Burak Can Karamanoğlu'nun cenazesi, memleketi Giresun'da

Berkin Elvan'ın cenaze töreninin ardından, önceki gün yapılan gösteriler sırasında Beyoğlu'nda iki grup arasında çıkan kavgada silahla vurularak hayatını kaybeden Burak Can Karamanoğlu'nun cenazesi, memleketi Giresun'a getirildi. Karamanoğlu'nın cenazesi, Alucra ilçesindeki baba ocağında gözyaşlarıyla karşılandı. Konvoy eşliğinde Karaağaç Mahallesi'ndeki baba ocağına getirilen Karamanoğlu'nun cenazesi, anne Huriye Karamanoğlu ve yakınlarının ağıtları ve gözyaşları eşliğinde eve alındı. Burada helallik alınmasının ardından Karamanoğlu'nun Türk bayrağına sarılı tabutu, cenaze namazının kılınacağı Ulu Cami'ye götürüldü. Camide, Karamanoğlu'nun babası Halil Karamanoğlu ile AK Parti Alucra Belediye Başkan adayı olan dayısı Asım Kaymakçı, taziyeleri kabul ediyor.
Öte yandan, ilçedeki iş yerlerinde ve sokaklarda Türk bayrakları ile üzerinde Karamanoğlu'nun fotoğrafının bulunduğu dövizler yer alıyor. İlçe merkezinde de bir grup, Türk bayrağı eşliğinde tekbir getirerek "Hepimiz Burak'ız" şeklinde slogan atıp yürüyüş gerçekleştirdi. Burak Can Karamanoğlu'nun cenazesi, cuma namazının ardından kılınacak cenaze namazı sonrası Karaağaç Mahallesi'ndeki Alucra Şehitliği'nde toprağa verilecek. Burak Can Karamanoğlu'nun babası Halil Karamanoğlu, oğlu Burak Can'ın askerlik görevini 3 ay önce tamamladığını hatırlattı.
"Benim dört oğlum var dördü de feda olsun bu vatana" diyen Karamanoğlu, şöyle konuştu:"Sağolsun devletimiz her türlü imkanı sağladı, sahip çıktı. Böyle acı olaylar istemiyorduk ama takdir-i ilahi böyleymiş, oldu. Olmasa daha iyiydi. Bu Türkiye'de yaşayan insanların hepsi bizim kardeşimiz, biz kimseyi ayırt etmiyoruz. Alevisi de insan Türk, Sunnisi de Türk. Biz kimseyi ayrı gözle görmüyoruz ama dışarıdan gelen provokasyonlar Türkiye'yi karıştırmak için ellerinden gelen her türlü gayreti yapıyorlar ve yaptılar, benim oğlumu feda aldılar. Allah'ın yanında. Yanlarına kalmayacak."
Karamanoğlu, savaşmadıklarını, savaş istemediklerini, huzur istediklerini dile getirerek, "Türkiye'de İstanbul gibi bir yerde şu anda huzurumuz kaçtı, huzur kalmadı. Ne istiyorlar bu devletten, bu milletten ne istiyorlar? İstedikleri gaye nedir, çıksın açıklasınlar, biz de ona göre önlemimizi alırız. Ne yapacaksak yapacağız. Yazık günah değil mi bu gençlere" diye konuştu. Baba Karamanoğlu, başka babaların canının yanmasını istemediğini belirtti.
Oğluyla son anlarını anlattı
Karamanoğlu, olayın gerçekleştiği akşam, evde akşam yemeğine geldiğini anlatarak, şunları kaydetti: "Oğlum işten geldi, ben yemeği yemiştim. 'Baba nasılsın' dedi, 'sağol oğlum' dedim. 'Bir şey diyor musun, ben dışarı çıkıyorum' dedim, 'tamam baba' dedi. Dedim ki 'oğlum dışarılarda olaylar var, bizim çevremiz bize pek gelemiyorlar, yukarılara pek gitme' dedim. Ana caddeye yakın benim ev, 'tamam baba' dedi, ben aşağıya indim. Peşimden yemeği yiyor, o da aşağı iniyor, ana caddenin kenarında arkadaşlarıyla olayları izliyorlar. Olayların olduğu yere de 300 metre var. Arkadaşlarıyla diyorlar ki 'yaklaşalım bakalım bunların dertleri ne', yürüyerek gidiyorlar." Oğlu Burak Can'ın evden çıkışı, yaralanması ve ölmesinin yarım saatte gerçekleştiğini söyleyen Karamanoğlu, "Benim oğlumun siyasi bir problemi yok, üç ay oldu askerden geleli. Sağla, solla ilişiği olmayan bir çocuk. İşiyle gücüyle uğraşan bir çocuk. Bir hiç uğruna kalabalığın içinde mermiyi atıyorlar. Işıklar sönük, lamba yok, zifiri karanlık, topluluk geliyor bin kişiden fazla, her tarafı tahrip ederek, sağı solu yıkarak, en son geliyorlar, geldikleri yer zaten onlardan ileri geçemiyorlar. Orada tıkanınca bir daha silaha davranıyorlar" ifadelerini kullandı.