Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şimşek'in adımlarını 'Kabullendik' açıklaması ne anlama geliyor? Faiz politikası nasıl şekillenecek?
Türkiye’de son iki yılda ekonomi gündeminin en fazla meşgul olduğu konu faiz politikası oldu. Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı koltuğa oturmasıyla faiz görünümüne ilişkin beklentiler de değişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hazine ve Maliye Bakanımızın Merkez Bankası'yla atacağı adımları kabullendik” açıklaması ise gündemin üst sıralarına oturdu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Eylül 2021 tarihiyle beraber faiz indirimlerine gitmeye başladı. Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini 100 baz puan düşürerek yüzde 19'dan yüzde 18'e indirdi. Sürecin devamında faiz indirim hamleleri devam ederken diğer merkez bankaları tam tersi bir yol izledi. Gözler 22 Haziran günü açıklanacak TCMB faiz kararına çevrilirken Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalar “Gelecek toplantıda faiz artışları mı geliyor?” soruna neden oldu.
PPK 2021’DE FAİZ ARTIŞLARINA BAŞLADI
Merkez Bankası 2021 yılında ocak ve şubat aylarında faizi yüzde 17’lerde sabit tutulmuş mart ayında ise 200 baz puan artırılarak yüzde 19’a çıkarılmıştı. Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarındaki toplantılarda ise yeni bir karar alınmadı ve faizler yüzde 19’da sabit tutuldu. Pandemi dönemine rastlayan süreçte faiz indirimlerine başlayan PPK, politika faizini 100 baz puan düşürerek yüzde 19'dan yüzde 18'e indirdi. Sonraki süreçte indirimler devam etti. Mayıs ayı toplantısında faizleri pas geçilerek 8.5’te sabit bırakıldı.
TÜRKİYE DÜNYADAN AYRIŞTI
Türkiye faiz indirim hamlelerine başlamasının ardında FED ve ECB gibi bankalar yapışkan enflasyonla mücadele kapsamında faiz artı hızlarını artırdı. Türkiye ise bu süreçte küresel etkisi olan bankalardan farklı bir yol izledi.
MEHMET ŞİMŞEK’TEN ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK VURGUSU
Mehmet Şimşek, devir teslim töreninde "Daha müreffeh ve dirençli bir Türkiye yaratmak için ilkelerimiz şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik olacaktır. Acil önceliğimiz, ekibimizi güçlendirmek ve güvenilir bir program tasarlamaktır.” Açıklamalarını yaptı. Bu açıklamaların ardından Ortodoks politikalara geri dönüleceğine dair beklentiler oluşurken bu süreçte rasyonel ekonomi vurgusu ön plana çıktı.
ERDOĞAN’DAN FAİZ ARTIRIM SİNYALİ
Ekonomi yönetimindeki değişimlerin en büyük göstergelerinden biri faiz politikası olacak. Gelecek toplantıda faiz artırımına gidilmesi halinde yurt içi piyasalar büyük bir hareketliliğin olacağı bugünden belli. İşte uzun süredir devam eden bu tartışmalara ve varsayımlara Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan heyecanlandıran bir açıklama geldi. Erdoğan konuya dair şu açıklamayı yaptı: Tabii bazı arkadaşlar “Cumhurbaşkanı faiz politikalarında ciddi bir değişime mi gidiyor” gibi bir yanılgının içine düşmesin. Ben burada aynıyım.
Ama Hazine ve Maliye Bakanımızın şu andaki düşüncesi noktasında, biz tabii kendisine burada atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendik, “hayırlı olsun” dedik ve bu şekilde de enflasyonu tek haneye düşürmekteki kararlılığımızı da bildirdik.
Bunu neye dayanarak söylüyoruz? Biliyorsunuz Başbakanlığım döneminde biz (enflasyonu) tek haneye düşürdüğümüzde faiz 4,6’ydı, enflasyon da 6,2’ydi. O zaman yine tabii bu işleri beraber yaptık ve şimdi de Sayın Bakanımıza bunları söyledik, aynı şekilde bunu birlikte yapmalıyız. Biz o zaman “düşük faiz, düşük enflasyon” teorisiyle çalıştık. Şimdi de aynı anlayışla çalışıyorum, aynı düşüncedeyim ve bu şekilde bunu başarabiliriz diye inanıyorum.
