Analist Necmettin Batırel: ‘Dolar 44 lira olacak’ diye kulaklara kar suyu kaçırdılar

Yerel seçimler öncesinde piyasalarda büyük bir hareketlilik yaşanıyor. Hem altın hem de dolar tarafında talep katlandı. Altın stoklarında resmen eridi. Darphane altın basımına yetişemezken, kuyumcular satılacak altın bulmakta zorlanıyor. Aynı hareketlilik dolar tarafında da yaşanıyor. Yerel seçimin ardından kurların artacağına yönelik beklentiler döviz talebini artırdı.

DÖVİZ MEVDUATI BİR HAFTADA 5 MİLYARIN ÜZERİNE ÇIKTI

Merkez Bankası verilerine göre, döviz mevduatı bir haftada 5 milyar 696,60 milyon dolar artış gösterdi. Gerçek kişilerin döviz mevduatları bir önceki haftaya göre 3 milyar 287,50 milyon dolar artarak 107 milyar 334,10 milyon dolar olurken, tüzel kişilerin döviz mevduatı 2 milyar 409,10 milyon dolar artarak 73 milyar 817,70 milyon dolara yükseldi.

Merkez Bankasının toplam rezervleri, geçen hafta 386 milyon dolar düşüşle 130 milyar 533 milyon dolara geriledi. Ancak altın rezervleri 2 milyar 340 milyon dolar artışla 52 milyar 748 milyon dolara yükseldi. Merkez Bankasının kasasında 700 ton altın var. Net rezervler 300 milyon dolar artarak 20.8 milyar dolara çıktı.

ANALİST “DOLAR 44 LİRA OLACAK” İDDİASININ PERDE ARKASINI YAZDI

Döviz mevduatlarının 5.7 milyar dolarla son 1 yılın en hızlı haftalık artışını göstermesi dikkat çeken Türkiye Gazetesi Yazarı Necmettin Batırel, dolar 44 lira olacak spekülasyonunun perde arkasını anlattı.

Doların 44 lira olacağı iddialarını köşesine taşıyan Necmettin Batırel, döviz büroları ile bankalarda yaşanan yoğunluğa dikkat çeki. Batırel, hem vatandaşın hem de şirketlerin mevduatlarının nasıl 1 haftada yükseldiğini kaleme aldı. Batırel, yatırımcının kulağına fısıldanan dolar spekülasyonu ile ilgili, “Toplam hesaplar 181 milyar doları aştı. Neden? Çünkü içerdeki ve dışardaki ekonomi düşmanları söz birliği ederek yerel seçimler sonrası dolar 44 lira olacak diye vatandaşın ve şirketlerin kulağına kar suyu kaçırdı. Döviz büfeleri ile bankalara adeta hücum yaşandı. Türkiye düşmanları yüksek kur yüksek faiz, yüksek enflasyon, düşük büyüme planını devreye soktu. Uluslararası bankalar para politikası kurulunu sıkıştırmaya başladılar.” iddiasında bulundu.

"YABANCI KURULUŞLARININ RAPORLARI FAİZ İNDİRİMİNİ ÖTELEDİ"

Batırel, faiz artışlarının devam etmesi gerektiği raporlarını yayımlayan yabancı kuruluşların, faiz indirimlerinde gecikmeye neden olduğunu iddia etti. Batırel, ekonomi yönetiminin bundan önceki beklentilerinde enflasyon bu ay itibariye düşeceği ve ilk faiz indiriminin yılın üçüncü çeyreğine denk geleceğini yönünde olduğunu ancak yabancı kurumların yayınladığı raporlarla bunun ötelenmek istendiğini iddia etti. Analist Necmettin Batırel şunları yazdı:

“Önce Deutsche Bank ardından HSCB bank son olarak Bank of America merkez bankasının Mart ayında 500, Nisan ayında 300 baz puanlık faiz artışına gitmesi gerektiğini öngören raporlar yayınladı. HSBC, 2024 yılına ilişkin politika faiziyle ilgili beklentisini yüzde 45'te tutarken, artış olasılığına da dikkat çekti. Banka, enflasyon tahminleri dikkate alındığında faiz indirimlerinin ancak 2025 yılının ilk çeyreğinde yapılabilmesi için alan olduğunu söylüyor. Oysa Hazine Bakanı Şimşek ile Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyonun Mart ayı itibariyle zayıflayacağını Haziran’dan sonra düşüşe geçeceğini söylemişti. Buna göre yılın üçüncü çeyreğinde merkez bankası faiz indirimine başlayacaktı. Ama gelinen noktada bu indirim 2025’in ilk çeyreğine ötelenmek isteniyor.”

“PANİK HAVASI OLUŞTURULUYOR”

Merkez Bankası’nın yüksek faiz kararlarının ekonomiyi kilitlediğini ve enflasyonun düşüşünü engellediğini  belirten Batırel, bir panik havası oluşturulduğunu da dikkat çekti. 

Batırel, “Dövizin yükseleceğini hangi prof. (!) hangi uzman (!) söylerse söylesin, inanmayın.” diyerek şunları söyledi:

 “Yüksek faiz ekonomiyi kilitlediği gibi enflasyonun düşmesini de engelliyor. Dolarda ve faizde normalin üzerinde bir hareket var. Basit anlatımıyla, bir “panik havası” ortaya çıktı. Halbuki doların artması değil tam tersi gevşemesi gereken bir dönemdeyiz. Niye? Cari açıkta büyük daralma başladı. 2023 Ocak ayında 10.4 milyar dolar olan cari açık 2024’ün aynı ayında 2.5 milyar dolara düştü. Yıllık cari açık 45.4 milyar dolardan 37.5 milyar dolara geriledi. İhracatta rekor kırılıyor. Türkiye’nin kredi notu arttı. 5 yıllık risk primi 306’ya indi. Dövizin yükseleceğini hangi prof. (!) hangi uzman (!) söylerse söylesin, inanmayın. Yalanlarla halkı kandırarak, ekonomik dengeyi bozmak, yerel seçimlerde hükümet zora sokulmak, isteniyor. Nitekim bakın Merkez Bankasının 130 milyar doları var. Gerekirse, piyasaya müdahale eder. Yani kurlarda hayal edilen artış olmayacak. Vatanını seven döviz almaz satar.”