Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
10 Kasım 2018 11:36

Hürrem Sultan'ın yaşayan torunu bakın kim?

Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan'ın gerçek torunları ortaya çıktı. İşte Hürrem Sultan kanı taşıyan yaşayan torunları...

Hürrem Sultan'ın yaşayan torunu bakın kim?
hürrem sultan,osmanlı torunları

Lara Adra Sultan II. Abdülhamid'in torununun torununun kızı olan Lara 1986 Lübnan doğumlu. Paris'te bir bankada çalışıyor.

Nilüfer Cem Sultan Abdülmecid'in torunu Şehzade Burhaneddin Cem Efendi'nin kızı 1953 Amerika doğumlu. Psikoloji okudu İsviçre'de yaşıyor.

Ayşe Gülnev Osmanoğlu Sutton V. Murad'ın torununun torunu. 1971'de İngiltere Henley'de doğan Ayşe Gülnev hala İngiltere'de yaşıyor.

Hanzade Önbaş Sultan Vahideddin'in kızı Ulviye Sultan'ın torunu 1953'te dünyaya geldi. Tiyatro okudu fakat Türkiye'de Kuşadası'nda bir otel işletiyor.

Kenize Murad Sultan V. Murad'ın kızı Hadice Sultan'ın torunu. Gazetecilik yapan Kenize Murad, Fransa'da yaşıyor.

Fazile İbrahim Bernard Sultan Vahideddin'in kızının, Halife Abdülmecid Efendi'nin oğlunun torunu. Jean Alphonse Bernard'la evli hala Fransa'da yaşıyor.

Bala Hodo Sultan Reşad'ın torunu Rukiye Sultan'ın torunu.İstanbul Üniversitesi Alman Filolojisi Bölümü'nü bitirdi. İstanbul'da yaşıyor.

Naciye Sultan ve kızı Mahpeyker Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecit'in torunu ve Şehzade Süleyman Efendinin kızı olan Naciye Sultan, 1957'de hayatını kaybetti.

İkbal Moneim Saviç İkbal Moneim Saviç Neslişah Osmanoğlu'nun kızı. Halen İstanbul'da yaşıyor.

Emel Nurcihan Hado 1925 doğumlu Sultan Reşad'ın torunu. Ortaköy'de yaşıyor.

Resan İris V. Murad'ın torununun kızı, 1956 yılında Bebek'te doğdu. İstanbul'da yaşıyor antikacıda çalışıyor.

Perihan Saadeddin 1963'te doğan Perihan Saadeddin, Sultan Abdülaziz'in torununun kızı. Beyrut'ta yaşıyor.

HÜRREM SULTAN
Doğum adı Aleksandra Lisowska olan, ancak Avrupa'da Roxelana olarak bilinen Hürrem Sultan, Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın eşidir. Bir Osmanlı padişahıyla nikahla evlenmiş tek kadın olma ayrıcalığını taşır.

Tarihçiler, Hurrem Sul­tan'ın Rus asıllı olduğunu, Ukrayna'da, 1506 yılında doğduğunu ifade etmektedirler. Saçının kızıla çalan rengi nedeniyle adının Roza, Rossa veya Roxialene olduğu belirtilmektedir.

Hayatı romanlara, tiyatro oyunlarına, opera eserlerine konu olmuştur. Devlet işlerinde etkin rol oynayarak Osmanlı İmparatorluğu'nda "Kadınlar saltanatı" denilen devri başlattığı kabul edilmektedir.

Tahminen 9 yaşındayken Kırım Türk­leri tarafından esir edilip Kırım Sarayı'nda birkaç yıl tahsil ve terbiye gördükten sonra Kırım Hanı tarafından, Saray-ı Hümayûn'a hediye edildiği belirtilmektedir.

Hurrem Sultanın Kanuni'nin haremine ne zaman katıldığı kesin olarak bilinmemektedir. 927 yılında (1520-21) Şehzade Mehmed'i dünyaya getirmesi ile birlikte nüfuzu, sarayda ve Kanuni katındaki değeri artmıştır.

