Tgrt Haber

İran'ın yayılma düşleri uyandı: "Türkiye'ye 30 bin aile sızdırıldı!"

Editör: Suat Vilgen / Kaynak: Türkiye Gazetesi
21 Aralık 2023 06:59 - Güncelleme : 21 Aralık 2023 07:00
İran'ın yayılma düşleri uyandı: "Türkiye'ye 30 bin aile sızdırıldı!"
iran,israil

Arzımevut hayaliyle Gazze'de soykırıma girişen İsrail'den sonra İran'ın da yayılmacı düşleri uyandı. Türkiye topraklarını da içine alan bir Şii Atlası hazırlattığı ortaya çıkan İran, bu yolda sinsi planlarını çoktan uygulamaya koydu. Prof. Dr. Çehregani'ye göre plan doğrultusunda 30 bin İranlı aile Türkiye'ye sızdırıldı.

Gazze'ye 7 Ekim'den bu yana insanlık dışı saldırılar düzenleyen İsrail, süreç içinde Orta Doğu’nun büyük kısmını içine alan arzımevut (vadedilmiş topraklar) işgal emellerini de açık etti.  İşgal ordusu Gazze'de taş üstünde taş bırakmazken şu ana dek 20 binin üzerinde cinayete imza attı. İsrail terörü nedeniyle bölgde yaşanan kaos, İran'ın da "vadedilmiş topraklar" benzeri hayallerini yeniden kurmasına olanak  tanıdı

Şİİ ATLASI'NDA TÜRKİYE DE VAR

Başta Irak olmak üzere Suriye, Filistin, Yemen gibi bütün sancılı coğrafyalarda parmağı bulunan Tahran, “Şii Hilali”ni hayata geçirmek adına sinsi adımlar atıyor.  Bu maksatla, “Şii Atlası” bile hazırlandı. 
743 sayfalık atlasta, Türkiye ve Azerbaycan’ın detaylı kültür, siyaset, coğrafya, tarım, ticaret, etnisite, dil, ekonomi ve mezhep-inanç tasnifleri yapıldı.

TÜRKİYE'DEKİ NUSAYRİLER DESTEKÇİLERİ

İran Genelkurmay Başkanlığının hazırlattığı çalışmada Resul Ceferiyan imzası bulunuyor. Hâlen Tahran Üniversitesi Tarih Bölümünde profesörlük yapan Ceferiyan, “Şii Atlası”ndan dolayı birçok ödülle taltif edildi. İşgal atlasında Türkiye’deki Nusayriler gibi bazı kitlelerin İran’ın potansiyel destekçileri olduğu ibaresi yer alıyor.

“ARZIMEVUTTAN DAHA TEHLİKELİ”

Tahran rejimini en iyi tanıyan isimlerden Güney Azerbaycan Millî Uyanış Hareketi (GAMOH) Başkanı Prof. Dr. Mahmutali Çehregani, İran’ın “Şii Hilali” projesinin İsrail’in “arzımevut” emelinden çok daha tehlikeli olduğunu söyledi. Tahran’da, Şii Hilali projesi için 5 bin kişilik kadronun olduğunu söyleyen Çehregani, “Merkez üs Beyt Rehber’de kuruldu. Orada gizli-özel bir komite var. Onların emrinde de askeri, istihbari, ekonomik, kültürel birimler çalışıyor. Bu projeye, rejimin kurulduğu 1979’da start verildi. Projeye şu ana dek 200 milyar doların üzerinde kaynak tahsis edildi" dedi.

KİMSE 'PLAN TUTMAZ' DİYE DÜŞÜNMESİN

Komite'nin Türkiye ve Azerbaycan’a özel önem atfetiiğini belirten Çehregani, şöyle devöam etti: "İran’ın ilk günden belirlediği strateji dahilinde sırasıyla Lübnan, Irak, Suriye ve Yemen’i ele geçirdiler. Kimse 'Türkiye ya da Azerbaycan’da bu plan tutmaz, imkânsız' diye düşünmesin. Bir zamanlar bunlar Yemen, Lübnan, Irak ve Suriye’de de ham hayal görülüyordu. Şimdi İran’ın esiri durumundalar. Molla rejimi, doğrudan askeri mücadele yöntemi ile değil hedef ülkeleri iç karışıklığa sürükleyerek siyasi, kültürel, ekonomik çöküntü sonrası ele geçiriyor. Hiçbir biçimde kendi askerini savaştırmadan; vesayet odakları ile teslim alıyor. Yemen’de Husiler, Lübnan’da Maruniler, Dürziler, Suriye’de Nusayriler, Irak’ta Şii Araplar’ı kullandılar” diye konuştu.

"MUHALİF GÖRÜNÜMLÜ AİLELER SIZIYOR"

Mahmutali Çehregani, son 10 yılda rejim muhalifi görünümlü 30 bin ailenin Türkiye’ye sızdığını söyledi. Bu süreçte 90 bin İranlının Türkiye’den konut aldığını belirten Çehregani şunları söyledi: Bu ailelerden 30 bini, yayılma merkez komitesi tarafından belirlenen özel eğitimli fanatiklerden oluşuyor. İtilaat birimi kimin nereye yerleşeceğini doğrudan yönetiyor. Kasım Süleymani projenin beyni idi" dedi.

Terör örgütü PKK ve diğer örgütlerle iş birliğinin merkezinde de aynı motivasyonun yattığını ifade eden Çehregani, sözlerini şöyle sürdürdü: "İran, mezhepsel, siyasi, kültürel, askeri hegemonyasını doğrudan savaş yöntemi ile değil dolaylı unsurlar mahareti ile sağlıyor. Türkiye ve Azerbaycan için de planları aynı. Karabağ’da Ermenileri bunun için desteklediler. Azerbaycan içerisinde dini, siyasi, ticari, STK düzeyinde ciddi alt yapıları var. Türkiye’de da bazı mehzebi gruplara bel bağlamış durumdalar."

EN BÜYÜK DÜŞMANLARI TÜRKİYE

Çehregani’ye göre Tahran rejimi, Türkiye’nin zayıf düşmesi adına her yola baş vuruyor. Bu noktada farklı güçlerle alan ve rol paylaşımında da herhangi bir beis görmüyorlar. İran rejiminin son dönem hedef tahtasına İsrail’i değil de Türkiye’yi oturttuğunu hatırlatan Çehregani, “Şii Hilali de tıpkı İsrail’in 'arzımevudu' gibi Kars ve Ardahan gibi Anadolu’da birçok şehri kapsayan bir hayal. Rejim en son alınan kararla ülkede Türkçe tabelaları yasakladı. İngilizce, Ermenice, Çince, Rusça yasak değil ama Türkçeye tahammülleri yok. Çünkü İsrail ya da ABD, İngiltere değil; en büyük düşman olarak Türkleri görüyorlar. Gizli ajandaları var ve sinsice ilerliyorlar. Türk milleti ve devlet yöneticileri her zamankinden daha dikkatli davranmak zorunda” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...