Kapadokya (Nevşehir) Gezi Rehberi

Kapadokya’nın turizm merkezi olan Nevşehir, 1985 yılında UNESCO “Dünya Kültür Mirası Listesi”ne alınması ile birlikte adeta cehresi değişmiştir. Gerçi bu değişim henüz 18 haneli minik bir köyken başlıyor ve hikayesi ise Osmanlı dönemine kadar dayanıyor… Kentin kısaca tarihine bakacak olursak Nevşehir, Niğde iline bağlı bir ilçeyken 1954 yılında 6429 sayılı kanunla birlikte il statüsüne kavuşmuştur. İlk değişim, dönüşüm ve büyümeyi ise Osmanlı Sultanı III. Ahmet’in damadı ve aynı zamanda sadrazamı olan İbrahim Paşa tarafından gerçekleşmiştir. İbrahim Paşa burada doğmuş şehre vefasını göstermek için; camiler, çeşmeler, okullar, imarethaneler, hanlar ve hamamlar yaptırarak adeta yeniden imar etmiştir.

Anadolu bozkırının bu bölgesinin verimli arazilerinde bağ ve bahçe işleri, turistler için ise açık hava müzesi hükmündedir. Özellikle Göreme Doğal ve Tarihi Milli Parkı, yeraltı şehirleri, vadileri, kayaların içine yapılmış tarihi ev ve kiliseleri, taştan yapılmış konakları “Taş Ormanlar” diye tabir edilen peribacaları büyük bir ilgi görmektedir. Buna rağmen, Türkiye ve tatil kelimesi yan yana gelince; deniz, kum ve güneşi dile getirenler için Kapadokya bu üçlüden çok daha fazlasını içinde barındırıyor diyebiliriz… Zira bölgenin dokusu, dünyanın hiçbir yerinde bulunmuyor.

2016 yılındaki TÜİK verilerine göre bugün merkez ilçeyle beraber 8 İlçesi olan Nevşehir’de 23 belediye ve 153 köy bulunmaktadır.

Nevşehir’in ilçelerine bakacak olursak;

• Nevşehir (merkez)
• Acıgöl
• Avanos
• Derinkuyu
• Gülşehir
• Hacıbektaş
• Kozaklı
• Ürgüp

şeklindedir.
4 Şubat 2020 yılı TÜİK verilerine göre, Nevşehir’in nüfusu üç yüz bini geçmiş durumdadır.

Kapadokya Neden Önemli?

Kapadokya, kelime manası olarak “Güzel atlar ülkesi” demektir. Bölge; Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri’yi içine alır. Bu bölgedeki insan yaşamı Paleolitik döneme kadar uzanıyor. Burada Müslüman, Hristiyan medeniyetlerinin izlerini görmek mümkün. Çok sayıda cami, kilise ve ibadet yeri bulunan Kapadokya’da en fazla Damat İbrahim Paşa’nın yaptırdığı eserleri görüyoruz. Diğer taraftan Hristiyan aleminin kutsal yerleri olan; Elmalı kilise, Karanlık kilise, Eleni Kilisesi, Meryem Ana, Kılıçlar, Tokalı, Yılanlı, Çarıklı kiliseleri, Rahibeler Manastırı ve Ortodoks aleminin ilk kilisesi Aziz Gregorius Kilisesi’de yer alıyor.

Kapadokya’ya Nasıl Gidilir?

Kapadokya her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turistin uğradığı bir bölgedir.Siz de bu şanslı insanlardan biri olmak ve gezginler arasında yer almak istiyorsanız Türkiye içi verdiğimiz rotasyonlara bakmanız yeterli olacaktır...

Kapadokya’ya Uçakla Nasıl Gidilir?

Havayolu ile tercih edeceğiniz seyahatlerde önceden bilet alımı gerçekleştirirseniz daha ekonomik uçak bileti satın alabiliyorsunuz. Bunun için 6 ay önceden bilet almanın yollarına bakmanızı öneriyoruz. Evet bize göre en güzel ve hızlı yolculuk uçakla olanıdır. Bunun için iki seçenek var; ya Nevşehir Tuzköy tarafındaki havalimanına ya da Kayseri havalimanına iniş yapmanız yeterli olacaktır.

Kapadokya’ya Nevşehir’den Nasıl Gelinir?