Osmanlı sarayına girdikten sonra da İslam ve Türk terbiyesiyle eğitilerek yetiştirlmiş ve sempatik tavırlarından dolayı sarayda kendisine Hürrem adı verilmiştir.

Aralarında on bir yaş olan Kanuni ile ev­lendikten sonra Hurrem Sultan'ın yedi ço­cuğu olmuş fakat şehzadelerden ikisi küçük yaşta vefat etmiştir.

Son kışını çok sevdiği Hünkârı Kanuni ile Edirne'de geçirdi. Rahatsızlığı artınca İstanbul'a dönerek içinde bir de hastanenin bulunduğu Eski Saray'a yerleşti. Yakalandığı kulunç hastalığından kurtulamayarak, 52 yaşındahayatını kaybetti.

Haseki Külliyesi1551'de Haseki Hürrem Sultan, Mimar Sinan'a yaptırmıştır. Mimar Sinan'ın hassa başmimarı ol­duktan sonra yaptığı ilk eserdir. XIX. Yüz­yıldan itibaren Haseki adıyla anılan Avratpazarı semtinde kurulmuştur. Cami Haseki cad­desinin bir yanında, medrese, sıbyan mektebi, imaret ve dârüşşifâ ise diğer ya­nında yer almaktadır.

Osmanlı ailesinde güzel bir gelenek vardı. Küçük yaşta ölenler de dâhil, hane­dan mensuplarından geride kalan eşyalar titizlikle saklanırdı. Yalnız hanımların ve kız ço­cuklarının eşyaları bu geleneğin dışında bırakılırdı. İşte bu adet Hurrem Sultan'ın vefatında değişikliğe uğradı. Merhumenin özel eşyaları sarayda ve türbesinde muhafaza altına alındı. Ara­larında zarif işlemeli örtüler, kaşbastılar ve mücevherlerin de bulunduğu bu şahsi eşyalar, halen Topkapı Sarayı Müzesi ile Türk İslâm Eserleri Müzesi'nde sergilenmektedir.

Haseki Külliyesi1551'de Haseki Hürrem Sultan, Mimar Sinan'a yaptırmıştır. Mimar Sinan'ın hassa başmimarı ol­duktan sonra yaptığı ilk eserdir. XIX. Yüz­yıldan itibaren Haseki adıyla anılan Avratpazarı semtinde kurulmuştur. Cami Haseki cad­desinin bir yanında, medrese, sıbyan mektebi, imaret ve dârüşşifâ ise diğer ya­nında yer almaktadır.

Haseki Hürrem Sultan Cami945 (1538-39) yılında inşa edilen cami kare mekânlı ve tek kubbeli ve tek minarelidir. Daha sonra cemaate yeterli gelmemesi nedeniyle 1612 yılında Sultan I. Ahmed zamanında iki sütun ve bir kubbe daha ilave edilerek büyütülmüştür. Günümüzde de cami olarak hizmet vermektedir.

Haseki Hürrem Sultan MedresesiKlasik tipte bir yapı olan medrese caminin karşısında bulunmaktadır. 946 (1539-40) yılında inşa edil­miştir. Dershanesi kapının karşısındaki revakın or­tasında yer almaktadır. Dershanenin iki yanına altı, avlunun iki yanına ise on oda yerleştirilmiştir. Müderrislere günde elli akçe, on altı talebeye günlük ikişer akçe, muide ise beş akçe verilmesi şart koşulmuştur. Bugün odaları yatakhane, dershanesi ise mescid olarak kullanılmaktadır.

Sıbyen MektebiMedresenin doğusun­da yer alan Sıbyan Mektebi, yanyana iki birimden meydana gelmektedir. Bi­rinci kısmı iki cephesi sütunlu açık ders­hane, ikinci kısmı ise kapalı dershanedir. Binanın önünde bulunan havuzlu alanın oyun bahçesi olarak düzenlendiği düşünülüyor.Yapılış tarihi bilinmeyen mekteb sadece Müslüman çocukları için vakfedilmiş olup dini eğitim şart koşulmuştur.

