 2-3 KEZ AMELİYAT OLUYOR"
Mertcan'ın bir ay içerisinde 2-3 kez üst üste ameliyat olmak zorunda kalmaya başladığını belirten Ercan Ilgaz, “Artık ben çocuğumun sağlığını karşılayamayacak duruma geldim. Her ay beni 4-5 defa İstanbul’a çağırıyorlar. Aylık 2-3 defa üst üste ameliyat olmaya başladı oğlum. Şu anda göz kanaması devam ediyor ve gözünü açamaz hale geldi. Ben, kendim de doğuştan engelliyim. Sol bacağımda 8 santim kısalık var, kalça çıkıklığım var. Aileme normalde bakabiliyordum ben, çocuğum hastalanınca zor durumlara düştüm. Artık oğlumun tedavisini karşılayamayacak duruma geldim. Ben bununla ilgili hayırseverlerden yardım talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Bu hastalık iki türlü gerçekleşir: kalıcı glokom ve süreksiz glokom. Kalıcı glokom ömür boyu devam eder ama süreksiz glokom yorgun anlarda belirmeye başlar.
"TAMAMEN KÖR OLMA İHTİMALİ VAR"
Oğlunun kör olmakla karşı karşıya kaldığını belirten Ilgaz, “Şu anda kanamaya çözüm bulamazlarsa korneayı kaybediyor, korneayı da kaybedersek gözünü kaybediyor. Tamamen kör ölüyor, kornea olmayınca göz gidiyor. Bu şeklide bizlere söylemişlerdi. Diğer gözde sıkıntı var ama görme ile ilgili sıkıntısı yok. Bir sıkıntı görüyorlar ama diğer göz daha acil ve sıkıntılı olduğu için devamlı sağ göze bakıyorlar. Sol göz ile şu ana kadar ilgilenmediler. Çünkü sol göz bizim için acil değil dediler. İleride nasıl bir operasyon yaparlar onunla ilgili bir bilgimiz yok. Çünkü devamlı sağ göze odaklanıyorlar” ifadesini kullandı.
"DOKTORLARI NE ZAMAN GÖRSE AĞLIYOR"
Anne Eda Ilgaz da çok zor bir süreç yaşadıklarına dikkat çekerek, “Oğlumun durumu kötü. Gözü yüzde 80 görmüyor. Hastanelere gidiyoruz. Şu anda iki hastane tarafından takip ediliyoruz, öncesinde çok fazla hastane dolaşmıştık. Oğlumun ne tür bir hastalığı olduğunu bulamıyorlar. Çocuk olduğu için, sürekli ürettiği için biz de tam olarak kesin ne olduğunu bilemiyoruz diyorlar. Bize de kesin bir bilgi veremiyorlar. Zaten ben konuşmaların yarısında bulunamadım. Oğlumu susturmaya çalışıyorum, doktorları ne zaman görse ağlıyor. Oğlumun sağlığına kavuşmasını çok istiyorum. İnşallah sağlığına kavuşur” dedi.