Kapadokya gezisi için THY’nin İstanbul, Antalya, İzmir’den direk olarak Nevşehir’e karşılıklı uçak seferleri bulunuyor. Sadece THY değil, başka havayolu şirketlerinden de Nevşehir’e gideceğiniz tarihe göre bilet bulabilmeniz mümkün. Örneğin, İstanbul’dan Kapadokya’ya (Tuzköy Havalimanı) bir buçuk saatte gelmeniz mümkün. Tuzköy havalimanından, Gülşehir oradan da yaklaşık olarak 40 km kadar uzaklıkta olan kentin merkezine ister servisle ister araç kiralayarak bölgenin her tarafını gezmeniz mümkün.

Kapadokya’ya Kayseri’den Nasıl Gelinir?

Kayseri hem şehir hem de Kapadokya bölgesine en yakın havalimanı olması ve uçak biletlerinin Nevşehir Tuzköy havalimanından daha uygun olması sebebiyle tercih edilebilir. Ancak Kayseri havaalanının şehrin merkezine 100 km uzaklıkta olduğunu da unutmamanız gerekiyor. Kayseri’ye İstanbul’dan, İzmir’den, Antalya’dan hemen hemen bütün havayollarının uçak seferleri var. Hatta Kayseri’den yurtdışına da karşılıklı olarak direk seferler düzenleniyor.  

Buraya bir ayrı not düşmekte fayda görüyoruz. Eğer bölgeyi gerçekten tam anlamıyla gezmek ve görmek istiyorsanız en güzel seçeneğin araç kiralayarak gezilmesi gerektiğine inanıyoruz, öte taraftan, Kayseri Havaalanı’na geldiğiniz de Kapadokya transferini kalacağınız otelin karşılayıp karşılamadığını mutlaka sormalısınız. Eğer bunu sormaz da dalgınlıkla bir taksi ile bölgeye gitmek isterseniz tatil için kendinize gezmek için ayırdığınız paranın büyük bir kısmını taksiye ödemek zorunda kalabilirsiniz. Bunu da bertaraf etmenin başka bir yolu daha var ki o da Havaş’ın fiyatının daha uygun olduğudur.

Kapadokya’ya Araçla Nasıl Gidilir?

Bölgeye en hızlı ve sorunsuz uçakla gelmenizi yazının başında da önermişti. Ancak bizim vaktimiz var ve geze geze, göre göre gitmek istiyoruz diyorsanız şahsi aracınızla da pekâlâ bölgeye gelmeniz mümkün. Ancak bunun için yolda harcadığınız zamanı göze almanız gerekiyor. Örneğin İstanbul’dan Nevşehir’e gelmeniz için ortalama ve en az 8 saati yolda geçeceğini hatırlatmak istiyoruz.

Ancak arabayla bölgeye gelmenin ve yine arabayla bölgeyi gezmenin daha keyifli olduğu ise tartışılamaz… Yalnız bulunduğunuz bölgeden çıkarken seyredeceğiniz güzergahı çizmeniz ise önemli bir konu. Neden önemli çünkü Kapadokya’nın birden fazla girişi var. Yani Kapadokya’yı oluşturan iller örneğin İstanbul’dan yola çıktıysanız en güzel güzergâh ya Aksaray üzerinden Nevşehir’e veya Samsun yolu üzerinden, Kırıkkale, Kırşehir ve Nevşehir’e ulaşabilirsiniz.

Diğer güzergâhta ise yine İstanbul’dan çıkış yaptığınızı düşünürsek, İstanbul Ankara’ya kadar otobandan, Ankara’dan Kapadokya bölgesine kadar gidiş geliş çift şeritli yollardan ortalama 730 km gelip Konya yolundan Gölbaşı - Koçhisar - Aksaray üzerinden Nevşehir’e ulaşabilirsiniz. Her iki rotada yaz ve kış aylarında size sorun çıkartmayacaktır. Çünkü yeni yapılan yollar sürüş konforunuzu bozmayacaktır.

Kapadokya’ya Ege bölgesinden geldiğinizde güzergahınız İzmir - Afyon - Konya - Aksaray ve Nevşehir olursa daha kısa ve daha sağlıklı olur diye düşünüyoruz.

Akdeniz Bölgesi tarafından gelecekler için örneğin Antalya’dan çıktığınızda Akseki - Seydişehir - Konya - Aksaray ve Nevşehir’e ulaşabilirsiniz.

