Tgrt Haber

Iydiniz Saîd Olsun!

10 Nisan 2024 08:55 | Güncelleme :10 Nisan 2024 09:08

Siz de fark ettiniz mi? 

Her geçen sene bayramlar bir öncekini aratır hale geliyor!

Son 10 yılda bu başkalaşım daha da hız kazandı.

Hatırlayalım!

Eski bayramlarda;

Haftalar öncesinden başlayan bir temizlik ve süsleme telaşı yaşanırdı evlerde. 

Nenelerin, teyzelerin, yengelerin ellerinden çıkan baklavalar, börekler, etli sarmalar, dolmalar hazır edilirdi.

Bayrama özel dikilen ya da satın alınan elbiseler sadece küçükleri değil, büyükleri de heyecanlandırırdı. 

Bayram sabahı ilk olarak evdekilerle bayramlaşılırdı.

Tertemiz kıyafetlerle bayram günü, sabah namazı vakti camiye gidilir ve bayram namazına kadar vaaz dinlenirdi. 

Bayram namazlarında cemaat camilerin avlularına dahi sığmaz, caddeler, sokaklar dolardı. 

Namaz çıkışı en büyüğün olduğu evde toplanılır, diğer evlerde hazırlanılan börekler, tatlılar, kahvaltılıkların da getirilmesiyle kalabalık ve neşeli bir ziyafet yapılırdı. 

Topluca mezarlıklara gidilir, vefat eden anne, baba, dede ve ninelere üç İhlas bir Fatiha okunurdu. Bilen varsa, Yasin de ihmal edilmezdi. 

Sonrasında ev ziyaretleri başlar, sülalenin büyükleri hem anne tarafı hem baba tarafının akrabaları ve komşularla bayramlaşılırdı. 

Büyüklerin elleri öpülür ve hayır duaları alınırdı. 

Çocuklara bayram ziyareti için gittikleri evlerde harçlık, şeker, çikolata verilirdi. 

Çocuklar ziyaretler bittikten sonra ikili üçlü gruplar halinde sokağındaki, mahallesindeki evlerin kapısını çalar, iyi bayramlar diler, harçlık ya da şeker toplardı. 

O zamanlar sokaklar, mahalleler tekinsiz değildi. 

Çocuklar toplanan paralar ve şekerlerle parkların, bahçelerin, lunaparkların yolunu tutar, eğlenceli bir bayram geçirirlerdi. 

Ailece pikniklere gidilir, keyifli vakit geçirilirdi. 

Akşamları toplanmalar devam eder, güzel sohbetler edilirdi. 

Ev ziyaretlerinde lokumlar, kolonyalar, çaylar, kahveler olmazsa olmazdı. 

Dargınlar barışır, gönüller alınırdı. 

Fakir, fukara, garip, gureba daha çok hatırlanır, yardımlar artardı. 

Ramazan Bayramı’nın bu ilk gününde, çocukluk anılarımızdaki o eski bayramların tadını siz de özlemiyor musunuz? 

Teknolojinin ve modern yaşamın gölgesinde kaybolan, samimiyet ve sevgi dolu geleneklerimizin özlemini çekenler için böyle bir yazı yazmak istedim.

Eski bayramların sade ama samimi atmosferini, günümüzün karmaşık yaşamında özlemle anıyorum. 

Bu bayram, sevdiklerimizle bir araya gelerek, güzel geleneklerimizi yaşatmaya ve o güzel anıları yeniden canlandırmaya ne dersiniz?

Osmanlı’da daha sonra zaman geçtikçe şeker olarak anılmaya başlanılan, aslında şükür sadakası bayramı anlamına da gelen Iyd-ı Fıtr,  inşallah hepimize bereket ve güzellikler getirir.

Madem Osmanlı dedik, hadi gelin sizi daha eski hatıralara götüreyim ve o dönemin “Bayramınız mübarek olsun” anlamına gelen yaygın bayram tebriğiyle yazımı noktalayayım.

Iydiniz Saîd Olsun.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.