BM İran'a 'Cenevre 2' davetini geri çekti

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon konferans davetini, İran'ın katılması durumunda Suriyeli muhaliflerin konferansa katılmayacaklarını açıklaması üzerine geri aldı. 22 Ocak tarihinde İsviçre'nin Montrö kentinde başlayacak ve daha sonra Cenevre kentinde devam edecek olan Cenevre 2 Konferansı için İran'a BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon tarafından yapılan davet geri alındı. Pazar akşamı Ban'ın İran'ı davetinden memnun olmayan muhalifler, BM'nin İran'ı davetini geri çekmemesi durumunda Cenevre'ye gitmeyeceklerini belirtmişlerdi. Konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyen BM Genel Sekreterinin Sözcüsü Martin Nesirski, İran tarafından yapılan, Cenevre Bildirisi de dahil olmak üzere Cenevre Konferansı'nın ilke ve amaçlarıyla bağdaşmayan açıklamalardan dolayı Genel Sekreter'in 'hayal kırıklığı' yaşadığını söyledi. Bu açıklamalardan İran'ın temel anlayışın dışında kalmayı tercih ettiğinin anlaşıldığını ifade eden Nesirsky, "BM Genel Sekreteri, Montrö'deki toplantının İran'ın katılımı olmadan yapılacağına karar verdi" dedi. BM'nin İran davetini geri çekmesini memnuniyetle karşılayan Suriye Ulusal Konseyi ise 22 Ocak'taki toplantıya katılacaklarını teyit etti.
Ban Ki-moon'dan İran ve Cenevre 2 açıklaması
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'dan İran ve Cenevre 2 konferansı ile ilgili önemli açıklamalar. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Suriye muhalefetinin, İran'a Cenevre 2'ye katılması için gönderilen davetin geri çekilmemesi durumunda katılmayacağını duyurmasının ardından yaptığı açıklamada, konuya ilişkin “yoğun ve acil” görüşmelerin devam ettiğini söyledi.BM Genel Sekreteri Ban, BM Güvenlik Konseyi'nde gerçekleştirilen Ortadoğu konulu oturumda konuştu. Konuşmasına, Suriye ve Cenevre 2 barış konferansına ilişkin açıklamalarda bulunarak başlayan Ban, “Bu konudaki yoğun ve acil görüşmeler sürüyor. Gün içerisinde konuyla ilgili daha fazla açıklama yapacağım. Şimdilik yalnızca ilgili bütün taraflara, Suriye halkının ihtiyaçlarını öncelikli tutmaları çağrısında bulunuyorum” diye konuştu. Yaptığı konuşmada, Suriye'nin Lübnan sınırında yaşanan ihlallerden de bahseden Ban, Lübnan'ın Beka bölgesine gerçekleştirilen roket ve hava saldırılarının endişe verici olduğunu ifade etti.  Sınırı geçerek Lübnan'a gelen mültecilerin sayısının 860 bini aştığını kaydeden BM Genel Sekreteri, bu rakamın geçen seneye oranla 3 kat fazla olduğunu belirtti. Ban, Lübnan'daki BM Barış Gücü'nün (UNIFIL) bulunduğu bölgenin ise, İsrailli ve Lübnanlı yetkililerin işbirliği sayesinde diğer bölgelere nazaran daha istikrarlı bir durumda olduğunu dile getirdi.   Ban, Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman'ın da izlediği ayrılma politikasından övgüyle bahsederek, bunun, Suriye krizinin Lübnan'da gerginliği arttırmasına engel olabilmek için büyük öneme sahip olduğunu söyledi.  BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ayrıca, Güvenlik Konseyi ve Lübnan için Uluslararası Destek Grubu'nun, ülkedeki insani kriz ve istikrar çabalarının yanı sıra Lübnan Silahlı Kuvvetleri için destek çağrısında bulunduğunu hatırlattı. Ban, bu bağlamda, Suudi Arabistan'ın Lübnan Ordusu'na destek amacıyla 3 milyar dolar bağışladığını kaydetti. Ülkede bir hükümet kurulması için yapılan çalışmaların hızını memnuniyetle karşıladığını dile getiren Ban, bütün tarafları Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin zamanında yapılmasının garanti altına alınması yönünde teşvik etti. Ban, “Lübnan halkı, bu zorlu zaman süresince ülkelerini yönlendirmeleri için liderlerine güveniyor” şeklinde konuştu.
 ABD: “İRAN, CENEVRE 2'YE KATILMADAN ÖNCE GEÇİŞ HÜKÜMETİNİ KABUL ETMELİ”
 Oturumda söz alan ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Samantha Power, İran'ın Cenevre 2 barış konferansına katılması öncesinde, Suriye'de geçiş hükümeti kurulmasını kabul etmesi gerektiğini vurguladı. Power konuşmasında, “Suriye'deki savaşı sona erdirmenin en iyi yolu, Çarşamba günü İsviçre'de başlaması planlanan Cenevre 2 konferansıdır. Hükümetimiz, uluslararası toplum ve Suriye muhalefet koalisyonu ile bu konferansa hazırlıklar kapsamında yakın bir biçimde çalışmaktadır. Koalisyonun, geçtiğimiz hafta, Cenevre Eylem Grubu Bildirisi'nin uygulanması amacıyla konferansa katılma yönünde aldığı cesur kararı memnuniyetle karşılıyoruz. Bu bildiri, karşılıklı muvafakate bağlı olarak, ordu ve güvenlik oluşumlarını da içerecek şekilde tam yetkiye sahip geçici bir yönetim kurulu oluşturulması çağrısında bulunmaktadır. Bütün tarafların, müzakerelerde bu temel amacı desteklemesi büyük önem taşımaktadır. Bu sabah itibariyle İran henüz Cenevre Bildirisi'nin tam anlamıyla yürürlüğe konulmasına yönelik niyetini açık ve resmi bir şekilde belirtmemiştir. Bu, barış sürecine katılımın asgari gerekliliğidir” ifadelerinde bulundu.