Eğer Karadeniz bölgesinden şahsi araçla gelmeyi düşünüyorsanız en güzel güzergah Samsun - Merzifon - Çorum - Yozgat - Boğazlıyan - Nevşehir istikametini izlemeniz gerekmektedir.

Bölgenin merkezi olan Nevşehir’e İstanbul dışından gelecekler için kat edilecek mesafe ortalamaları ise kısaca şöyle; Ankara 295 km, İzmir 770 km, Bursa 630 km, Adana 287 km, Trabzon 700 km, Antalya 540 km, Eskişehir 500 km, Çanakkale 920 km, Edirne 960 km, Diyarbakır 680 km, Konya 238 km.

Kapadokya’ya Otobüsle Nasıl Gidilir?

Otobüsle Kapadokya Bölgesi’ne her türlü ulaşmanız mümkün. Çoğu firmanın bölgeye seferleri bulunuyor. Örneğin, İstanbul’dan Nevşehir’e otobüs yolculuğu yaklaşık 10 saat kadar sürüyor. Ankara’dan geldiğinizde ise otobüsler Aksaray üzerinden ilerleyip hoş bir Tuz Gölü manzarasıyla 3,5 saatte sizi Kapadokya’ya ulaşmanız mümkün.

Kapadokya’ya Trenle Nasıl Gidilir?

Bölgeye trenle ulaşmanız da mümkün. Hem tren yolculuğu daha nostaljik olur diyenlerdenseniz örneğin İstanbul veya Ankara’dan kalkan trenle Kayseri’ye gidebiliyorsunuz. Kayseri - Nevşehir arası ortalama 80 km civarındadır.

Kapadokya Geleneksel Mimari

19. yy’da bölgenin evleri ya yamaçlara ya da kayaların oyulması suretiyle kaya içlerine veya kesme taştan inşa edilerek yapılmıştır.

Bölgenin kendine has taşı ile yapılan evler, konaklar göz alıcı duruşuyla bakanları kendine hayran bırakır. Evlerin taştan yapılmasının en büyük sebebi yazın serin, kışın sıcak tutmasıdır elbette. Taşın en büyük özelliği ise yörenin volkanik yapısından kaynaklıdır ve taş ocağından çıkan taş yumuşak, ancak hava ile zamanla temas ettikçe sertleşerek dayanıklı bir yapı malzemesi haline gelmektedir.

Kapıları kemerli, avlu ve ev kapılarının malzemesi ise genelde ahşaptan yapılmıştır. Bölge mimarisinin en güzel ve en ilgi çekici örneklerini Ürgüp, Ortahisar, Mustafapaşa, Uçhisar, Göreme, Avanos gibi ilçelerde görmeniz mümkündür.

Damat İbrahim Paşa Külliyesi

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Lale devrinin ünlü sadrazamları arasında yer alır. Onun tarafından inşa ettirilen külliye camii; medrese, kervansaray, sıbyan mektebi, imarethane, hamam ve iki çeşmeden oluşmuş klasik bir Osmanlı külliyesidir.

Nevşehir Kalesi

Anadolu Selçuklular döneminde yapıldığı var sayılan Nevşehir Kalesi, şehrin güney batısındaki bazalt bir kaya kütlesi üzerine, en yüksek tepe bölgeye inşa edilmiş ve burçlarla desteklenmiştir. Kale ovaya hâkim bazalt taşlarla yapılmıştır. Beşgen planlı kalenin ön ve arkasında iki giriş kapısı bulunmaktadır. Yine kalenin içinden ovaya su almak için bir tünelinin olduğu bu tünelin ise sonradan kapatıldığı rivayet edilir. Nevşehir Kalesi, Cumhuriyet döneminde restore edilmiştir.

Uçhisar

Kapadokya’nın en yüksek tepesine bulunan Uçhisar; kalesi, kaya oyma evleri, otel ve restoranları ile gezilip görülecek yerler arasında en gözdeler arasında yer alır.

Uçhisar Kalesi’nin Roma ve Bizans döneminde savunma amaçlı yapıldığı bilinmektedir. Günümüzde kalenin ve çevresindeki kayalarda görülen oyukların Roma İmparatorluğu döneminde mezar olarak kullanılmıştır.

Yine Uçhisar kalesinin iç kısmında birbirine bağlantısı olan çok sayıda tünel bulunmaktadır. Kaleye ulaşım için merdivenler sayesinde yapıldığını da eklemiş olalım. Burası bölgeyi panoramik olarak görebileceğiniz benzersiz bir noktadır.

