Tgrt Haber

"Fırsatçılara boykot" sorunu çözer mi?

22 Nisan 2024 09:46 | Güncelleme :22 Nisan 2024 15:28

Boykot; onlarca yıldır, zaman zaman çeşitli sebeplerle, bazı olaylara tepki göstermek ve sorun çıkartanları dize getirmek için gündeme gelen bir protesto türü. 

Son olarak, aylardır Gazze’de yaşananlara tepki göstermek için Türkiye’nin de konuşup, tartıştığı bir gündem maddesi haline gelmişti, boykot. 

Daha önceki yıllarda olduğu gibi işe yarar mı, yaramaz mı endişesinin ya da boşvermişliğinin ortadan kalktığı, boykot edilen şirketlerin ciddi anlamda zarar gördüğü yöntem, bu kez rüştünü ispatlayan bir protesto biçimi halini aldı. 

Hatta son dönemde Filistin’e destek boykotunu küçümseyen kesimlerin dahi bilinçaltına bu güçlü etki işlemiş olacak ki; bu kez fiyatlarını günden güne fahiş bir biçimde artıran lokanta, kafe ve restoranlara toplumun her kesiminden gelen tepkiler organize bir boykota dönüştü. 

Aslında bu sorun uzun zamandır enflasyonun coşmaya başladığı günlerden itibaren konuşuluyordu.

Özellikle marketlerde satılan gıda ürünleri, sebze ve meyvelerdeki anormal artışlar döneminde fiyatların fahiş olarak artması fırsatçıların konuşulmasına ve tartışılmasına neden olmuştu. 

Fırsatçıların tartışıldığı bu dönemde toplumun bir kesimi bu fahiş fiyat artışlarının sebebi olarak sadece patlayan enflasyonu, asgari ücretlerdeki artışı, kiraların yükselişini, akaryakıt fiyatlarının zamlanmasını göstermiş ve bu fırsatçılar tam anlamıyla üzerine gidilemeden gündemden düşmüştü. 

Son dönemde ise enflasyonun nispeten dizginlenmesi, dolardaki yükselişin hızının düşürülmesi ile birlikte anlaşıldı ki, özellikle bazı restoran, kafe ve lokantalar inanılmaz artışlar yapmaya devam ediyorlardı. 

Ve yine anlaşıldı ki; bazı namuslu esnafı hariç tutacak olursak, bu sektörde vatandaş göz göre göre her geçen gün soyulup, soğana çevriliyordu. 

Öyle ki hükümeti enflasyon ve pahalılık nedeniyle uzun zamandır eleştiren vatandaşlar da dahil; ortak özellikleri dışarıda yemek yemeye devam etmek olan kişilerin neredeyse tamamı artık isyan noktasına geldiler ve bu fırsatçıları sosyal medya üzerinden hedef almaya başladılar. 

Ve sonunda geride bıraktığımız Cumartesi ve Pazar günü ile birlikte ilk somut adım atılmış oldu. 

Ekonomist İris Cibre’nin X hesabından gösterdiği “Yeter Artık! Boykot edelim bu fırsatçıları” anlamına gelecek çağrısı hızla yayıldı, yankı buldu, Armağan Çağlayan da dahil olmak üzere pek çok ünlü isim de destek verdi ve boykot bu hafta sonuna özel olarak 2 günle sınırlı olmak üzere başladı.

Ama şimdi tartışma; bu boykot, ilgili meslek odalarının atacağı adımlar başta olmak üzere, Ticaret Bakanlığı, Tüketici Dernekleri gibi STK’ların da artacak baskısı, denetlemeleri ve düzenlemeleriyle fırsatçılar kendilerine çeki düzen verene kadar sürmeli mi sürmemeli mi tartışması haline geldi.

Benim fikrimi soracak olursanız sürmeli.

Başta da dediğim gibi en azından Türkiye’de boykot, rüştünü ispatlamış ve sonuç getiren, problemlerin çözümünü hızlandırabilen bir protesto biçimi haline gelmiştir.

Ve yine bence, bu fırsatçılara ders vererek tekrar onları doğru yola sokacaktır. 

Tabii aynı zamanda bu boykotun etkili olması için zamana da ihtiyaç vardır. 

Turist sezonunun açılmasıyla birlikte restoran, kafe ve lokantalar, özellikle turistik ilçe ve semtlerde bulunanlar boykota karşı direniş gösterip, fırsatçılıklarına devam etmek için gereken gücü bulacaklardır. 

Boykotta dikkat edilmesi gereken nokta, fırsatçılığı yapan ve yapmayan esnafın iyi ayırt edilmesi, işini namusuyla yapanların cezalandırılmaması, aksine onlara olan talebin artırılarak desteklenmesidir. 

Fırsatçılar boykotla ve artık gitmeyerek cezalandırılırken, vatandaşı dolandırmayanlar da bu mekanlara yönelerek ödüllendirilmelidir.

Kimin fırsatçı kimin namuslu esnaf olduğunu ise müşterisi bilir.

Aylık yıllık yapılan zamlar enflasyonun ve doların çok üstünde anormal artışlar ise bilin ki orası fırsatçıdır. 

Ayrıca sosyal medyadan yapılan fahiş fiş paylaşımlarıyla fırsatçıların deşifre edilmesi de etkili yöntemlerden biri olarak gözüküyor. 

Sonuç olarak; bu tip fırsatçılarla mücadelede vatandaş da elini taşın altına koyar ve birlikte hareket ederse, zamanla bu sorunun da üstesinden gelinecek gibi gözüküyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.