Tgrt Haber

"Yeşil Paradokslar! Enerji özgürlüğümüzü sınırlayan görünmez duvarlar"

18 Nisan 2024 09:19 | Güncelleme :18 Nisan 2024 09:52

Fosil yakıtların tükendiği ve çevresel etkilerinin giderek daha fazla farkına varıldığı bir dünyada, sürdürülebilir bir yaşam için hayati önem taşıyan konuyu nacizane yorumlamak istiyorum. Yenilenebilir enerji kaynakları, kullanım yöntemleri, teknolojinin bu alana olan katkıları ve entegrasyon süreçleri, yuvamız olan dünyanın geleceği için büyük bir öneme sahip olmakla beraber, o dünyanın misafiri olan bizler yani insanların zulmü ile karşı karşıya.

Güneş, rüzgar, hidroelektrik, biyokütle ve jeotermal gibi doğal süreçlerden elde edilen enerji kaynakları bu sınıfa giren enerji kaynakları olarak öne çıkar. Bu enerji türleri, çevreye zarar vermeden, sürekli ve sürdürülebilir bir şekilde enerji sağlarlar. Fosil yakıtların aksine, yenilenebilir enerji kaynakları sınırsızdır ve çevresel ayak izleri minimaldir. Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadelede yenilenebilir enerji, karbon emisyonlarını azaltmak ve hava kalitesini iyileştirmek için kritik bir rol oynar. Son zamanlarda sıklıkla duyduğunuz karbon ayak izi farkındalığı konusunun da izlerini taşır.

Yenilenebilir enerji kaynakları çeşitli şekillerde kullanılabilir. Güneş panelleri, güneşin ışınlarını doğrudan elektriğe çevirebilirken, rüzgar türbinleri kinetik rüzgar enerjisini elektrik enerjisine dönüştürür. Hidroelektrik santraller, suyun potansiyel enerjisini kullanarak elektrik üretir. Biyokütle, organik materyallerin yanmasıyla enerji üretirken, jeotermal enerji, yer kabuğunun altındaki sıcaklıktan yararlanır. Anlayacağınız; dünya, nimetlerinden hala bizi yararlandırmak için malzeme sağlarken, insaoğlu da bahanelerle meşguldür. Aslında bu şekilde söylediğime bakmayın, dünya ne kadar yardımcı olsa da, insan ne kadar istese de bu kaynakların hayatımıza dokunur hale gelmesi biraz zaman alabilir. Tam da bu sırada, hayatımızı teknoloji kolaylaştırır.

Teknoloji, yenilenebilir enerji kaynaklarının keşfedilmesi, kullanılması ve entegrasyonunda temel bir rol oynamaktadır. Özellikle, enerji depolama teknolojileri, yenilenebilir enerjinin en büyük zorluklarından biri olan arz ve talep arasındaki uyumsuzluğu çözmek için geliştirilmektedir. Akıllı şebekeler ve IoT cihazları, enerji tüketimini daha verimli hale getirerek, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha etkin bir şekilde entegre edilmesine olanak tanır.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının mevcut enerji sistemlerine entegrasyonu, teknolojik, politik ve ekonomik zorlukları beraberinde getirmektedir. Ancak, bu entegrasyon, enerji güvenliğini artırarak ve enerji maliyetlerini düşürerek, uzun vadede faydalar sağlarlar. Ancak uzun vadeli her konuda olduğu gibi bazı zorluklar vardır ve başrol insan ya da insanlar topluluğunu idare eden yönetimsel sebepler olarak göze çarpar. 

Düşünsenize; Ekvator bölgesinde, sadece Türkiye yüz ölçümü kadar bir alanı güneş panelleri ile kaplasanız ki; tüm dünyada çok daha fazlası var; bu alan tüm dünyanın enerji ihtiyacını karşılayacak potansiyel barındırıyor. Buna karşın, tüm dünyada bir enerji krizi yaşanıyor ve üstelik adaletsiz bir dağılım da söz konusu. Bir çok insan ise elektriğin icadından onca senelerden sonra bile mahrum yaşamak zorunda kalabiliyor. 

Peki neler oluyor? Bu güç içimizde, evimizde varken neden faydalanamıyoruz) 

Tabi ki; Sınırlar. Ülkeleri olduğu kadar insanları da biribirinden ayıran bu sınırlar, insan topluluklarının yönetimi konusunda devletler, milletler, organizasyonlar için gerekli olsa da dünyanın asıl sahibi olan tüm canlıların, doğanın genel faydasına hizmet etmesine engel oluyor. 

Bunu bilmek çok üzücü olsa da, oturduğumuz yerden hayıflanmak yerine, üzerimize düşeni yapmak konusunda gayretli olmalı, önce kendi evimizin önünü süpürmesini öğrenmeliyiz. Oysa çok daha küçük adımlarla hayatımızı kolaylaştırmak mümkün. Bireyler olarak yenilenebilir enerji kullanımını artırmak ve sürdürülebilir bir yaşam sürdürebilmek için basit adımlar dahi önemli rol oynar.

Enerjiyi verimli kullanmak, gereksiz tüketimin önüne geçer. Mümkünse, enerji sağlayıcılarınızdan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapın.

Toplu taşıma kullanımını artırmak veya alternatif enerjili araçlar gibi daha temiz alternatiflere yönelmek bile başlangıç olabilir. Sürdürülebilirlik hakkında daha fazla bilgi edinmek ve bu bilgileri çevrenizle paylaşmak da sosyal bir sorumluluk olduğu kadar belki de en önemli etkendir.

Yenilenebilir enerji, gezegenimizin geleceği için olmazsa olmaz bir yatırımdır. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde yapılan her küçük değişiklik, daha yaşanabilir bir dünya için büyük bir fark oluşturabilir. Bu nedenle, yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar, sadece ekonomik değil, aynı zamanda ekolojik bir zorunluluktur. 

Hayatımızda da aynı dünyadaki gibi bazı sınırlar vardır ki, kaderimizi etkiler. Coğrafya kaderdir yaklaşımı ile genelde girişimcilik konularında karşılaşsanızda, doğa ve enerji konularında barışık bir dünya için, kaderimizi kendimizin çizme vakti gelmiş de çoktan geçiyor. Geldim kaç yaşına beni etkilemez, çocuğum bile görmez dediğiniz felaketler, bir bakmışsınız aniden kapınızı çalıvermiş. Her şey bir yana zaten değişmesini istediğimiz şey tam da bu olabilir mi? Bana dokunmayan yılan bin yaşasın kafasından çıkamadığınız her durum, ama büyük ama küçük uyarılarla ile karşımıza çıkar, kaderimizi etkiler. Bizi diğer canlılardan ayıran şey keşke "iyi düşünmek" olsaydı. Zira görünüyor ki; sadece "düşünen" olmak sürdürülebilir bir yaşam için yeterli olamayacak kadar yakın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.