Göreme

Nevşehir şehir merkezine 10 km uzaklıktaki Göreme ilçesi, Nevşehir, Ürgüp ve Avanos üçgeni arasında etrafı vadilerle çevrili bölgede yer alır.

Göreme’ye tarihin akışı içinde “Korama, Matiana, Maccan ve Avcılar” gibi isimler ile anılmıştır. Göreme Kapadokya’nın kalbidir. Çevresindeki vadiler turizm açısından en çok haraketliliğin yaşandığı yerler arasındadır. Göreme’de de kayadan oyulmuş evleri, butik otelleri, yöresel ve lüks restoranları görmeniz mümkün.

Tabi Göreme’nin en önemli görülecek yeri açık hava müzesidir. Şimdi gelin oraya bakalım.

Göreme Açık Hava Müzesi

Burası merkeze 13 km uzaklıktadır. Göreme Kasabası’nın 2 km doğusunda yer alan kayaların içine yapılmış yerleşim yeridir. M.S. 4. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatı yaşanmıştır. Hemen her kaya bloğunun içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekânları mevcuttur.

Burası zamanında “manastır eğitim sistemi”nin ilk başlatıldığı yer olarak bilinir.

Göreme Açık Hava Müzesi’nde; Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Kilisesi, Elmalı Kilise, Azize Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise olmak üzere çok sayıda kilise ve şapel bulunmaktadır.

Ürgüp

Şehir merkezinin 20 kilometre doğusunda bulunan Ürgüp Kapadokya bölgesinin görülmesi gereken önemli merkezleri arasında yer alır.

Ürgüp’e tarihin akışı içinde; “Osiana (Assiana), Hagios Prokopios, Başhisar, Burgut Kalesi” gibi isimler ile anılmıştır. Ancak Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren ismi Ürgüp olarak anılmıştır.

Ürgüp ilk yerleşim yeri “Tomissos” adıyla Damsa Çayı’nın doğusundaki Avla Dağı eteklerinde başlamıştır.

Ürgüp, 18. yüzyılda Osmanlı Sadrazamı Damat İbrahim Paşa’nın, kadılık makamını doğduğu kent olan Nevşehir’e (Muşkara) bağlaması nedeniyle ilk kez ikinci planda kalmıştır.

Ortahisar

Nevşehir’in en stratejik yerlerinden biri olan Ortahisar, Nevşehir ile Ürgüp karayolu üzerinde bulunur. Burada aynı zamanda Ortahisar Kalesi’de yer alır. Kale eteklerinde yörenin kendine has mimari dokusunu görmek mümkün.

Ortahisar Vadisi’nde bulunan kilise ve manastırlar arasında: Üzümlü Kilise, Sarıca Kilise, Cambazlı Kilise, Tavşanlı Kilise, Balkan Deresi Kilisesi ve Hallaç Dere Manastırı bulunur.

Diğer taraftan Ortahisar Vadisi’nin yamaçlarında devası büyüklükteki soğuk hava depolarında, patates, elma ve Akdeniz yöresinden getirilen narenciye ürünleri saklanabilmektedir.

Mustafapaşa

Mustafapaşa hem Rumların hem de Türklerin uzun süre birlikte yaşadığı nadir bölgeler arasında yer alır. Ürgüp’ün 5 km güneyinde bulunur ve burada Rum evlerinin zengin taş işçiliğini görmeniz mümkün.

Mustafapaşa’nın batısında yer alan Gomede Vadisi küçük Ihlara Vadisi olarak anılır. Derenin içinde tıpkı Ihlara Vadisi’nde olduğu gibi hem kayalara oyulmuş kiliseler, barınaklar hem de bir de dere yatağı bulunmaktadır.

Bölgenin kilise ve manastırları arasında Aios Vasilios Kilisesi, Sinasos Kilisesi, Alakara Kilisesi, Aios Nicholas Manastırı, Konstantin-Helena Kilisesi, Manastır Vadisi Kiliseleri ve Basil Kilisesi bulunmaktadır.

Diğer taraftan Mustafapaşa’da Osmanlı döneminde yapılmış güzel taş ve ağaç işçiliği gösteren Mehmet Şakir Paşa Medresesi bulunmaktadır ve mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.

