Tgrt Haber
25 Nisan 2021 14:23

Urfa ciğeri yemek için 5 bin kilometre yol katetti

​ Arkadaşlarının ciğer kebabı tavsiyesi üzerine yaklaşık 5 bin kilometre yol katederek Türkiye’ye gelen İngiliz turist, Şanlıurfa’da yediği ciğer kebabı ve biberin acısına dayanamadı. Ağzı yanan İngiliz turiste su yerine nar ekşisi içirildi.

Urfa ciğeri yemek için 5 bin kilometre yol katetti
Urfa ciğeri

Yaklaşık 5 bin kilometre yol katederek İngiltere’den Şanlıurfa’ya özellikle ciğer kebabı ve isot yemek için gelen turist, Şanlıurfa’nın meşhur acısına dayanamadı. Şanlıurfa’ya daha önce seyahat etmiş arkadaşlarının tavsiyesiyle kente gelen Benjamin Sorates, Balıklıgöl’ün mimari yapısına, buradaki balıklara ve Göbeklitepe’ye hayran kaldığını belirtti. Birkaç gün içinde bölge halkı tarafından sevildiğini ve vatandaşların kendisine Benjamin yerine Bünyamin dediğini belirten Sorates, bunun da kendisini sevindirdiğini ifade etti. Burada menengiç kahvesini içip beğendiğini söyleyen Sorates, Şanlıurfa’nın yemeklerinin İngiltere yemeklerinden daha zengin ve daha güzel olduğunu söyleyerek, gidince Şanlıurfa’yı, Göbeklitepe’yi daha çok araştırıp öğreneceğini belirtti.

5 bin kilometreyi ciğer için katetti
Yaklaşık 5 bin kilometre yolu ciğer kebabı ve isot yemek için kateden Benjamin Sorates, “Ben İngiltere’den geldim. İngiltere’deki arkadaşlarım bana sürekli bu bölgedeki ciğerin meşhur olduğunu söylerdi. Ben de bugün Şanlıurfa’ya ciğer yemek için geldim ve ciğer yedim. Tadı çok güzeldi ama baya acılıydı. O esnada sürekli su ve ayran içiyordum. Kesinlikle gidip tekrar ciğer yiyeceğim. Aslında şimdi de gidip ciğer yiyebilirim ne dersiniz. Ayrıca Şanlıurfa’ya Balıklıgöl için de geldim. Çok güzel bir yer. Herkes çok arkadaşça ve çok sıcakkanlı insanları var. Özellikle buradan Urfa Kalesi'nin çok güzel, muhteşem bir manzarası var” dedi.

Menengiç kahvesini ilk defa içti
Hayatında ilk defa menengiç kahvesi içtiğini söyleyen Sorates, "Bu arada menengiç kahvesini ilk defa Şanlıurfa’da içtim. Menengiç kahvesi gerçekten çok güzeldi. Menengiç kahvesinin tadı ise biraz tatlı ve yumuşak bir tadı var. Gerçekten çok güzel, herkese tavsiye ediyorum. Şanlıurfa’ya her yolcuğumda mutlaka içeceğim. Normalde Şanlıurfalılar ile tanıştığımda adımı sorduklarında ben Benjamin diyorum ama onlar bana Bünyamin diyorlar. Yani benim ismimi Urfalılar Bünyamin yaptı. Artık bana Bünyamin diye sesleniyorlar. İsotu ilk yediğimde ilk başta çok güzel bir tadı var ama daha sonra yedikçe çok acı bir tadı var. Normalde ben çiğköfteyi çok seviyorum. İstanbul’da çiğköfteyi yediğimde tadı biraz acı oluyor ama Şanlıurfa’da yediğimde ise çok daha acıydı. Gerçekten çok güzel bir tadı var. İstanbul’da kaldığımda Şanlıurfa’nın acı isotunu bulmak için arayışta olurdum. Gerçekten çok güzel tadı var. Ayrıca buradaki Göbeklitepe olsun, Balıklıgöl olsun çok güzel mimari yapıları var. Çok güzel, buradaki mimari yapıyı çok beğendim. İstanbul’dan, Mardin’den ve Hatay’dan çok özel ve orijinal bir yer, çok beğendim. Kesinlikle çok güzel, tarihi bir şehir" ifadelerini kullandı.
Sorates, “İngiltere’de birkaç arkadaşım var. Onlar daha önceden Urfa’ya gelmişti ve bana Şanlıurfa’yı tavsiye ettiler. Çünkü onlar ciğeri yemiş ve çok beğenmişler. Ben de onların tavsiyesiyle buraya geldim. Ciğer yedim ve çok beğendim. Ama çok acılı bir ciğerdi. Tabii acılı olması insana ayrı bir tat veriyor. İngiltere’de normalde Hint mutfaklarının acılı yemekleri var ama buradaki acının çok farklı bir tadı var. Halen acısı damağımda. İngiltere yemekleri asla Şanlıurfa yemekleri gibi olamaz. İngiltere yemekleri biraz tatsız gibi ama Urfa’nın yemekleri gerçekten çok güzel, kesinlikle burayı İngiltere’ye tercih ederim. Normalde Şanlıurfa’yı gezerek dolaşıyorum. Mesela buradan Kızılkoyun Metropolü'ndeki mağaraları gezdim. Çok güzeldi, çok beğendim. Burası gerçekten dünyanın en eski şehirlerinden. Gittiğim yerler arasında en ilginç olarak bulduğum yerlerden bir tanesi de Göbeklitepe’ydi. Ben geri döndüğümde Göbeklipe’yi daha iyi araştırıp öğrenmek istiyorum” şeklinde konuştu.

Ağzı yanınca nar ekşisi ikram ettiler
Çarşı esnafından Reşat Korkmaz, "Arkadaşımız İngiltere’den ciğer ve isot yemek için buraya gelmiş. Biz de isotçu esnafı olarak İngiltereli arkadaşımıza acı isot ikramında bulunduk. Misafirimizin biraz ağzı yansa da çok beğendi. Bu arada bize ciğer de yediğini ve çok beğendiğini söyledi. Biberin acısını biraz hafifletmek için kendisine Şanlıurfa’nın nar ekşisini ikram ettik. Misafirimizin ayaklarına sağlık, kendisini tekrar Şanlıurfa’ya isot ve ciğer yemeye bekleriz” diye konuştu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...