Altın fiyatında sektör temsilcileri bile önünü göremiyor: 'Nereye gider biz de bilmiyoruz'

SİNEM ERYILMAZ 

Dünyada artan enflasyon endişeleri ve Merkez Bankalarının karşılığı olmayan para basmasının altına güveni daha da artırdı ancak henüz tam bir sıçrama yapamadı. Bunun yanında yurt içinde dolar/TL’deki yükselişe bağlı olarak gram altın fiyatı zirveye yükseldi.

Yılın son çeyreğiyle birlikte piyasalarda en çok merak edilen konuların başında altın fiyatlarının ne olacağı sorusu olurken, Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Kamar altın fiyatları üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu.

Altın piyasasındaki hızlı yükselişi fırsat bilen vatandaşlar, yatırım amaçlı aldıkları altınları bozdurmak için kuyumculara yöneldi. Bir günde toplam 1,5 milyon TL değerinde altın bozdurma işlemi gerçekleştirildi. Bu durumun altın fiyatlarında gerilemeye neden olup olmayacağını söylemenin kolay olmadığını dile getiren Mustafa Kamar, “Altın fiyatlarında dünyanın gidişatı ve ABD Merkez Bankası’nın faiz açıklamaları yön verici. Ne kadar pozitif ilerlerse herkes önünü görür, ticarete dönmeye başlar ve altın fiyatı düşer. Altının nereye gideceği konusunda genel pencereye bakmak lazım. Altın fiyatları inanılmaz değişken. Düşeceğini ya da yükseleceğini kestirebilmek bizim açımızdan çok kolay değil” dedi.

YASTIK ALTINDA 5 BİN TON ALTIN VAR

Yastık altındaki fiziki altın ülke ekonomisi için ciddi bir finansal kaynak olmakla birlikte, bu kaynak şu an finansal sistemin dışında ve atıl. Dünya Altın Konseyi Türkiye’de yastık altındaki altın miktarını 3 bin 500 ton olarak açıklamıştı. İstanbul Altın Rafinerisi bu tutarın 5 bin ton olduğu görüşünde. Bugünkü değerle hesaplandığında yastık altındaki altınların yaklaşık 300 milyar dolar olduğunu tahmin ediliyor. Türkiye’de 5 bin ton olduğu tahmin edilen yastık altındaki altının 83 milyonluk nüfusa bölündüğünde kişi başına yastık altındaki altın yaklaşık 60 gram ediyor.

KRİZ ZAMANLARINDA ALTIN SATMAK DOĞRU MU?

Son olarak Hindistan’da mali krizden dolayı vatandaşlar takıları yastık altından çıkarıp satmaya başladı. Ülkede yastık altında olduğu tahmin edilen altın miktarı yaklaşık 25 bin ton. Hindistan nüfusunun yaklaşık 1,4 milyar kişiden oluştuğu düşünülürse kişi başına yastık altında 17 gram altın düşüyor. 

Hindistan örneğinden yola çıkarak yüksek altın fiyatlarını fırsat bilip satış yapmak isteyen yatırımcılara tavsiyede bulunan Kamar şunları söyledi:

“Altın her zaman güvenli bir yatırım aracıdır ve pek çok ülkede zor zamanlarda işe yarayan bir güvence olarak kabul edilir. Dolayısıyla Hindistan’ın pandemiyle birlikte yaşadığı zorlukları da göz önüne alacak olursak, altının orada bir nakit para gibi değerlendirildiğini görmemiz şaşırtıcı değil. ‘Kriz zamanlarındaki dost’ dediğimiz altın içinde bulunulan duruma göre elbette satılabilir.”

DEĞERLİ TAŞLI TAKILARDA FİYAT ARTIŞI YÜZDE 30’U BULDU

Sadece altın, dolar ve gümüşte değil değerli taşlı takılarda da fiyat artışı oldu. Altındaki yükseliş aslında sadece borcu olanları değil bir bakıma takı sevenleri de üzdü. Kamar, “Fiyatlarda yaşanan değişikliklerin değerli taşlı takıları da etkilememesi düşünülemez. Kriz dönemlerinde mücevhere duyulan talep azalıyor çünkü bu dönemlerde altın fiyatları çok yükseliyor. Yatırım amaçlı talepler artıyor ve bu durum da altın fiyatlarının yükselmesinde etkili oluyor. Geçen yıl ile bu sene arasında dolar bazında pırlantada yüzde 5 ila 10 arasında, TL bazında ise yüzde 30’luk bir artış söz konusu. Üreticiler olarak bu artışı tüketici bazında yönetilebilmesi için AR-GE ve ürün gelişimi çabalarıyla seçenek sunmaya devam ediyoruz” diyerek değerli taşlı takılardaki fiyat değişimini de gözler önüne serdi.

“PANDEMİ SONRASI İNTİKAM ALIŞVERİŞİ YAŞANDI”

Pandeminin ilk döneminde özellikle mücevherat ve takı alışverişinin tüketicinin gündeminde olmasığını ancak sonrasında kademeli izinlerle birlikte yukarı doğru giden bir ivme başladığını belirten Kamar şöyle konuştu:

“Bu süreçte nitelikli takı ve yatırım olarak alınan takıların satış oranları yer değiştirdi ve yatırım için yapılan satışlar arttı. Normalleşmeye başladığımız günlerde ‘intikam alışverişleri’ yaşandı. İnsanlar bu dönemde seyahate çıkamadılar, doğum günü kutlamalarına katılamadılar, düğünlerini ertelediler. Bu eğlencelere harcanamayan bütçeler, daha çok yatırım refleksiyle mücevher ve takı kategorisine kaydı. Biz zevkle buluşan bir yatırım aracı sunduğumuz için tüketici hem moda olduğu için takıyor ama takarken biliyor ki üzerinde değerli, kriz zamanındaki dostunu taşıyor.”

“ALTIN GÜVENLİ YATIRIM ARACI OLARAK KALMAYA DEVAM EDECEK”

Altının güvenli yatırım olarak kalmaya devam edeceğinin altını çizen Kamar, yatırımcılara tavsiyelerde bulunarak, “Türkiye, dünyada altın talebinin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Vatandaşların altını enflasyona karşı bir koruma olarak görmesi ve geleneksel olarak düğünler ile çeşitli törenlerde altının hediye olarak verilmesi bunun başlıca nedeni. Altın her zaman güvenli bir sığınaktır. Dünyanın her yerinde karşılığı alınabilmektedir. Dolayısıyla ne olursa olsun her zaman güvenli bir yatırım aracı olmaya devam edecektir” dedi.