Üç Güzeller

Yerli ve yabancı turistlerin en çok fotoğraf çekip paylaştıkları peribacası Üç Güzeller’dir. Üç tane peribacasının yan yana yükseldiği bu kaya grubuna çeşitli yakıştırmalar yapılır, pek çok öykü anlatılır. Ürgüp’e giden yol kenarında yer alan Üç Güzeller, hemen tüm turların mola verdiği ideal bir seyir noktasıdır ve burası gerçekten muhteşem bir manzarası bulunmaktadır.

Avanos

Nevşehir’in 20 km kuzeyinde yer alan Avanos’un antik dönemdeki adı “Venessa”dır. Avanos çanak - çömlek atölyesi olarak da bilinir. Zira ilçede adım başı seramik yapım atölyeleri bulunmaktadır. Kızılırmak’ın getirdiği kırmızı toprak ve milden elde edilen seramik çamuru, Avanoslu seramik sanatçılarının elinde birer sanat eserine dönüşmektedir.

Zelve

Göreme ila Avanos karayolundan 2 km iç kısımda olan ve üç geniş vadiden oluşan Zelve, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir. Hıristiyanların önemli dini merkezlerinden Zelve’deki en önemli kiliseleri; Üzümlü, Balıklı ve Haçlı kiliseler oluşturur. Yakın zamanlara kadar yöre insanının yaşamaya devam ettiği ilk vadide, yöresel kesme taştan yapılmış bir de cami bulunmaktadır.

Paşabağları

Zelve yakınındaki bir başka ören yeri de Paşabağları’dır. Eskiden Rahipler Vadisi olarak anılan alan Erken Hıristiyanlık döneminde izole hayatı tercih eden keşişler için önemli bir barınma ve inziva alanı olmuştur. Paşabağları peribacalarından birinde Aziz Simeon denilen meşhur keşiş adına yapılmış bir şapel bulunmaktadır.

Çavuşin

Göreme-Avanos yolu üzerindeki eski bir yerleşim olan Çavuşin’de, volkanik orijinli kesme taşlardan yapılmış Kapadokya’ya özgü evler ile kayalara oyulmuş mağara evler görülmeye ve gezilmeye değerdir.

Ancak geçen zaman içinde bazı evlerin üzerine kayaların düşmesi nedeniyle çoğu ev terk edilmiştir. Çavuşin’de Vaftizci Yahya Kilisesi, Güllüdere Kilisesi ve Nicephorus Phokas Kilisesi bulunur.

Hacıbektaş

Nevşehir ve Kırşehir yolu üzerinde yer alan Hacıbektaş, şehir merkezine 45 km uzaklıkta yeralır. Suluca ve Karahöyük’te yapılan kazılarda Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Helenistik ve Roma dönemine ait eserler gün yüzüne çıkartılarak, Hacıbektaş Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.

Hacı Bektaş-ı Veli, Horasan’da 13. yüzyılda dünyaya gelmiştir. Hocası Ahmet Yesevi’den dersler almıştır. 13. yüzyılda Türklerin doğudan batıya gelmiş ve burada şehir şehir, köy köy dolaşarak, Türk birliğinin sağlanması, Türk gelenek ve göreneklerin İslam inancıyla birleşmesi için büyük emekler harcamıştır. Hacı Bektaş-ı Veli, Sulucakarahöyük’te kurduğu okulda öğrenciler yetiştirmiştir.

Her sene ağustos ayında Hacıbektaş’ta Türkiye’nin her tarafından gelen insanlar Hacıbektaş şenliklerine katılmaktadır.

Derinkuyu Yeraltı Şehri

Nevşehir merkeze 29 km uzaklıkta Niğde yolu üzerinde bulunan Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin derinliği yaklaşık 60 metredir. Meşhur Yeraltı Şehri’de; ahır, kiler, yemekhane, kilise, şırahane bulunur. Ayrıca 2. katta ise misyonerler okulu yer alır.

1965 yılında açılan Derinkuyu yeraltı şehrinin halen ancak %10’u gezilebilmektedir.

Kaymaklı Yeraltı Şehri

Nevşehir merkeze 20 km uzaklıkta olan Kaymaklı kasabasında bulunur. Buranın günümüzde sadece 4 katı ziyarete açıktır. Tüf kayalara oyulmuş bu yeraltı şehri, bir kitlenin geçici olarak yaşayabilmesi için gerekli barınma şartlarına sahiptir. Dışarıdan gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önlemek için kapıyı içten kapatan büyük sürgü taşları, dar koridorlarla birbirlerine bağlanan oda ve salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyuları ve kilisesi bulunmaktadır.

