Tgrt Haber

Futboldan Anlamayan Adam

20 Mart 2024 10:11 | Güncelleme :20 Mart 2024 13:49

Kimden mi bahsediyorum? Kendimden.

48 yıllık hayatım boyunca özellikle ergenlikten itibaren belki de yüzlerce kez denk geldiğim futbol muhabbetleri nedeniyle kendimi rahatsız hissettim. Çünkü genelde konuya katılım sağlayamıyordum. 

Ama nedense bu konuda kendimi geliştirme arzusunu bir türlü içimde hissedemedim. Açık söyleyeyim bana hep boşa harcanan bir zaman gibi geldi. Bir konuda kendimi geliştireceksem bunun bir amacı olmalıydı. Uzak kalmamın en büyük etkenlerinden biri de artık çözümü bile tartışılamayan, pes edilen, maçlarda topluca yapılan küfür seansları ve fanatizm.  

Sadece 2002 yılı 22 Haziran tarihi aklıma kazındı. Çünkü o günü benim için özel bir gündü ve o gün tüm Türkiye’de olduğu gibi bulunduğum mekanda da Milli Takımımızın Güney Kore ile oynadığı maç heyecanı vardı.  

O günden bu yana 22 yıl geçti. 

Ve bugünlerde yayınlarımda, 
Türkiye’nin adeta kanayan bir yarası haline gelen “Futbol”u konuşur ve anlatır haldeyken buluyorum kendimi. Bir haberci olarak, okuyorum, dinliyorum, izliyorum. Gözlemlerimi de anlatıyorum. 

“Futbol”dan anlamayan bir adam olarak malum Trabzonspor - Fenerbahçe maçı özelinden, Türk futbolu geneline yani mikrodan makroya izlenimlerimi burada da paylaşayım. 

1- Stadyumda güvenlik önlemleri yetersizdi.  

2- Hakem maçı önceden bitirmeliydi. 

3- Fenerbahçeli oyuncular bunca gerilim yaşandığı bir maç sonunda sevinci daha kısa kesmeliydi.

4- Passolig sisteminin yeterince çalışmadığı anlaşıldı. 

5- Stadyuma çakı dahi sokulabilmişti. 

6- Maskeli taraftarın futbolcularla yumruklaşması akıllara kazındı. 

7- Maç sonrası Ali Koç’un Kulüpler Birliği’nden istifası ve gerekirse ligden çekiliriz açıklamaları çok konuşuldu.

8- Trabzonspor’un kendi X hesabından Fenerbahçeli futbolculara “provokatörler” diyerek paylaşım yapması Türk futbolunda tansiyonun düşürülmesi gerektiği dersini kimsenin almayacağının göstergesiydi. 

9- Türkiye Futbol Federasyonu’nun da art arda yaşanan bu krizleri yönetememesi de unutulmamalıdır. 

10- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bu sorunun çözümü için seçim sonrası kapsamlı bir çalışma başlatması elzemdir. 

11- Türk futbolundaki bu sıkıntılı durum çözülmezse sorun daha da büyüyecek, Allah korusun belki de sonraki maçlarda ölümlü vakalara dahi şahit olabileceğiz. 

Daha bir çok madde sayabilirim. 

Bu maç sezon boyunca tırmandırılan gerilimin beklenen bir sonucu. 

Egolarını tatmin etmek için kulüpleri ele geçiren başkanların, sağa sola, diğer kulüp başkanlarına, kamuoyuna mafyavari söylemlerle, kendinden söz ettirmekten aldıkları haz, Türk futbolunu bu hale getirmiştir. 

2002 yılından bu yana geçen 22 senede Türk futbolunun geldiği nokta şaşırtıcı. 

Türk futbolu tıpkı 2002’de dünya 3.sü olduğu gibi adından tüm dünyada söz ettiriyor ama önemli bir farkla…

Bu kez başarılarımızla değil, 3. Sınıf ülkelerin liglerinde görülebilecek olaylarla dünya çapında konuşuluyoruz. 

Yazık…

Çözüm mü?

Bülent Uslu, Ahmet Ercanlar, Kaya Temel. Sayfamızda (tgrthaber.com.tr) spor yazan gazeteciler. Çözümü futboldan anlayan bu uzmanları takip ederek ve yazılarını, yayınlarını takip ederek öğrenin. 

Çünkü,

Ben futboldan anlamıyorum…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.