Tgrt Haber

Rusya'dan çarpıcı Ukrayna krizi açıklaması: Sorun Moskova ile NATO arasında

13 Şubat 2022 09:19
Ukrayna krizine ilişkin çarpıcı bir açıklama yapan Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Erkhov, krizin esas nedeninin Kiev değil, namlusunu Rusya'ya doğrultan NATO olduğunu söyledi.

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Alexey Erkhov, Ukrayna ile yaşadıkları krizi ve savaş ihtimalini değerlendirdi. NATO’yu namlusunu Rusya’ya doğrultmuş bir tanka benzeten Alexey Erkhov, “Sorunun çekirdeği Moskova ile Kiev arasında değil, Moskova ile NATO arasında” dedi. Erkhov, Türkiye’nin arabuluculuk çabalarına ise büyük değer verdiklerini söyledi.

Ukrayna krizine ilişkin çarpıcı bir açıklama yapan Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Erkhov, krizin esas nedeninin Kiev değil, namlusunu Rusya'ya doğrultan NATO olduğunu söyledi.

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Erkhov, Moskova’nın NATO’dan beklentileri, Türkiye’nin Ukrayna ve Rusya arasında ara buluculuk teklifi, Putin’in kritik Türkiye ziyaretine ilişkin Türkiye gazetesinden Selçuk Böke’ye özel açıklamalarda bulundu

Ukrayna ile yaşadıkları krizi ve savaş ihtimalini değerlendiren Aleksey Erkhov, “Türk ortaklarımızın gerilimi düşürme çabası bizim için çok değerli. Sorunun çekirdeği Moskova ile NATO arasında... NATO, Rusya sınırlarına doğru durmaksızın ilerliyor. Bu, endişe verici. NATO, namlusunu Rusya’ya doğrultmuş bir tanka benziyor. Batı’dan savaş tehditlerinin yükselmeyeceğine dair garantiler istiyoruz.” diye konuştu

Erkhov’un sorulara verdiği cevaplar şöyle:

‘TÜRKİYE’NİN ÇABASINA DEĞER VERİYORUZ’

Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasındaki girişimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rusya ile Ukrayna arasındaki anlaşmazlıkların,  Minsk anlaşmalarının Kiev tarafından icrası sürecinde patinaj yaşanması ile bağlantılı olduğu kanaatindeyiz. Eğer Türk ortaklarımız Ukraynalılara nüfuz edip onları daha önce üstlendikleri yükümlülüklerinin yerine getirilmesi konusunda teşvik edebilirlerse, bunu memnuniyetle karşılayabiliriz. Genel itibarıyla, Türk ortaklarımızın gerilimi düşürme yönünde çaba gösterme arzusuna büyük değer veriyoruz.

‘SORUNUN KAYNAĞI MOSKOVA İLE NATO ARASINDA’

Rusya-Ukrayna krizinde NATO’nun rolüne ilişkin ne düşünüyorsunuz?

Uluslararası gerginliğin sadece bir ‘Rusya-Ukrayna krizine’ indirgenmesi hiç şüphesiz yapıcılıktan uzak ve yanlış. Böyle bir anlayış biraz yanıltıcı olur. Aslında sorunun çekirdeği Moskova ile Kiev arasında değil, Moskova ile Washington, Moskova ile Brüksel, yani NATO arasında. Esasen söz konusu olan, Kuzey Atlantik İttifakı’nın yıllardır Doğu’ya, yani Rusya sınırlarına doğru durmaksızın ilerlemesi. NATO dediğimiz zaman, her şeyden önce potansiyel olarak Rusya’nın ulusal güvenliği için doğrudan ve direkt tehdit oluşturan en modern saldırı silahları başta olmak üzere, bu askerî blokun altyapısını kastediyoruz. Bir düşününüz; bir akşam, mesai bittikten sonra, evinizin önünde iskemlede oturuyorsunuz ve aniden, komşunuzun avlusuna park etmiş ve top namlusunu size doğrultmuş bir tankın size doğru yaklaştığını görüyorsunuz. Tabii ki, rahatsız olursunuz ve bu ‘çelik makinenin’ evinize ateş açmayacağı, binalarınızı harap etmeyeceği, silah zoruyla mülklerinizi kendisiyle paylaşmanızı talep etmeyeceği konusunda bir nevi teminat istersiniz. Biz de, maalesef tarihte birçok defa olduğu gibi, Batı’dan savaş tehditleri yükselmeyeceğine dair yasal bağlayıcılığı bulunan garantiler elde etmek istiyoruz. İşte bu yüzdendir ki, onaylanması hâlinde ortak çıkarlara uygun olarak Rusya’nın endişelerini ortadan kaldırabileceğini düşündüğümüz belgelerin taslaklarını hem ABD’ye, hem de NATO’ya ilettik. Bu anlamda emellerimiz, Rusya-Ukrayna bağlamından daha geniştir. Ukrayna’nın NATO’ya üye olmaması, topraklarında yabancı askerlerin ve saldırı silahlarının konuşlandırılmaması, bizce olgunlaşıp kaçınılmaz hâle gelmiş anlaşmaların sadece bir unsuru.

‘ANLAŞMALARIMIZ ANLAŞILMALI’

NATO’dan beklentileriniz neler?

Çok basit bir şey bekliyoruz; anlaşmalarımızın anlaşılması. En nihayetinde, duyulmak istiyoruz. Yıllardır NATO’nun genişlemesi, füze savunma sistemlerinin konuşlandırılması, yeni askerî tesislerin oluşturulması ve sınırlarımıza yakın diğer ülkelerin topraklarında birliklerin konuşlandırılması ile ilgili endişe verici eğilimleri gözlemliyoruz. Birileri bundan memnun olsa da, biz değiliz. Ve eğer gerçekten Avrupa’da güvenliğin ortak ve bölünmez olduğundan yola çıkarsak ki 1999’da İstanbul’da Avrupa Güvenlik Şartı’nı kabul ettiğimizde tam olarak bu şekilde mutabakat sağlamıştık, o zaman endişelerimiz ciddiye alınmalı ve onları ortadan kaldıracak adımlar üzerinde düşünülmeli. Aksi takdirde, tankın evine doğru hareketini gözlemleyen kişinin elinde bir roketatar da bulunabilir.

“BATI ‘RUS TEHDİDİ’ GİBİ ANLATIR”

Ukrayna konusunda NATO ve AB içinde anlaşmazlıkların olduğunu görüyoruz. Bunun için ne söylersiniz?

Bu tür anlaşmazlıklar olabilir ve üstelik bunlar sadece Ukrayna konusunda değil, genel olarak uluslararası güvenlikle de ilgili. Üç düzine ortakla yaklaşımları uyumlaştırmak zordur. Ancak, bu konuda görüş belirtmek galiba pek doğru olmaz. NATO üyelerine ve Avrupa Birliği’ne sormak daha iyi olur. Muhtemelen onlar da size bu durumu ‘Rus saldırganlığı’ ve ‘tehdidi’ gibi anlatırlar.

PUTİN'İN ZİYARET TARİHİ KESİNLEŞMEDİ

Öte yandan Büyükelçi Erkhov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu ay gerçekleşmesi beklenen Türkiye ziyaretine ilişkin çalışmanın sürdüğünü, zirve tarihinin henüz netleşmediğini belirtti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...