Özkonak Yeraltı Şehri

Özkonak Yeraltı Şehri, İdiş Dağının kuzey yamaçlarına volkanik granit yapılı tüf tabakalarının oldukça yoğun bulunduğu yere yapılmıştır. Geniş alanlara yayılmış olan galeriler, tünellerle birbirine bağlanmıştır. Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehirlerinden farklı olarak katlar arası haberleşmeyi sağlayacak çok dar ve uzun delikleri bulunur. Yine diğer yeraltı şehirlerinden farklı olarak sürgü taşından sonra tünel üzerine (düşmana kızgın yağ dökülmesi amacıyla) delikler oyulmuştur.

Mazı Yeraltı Şehri

Antik ismi “Mataza” olan yer altı şehri Mazı köyünde bulunur. Değişik yerlerde 4 girişi bulunur. Ancak asıl girişi düzensiz taşlarla örülmüş bir koridorla sağlamaktadır. Kısa koridordaki iri sürgü taşı, yeraltı şehrinin giriş çıkışını kontrol altına almak için yapılmıştır. İç kısımda yer alan küçük oda, sürgü taşının rahat bir şekilde hareket etmesi için konmuştur. Yeraltı yerleşiminin geniş alanlarına yayılan ahırlar, diğerlerinden farksızdır. Ahırlardan kısa bir koridor vasıtasıyla yeraltı şehrinin kilisesine ulaşılmaktadır. Bu mekânın girişi sürgü taşı ile kapatılabilmektedir. Kilise apsisi köşeye oyulmuştur ve cephesi kabartmalarla süslüdür.

Tatlarin

Tatlarin Yeraltı Şehri Tatlarin Beldesinde bulunur. Yöre halkının ‘Kale’ olarak adlandırdıkları tepede yer alan yeraltı şehri, 1991 yılında temizlenerek turizme kazandırılmıştır. Turizme açılan bölümü şehrin oldukça küçük bir bölümüdür. Bugün sadece iki katı gezilebilmektedir. Kapadokya’daki diğer yeraltı şehirleri gibi Tatlarin’in de ne zaman yapıldığını söylemek mümkün değildir. Ancak genel kanı Roma veya Bizans döneminde Hristiyanlar tarafından sığınma amaçlı yapıldığı şeklindedir.

Açıksaray Örenyeri ve Mantarkaya

Nevşehir Gülşehir yolu üzerinde Gülşehir’e 3 km uzaklıktaki Açıksaray Örenyeri tüf kayalar içine oyulmuş sayısız mekanları, Roma Dönemi kaya mezarları ile 9. ve 10. yüzyıla ait kaya kiliseleri barındıran önemli bir merkezdir.

Açıksaray’da yer alan peribacaları farklı formları ile dikkat çekmekte, içlerinden bir tanesi özellikle ziyaretçilerin ilgi odağı olmaktadır. Rüzgârın yardımıyla aşınan, aşınırken tam bir mantar şeklini alan bu kaya Açıksaray’ı görmeden gelmemenizi tavsiye ediyoruz.

Kapadokya-Nevşehir’in Güvercinlikleri

Kapadokya’nın güvercinliklerinin yapımı 20. yüzyıla rastlamaktadır. Yapım amacı daha çok güvercinlerin gübresinden faydalanmak içindir.

Yöre çiftçilerinin verimli tarlalarında yetiştirdikleri üzümlerin doğal gübresi 5-10 metrekareyi geçmeyen odacıklardan alınır.

Kapadokya bölgesindeki vadilerin yüksek kısımlarına ya da peribacalarının üst kısımlarına inşa edilen güvercinliklerin yönleri genellikle vadilerin doğu ya da güneye bakar. Yapılan tüm güvercinlikler genel de su kaynaklarına yakın yerlere inşa edilmişlerdir.

Kapadokya Balon Turu

Balon turu belki de yaşabileceğiniz en enfes duygular arasında yer alıyor. Herkesin yüreği dayanır mı bilemeyiz ama balonla peribacalarının üzerinden sabahın erken saatlerinde gün ışığıyla görmek insana hazzı müthiş bir deneyim yaşatacaktır diye düşünüyoruz. 