Haseki Külliyesi İmaretiHaseki Caddesi üzerinde külli­yeye girişi sağlayan üçüncü kapı imarete aittir. Kitabesinde 1550 (h.957) yılında yaptırıldığı belirtilen İmaret, kuzey­de üç, doğu ve batı yönlerinde beş ke­merli bir revakla çevrilmiş ve revaklar baklava başlıklı sütunlara oturtulan pandantifli kubbelerle örtülmüştür. Günümüzde imarethanede yemek pişirilip yenmekte bir bölümü ise kütüphane olarak hizmet vermektedir.

DarüşşifâOsmanlı mimarî tarihin­de bir benzeri daha bulunmayan orijinal bir yapı olan Haseki Darüşşifası giriş kapısındaki kitabeye göre, 1550 (h. 950) yılında bitiril­miştir. Mimar Sinan'ın, yaptığı eserler içinde en mükemmel mekân dü­zenlemesini gerçekleştirdiği yapı olarak bilinmektedir. Giriş kapısından sonra sekizgen plan­lı açık bir avlu ve bu avluya bakan yüksek kemerli muayene bölümleri yer almaktadır. Po­likliniklerden sonra ise iç kısımlardaki kubbeli doktor ve hasta odaları bulunmaktadır.

Hürrem Sultan darüşşifada çalışacak başhekim dahil, bütün personelin güzel cümlelerle hitap etmelerini ve has­taların sorularına hoşa gidecek şekilde ce­vap vermelerini şart koşmuştur. Hastanede çalışanlara dolgun üc­ret verilmesi, fakir hastalardan doktor muayenesi ve ilâç için para alınmamasını da şart koşmuştur.Halen külliyenin medresesi yatakhane, kapalı dershanesi mescid, imareti yemekhane, sıbyan mektebi top­lantı salonu, dârüşşifâsı eğitim ve idare binası olarak kullanılmaktadır.

 

Cihangir CamiKanuni Sultan Süleyman tarafından oğlu Şehzade Cihangir için yaptırılmıştır. Tophaneye hakim olan büyük tepe üzerindeki mübarek camidir.Bir rivayete göre Şehzade Cihangir, üvey abisi Mustafa'nın ,annesi Hürrem Sultan tarafından düzenlenen bir komplo sonucu öldürülmesinden sonra üzüntüsünden,22 yaşında intihar etmiştir.

Haseki HamamıAyasofya Haseki Hamamı, Hürrem Haseki Sultan tarafından, 1556 yılında, hayrat olması amacıyla Mimar Sinan a yaptırılmıştır. Klasik devir Osmanlı hamamları uslubundaki yapı, çifte hamam şeklinde ve 75 m uzunluğundadır. Bu hamamda, Türk hamam mimarisinde bir yenilik olmak üzere ilk defa kadınlar ve erkekler kısmı aynı eksen üzerinde yapılmıştır.Erkeler kısmı cephesinde diğer hamamlardan farklı olarak ortasında bir kubbe olan sütunlu bir revak yer alır. Kubbe ve revak tavanı tuğla dekor ile süslüdür.Kadınlar tarafı da erkekler tarafıyla aynı plandadır. Fakat bu kısımda soyunmalık erkekler tarafındakinden daha küçüktür.

Şehzade Cihangir Cami
Tophaneye hakim olan büyük tepe üzerindeki mübarek camidir.Bağdat'ta: İmamı âzam hazretlerinin nurlu mezarı üzerine sağlam bir kale, bir cami, güzel bir imaret, yüksek bir türbe ve akıl hastanesi inşa edilmiştir.Yine Bağdat'ta Şeyh Abdülkadir-i Geylanînin mübarek mezarı üzerindeki yüksek kubbe yenilenmiş, cami yeniden onarılmış, imaret ve daha başka hayratlar yenile­nmiştir.Konya'da: Mevlana Celaleddin hazretlerinin türbeleri yakınında iki minareli yüksek bir cami, güzel bir mes­cit, imaret ve dervişler için odalar ve benzerleri yapılmıştır.Şam'da: Yüksek bir cami, medrese, imaret...Mekke'de: Dört mezhep için ayrı ayrı dört büyük medrese bina ettirdi ve Rum ülkesinde uygulanan ku­rallara göre on beşer öğrenci ve birer müderris yardımcısı ta­yin etti.

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...