Kapadokya ATV Turu

Kapadokya’yı motosikletle veya ATV 'lerle gezmeniz de mümkün. Özellikle macera sevenlerin ilgisini çekeceğini düşündüğümüz bu etkinlikle doğada yaşayan herşeyi yerli yerinde görmeniz mümkün olacak. 

Kapadokya At Turu

Kapadokya’da yürüyerek gitmeye korktuğunuz her yere atla gitme imkânınız var. ‘Kapadokya tatilinde ata binmek istiyorum ama at binmeyi bilmiyorum’ diyorsanız, tura çıkmadan önce uzmanlardan binicilik eğitimi de alabiliyorsunuz. Değişik bir özgürlük hissi yaşayacağınızdan emin olabilirsiniz. 

Avanos’ta Çanak Yapımı

Kapadokya tatilinizi Avanos’taki işliklerde çark başına oturup kendi çömleğinizi yaparak farklı bir deneyim elde edebilirsiniz. Dükkanlardaki ustanın nasıl çalıştığını, topraktan nasıl bir sanat ürettiğini görecek, sonra amatörce kendiniz deneyimleyeceksiniz.  

Asmalı Konak

Çok zamanınız var ve Kapadokya’da geleneksel bir konak nasıl olur diye görmek isterseniz diziyle meşhur olup ziyaretçi akınına uğrayan Asmalı Konağa gidebilirsiniz.

Kapadokya Yöresel Yemekleri

Testi Kebabı

Avanos çömlekleri içinde, sebzeler eşliğinde ağır ağır pişen kebap. Tüm ağır ateşte pişen etler gibi yumuşacık oluyor. Yanındaki sebzelerin suyunda piştiğinden aromaları birbirine karışıyor ve suyuna ekmekleri duba yapmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Testi kebabının sunumu da ayrı güzel. Masaya getirilen çömlek garson tarafından boğaz yerinden kırılıyor ve içindekiler servis ediliyor.

Yaprak Sarma

Bağları ile ünlü Kapadokya, sarmalık yaprağı ile de ünlü. Çoğu restoranın menüsünde yaprak sarma kolaylıkla bulabilirsiniz.

Dolaz

Un helvasının, Kapadokya yöresine özgü yumurtalı ve cevizli hali. Tat vermek için şeker yerine sadece üzüm pekmezi kullanılıyor.

Köftür

Nevşehir’de bağbozumu demek, Avanos bağlarından şaraplık üzümlerin toplanması demek değil. Aynı zamanda Ekim ayı, toplanan üzümlerden pekmez, pestil ve halk arasında en sevilen tatlardan köftür yapımı ayı da demek. Köftür için Anadolu jelibonu deniliyor. Aslında bir nevi üzüm lokumu. Temelde üzüm suyu (şıra), un ve nişasta olmak üzere sadece üç bileşenden oluşuyor. Üstelik içinde 0 ilave şeker var. Yani hem sağlıklı hem de düşük kalorili bir tatlı kaçamağı.

Kuru Kaymak

Bu kaymak gerçekten başka kaymak. Adeta bir sütten bir gofret! Klasik ekmeğe sürülen kaymaklar gibi yumuşak değil bıçakla kesilecek, elle kırılacak kadar kadar katı. Sütün kaynatılması, dinlendirilmesi, kaymağın kurutulması derken yapımı en az 5 gün kadar bir emek istiyor. Kuru kaymağı Nevşehir’in Derinkuyu ilçesinin Kaymaklı (isme dikkat) Köyü’nde bulabilirsiniz.

Kapadokya Festival Tarihleri

Özellikle turizmin hareketlendiği dönemlerde hafta sonlarında yapılan festivaller Kapadokya tatilinizi renklendiren aktivitelerden biri olacaktır. Denk gelirseniz ne mutlu!

18 – 21 Mayıs / Cappadox

1-2 Temmuz / Bisiklet Festivali 

30 Ağustos / Refik Başaran Kültür ve Sanat Festivali

16 – 18 Ağustos / Hacı Bektaş-i Veli Anma Şenlikleri 

7 – 9 Eylül / Avanos Uluslararası El Sanatları Festivali

11 – 15 Ekim / Bağbozumu Festivali

Doğa Sporları ve Aktiviteleri

Kapadokya’ da yapılan doğa sporları ve aktivitelerin başında vadi yürüyüşü, balon uçuşları, atlı safari, dağ bisikleti ve cross golf gelmektedir. Kapadokya’ nın önemli vadilerinden Zemi, Güllüdere, Kızılçukur, Meskendir, Gomeda –Üzengi, Bağlıdere trekking için en uygun parkurlardır. Vadi boyunca kayalara oyulmuş kiliseleri, Peribacalarını, güvercinlikleri görmenin yanı sıra bölgenin birbirinden ilginç fauna ve florası hakkında da bilgi edinmek mümkündür.

Kayadan Oyma Doğal Depolar

Kayadan oyma soğuk hava depoları Kapadokya bölgesinde yaklaşık olarak 1.100 adet bulunmaktadır. 900.000 ton depolama kapasitesi bulunan bu depolarda başta yemeklik ve tohumluk patates olmak üzere limon depolanmaktadır. Bu anlamda Nevşehir tohumluk ve yemeklik patatesi ile limonun pazarlama merkezidir diyebiliriz.

Kozaklı Kaplıcaları

Kayseri - Ankara karayoluna 24 km uzaklıkta yer alan Kozaklı Kaplıcaları her mevsim 27 ila 93 °C sıcaklığa sahiptir. Bu su, klor, sülfat, bikarbonat ve kalsiyumdan oluşmuştur. Suyunun Ph değeri ise 6,7-7 arasında olup, romatizma, deri, kalp ve kan dolaşımı, solunum yolları, kadın hastalıkları, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme gibi rahatsızlıkların tedavisinde olumlu etki yaptığı bilinmektedir.

Saç Müzesi

Dünyanın en ilginç müzeleri arasında yer alan saç müzesinin ilginç bir hikayesi var. Öncelikle müze, çömlekçiler çarşısında bulunuyor.

16.000’i aşkın kadının saç tutamı ile kaplı Saç Müzesi’nin hikayesi müzenin ve mekanın da sahibi olan Galip Bey ile kız arkadaşı olan Fransız bir kadının ülkesine dönerken saçından bir tutam keserek duvara asması ile başlıyor. O günden itibaren dükkana gelenler saçın hikayesini öğrenince kendi saçından keserek duvara bırakmaya başlıyor ve bugün yaklaşık olarak 16 bin saç teli olan bir yer müze haline geliyor. Bu arada müzede fotoğraf çekmek yasak. Müze haftanın yedi günü 08.00-19.30 saatlerinde ziyarete açık.

Güray Müze / Yeraltı Seramik Müzesi

Dünyanın ilk ve tek yeraltı seramik müzesi olan Güray Müze'ye giderek, ülkemizde yetişmiş dünyaca ünlü seramik sanatçılarının eserlerini, bölgeden çıkarılan küçük buluntuları, Roma, Bizans, Selçuklu, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait seramik ve çömlek eserleri görebilir, atölyelerde sanatçıları çalışmalarını yaparken izleyebilirsiniz.

Kapadokya’dan Ne Alınır?

Avanos’un çömlekleri, Soğanlı’nın bez bebekleri, minyatür peri bacaları, Ürgüp Kayseri Caddesi’nde sağlı soğlu dükkanlarda gümüşler, antikalar, kilimler, halılar. Kabak çekirdeği ve çömlek peyniri…

Diğer gezi yazılarımız için linke tıklayın. 

Gaziantep’in Yöresel Yemek ve Tatlıları / Gaziantep'te Ne Yenir?

Gaziantep Yöresel Tatlı Çeşit ve Tarifleri 

Gaziantep Yöresi Nefis Pide ve Börek Tarifleri 

Karadeniz Yemek ve Tatlıları / Rize'nin Yöresel Lezzetleri

Denizli Yöresel Yemek ve Tatlıları

Diyarbakır Gezi Rehberi 

İstanbul Gezi Rehberi

Gaziantep’te Gezilecek Yerler? / Gaziantep’te Ne Yenir?

Dadaş Diyarı Erzurum Gezi Rehberi / Erzurum’da Gezilecek Yer ve Mekânlar

Doğu Karadeniz'in Parlayan Yıldızı: Rize’de Gezilecek Yerler

Antik Kentlerin Merkezi Denizli’de Gezilecek Yer ve Mekanlar

İzmir Gezi Rehberi

Bilecik Gezi Rehberi

Ankara Gezi Rehberi