Türk editörler Rusya'da gözaltına alındı: Casuslukla suçlanıyorlar
Rusya'da yaşayan Türk topluluklarının kültürlerini tanıtmak amacıyla belgesel çekimi yapan GZT editörleri Nazgul Kenzhetay ve Emin Karaçak, Rusların 'Aşırıcılıkla Mücadele' birimi tarafından gözaltına alındı.
Çeşitli coğrafyalarda yaşayan Türk toplumlarının standartlarını belgeselleştirmek isteyen GZT editörleri Nazgul Kenzhetay ve Emin Karaçak, Rusya'ya bağlı Hakasya Cumhuriyeti'nde 16 Aralık Perşembe günü gözaltına alındı. Casusluk suçlaması yöneltilen editörlerin eşyalarına en kondu ve bütün verileri silindi.
Editörler, cuma günü sınır dışı edilmek üzere Hakasya'nın başkenti Abakan'daki 'geri gönderme merkezine' getirildi ve ayrı hücrelere kondu. Kenzhetay ve Karaçak'a '10 gün gözaltı süresinin ardından' sınır dışı edilecekleri söylendi. Ancak Kenzhetay ve Karaçak'tan gelen bilgilere göre, Rus makamları 10 günlük sürenin uzaması için süreci yavaşlatıyor.
İNSAN HAKLARI İHLALLERİ VAR
Türk editörlerin gözaltında bulundukları 'geri gönderme merkezinde' insan hakları ihlalleri yaşanıyor. Karaçak ve Kenzhetay, kaldıkları hücrelerde ısıtmanın olmadığını, hasta olmaları için havalandırmanın açıldığını, sıcak su bulunmadığını, günde iki kez hava almak için dışarı çıkabildiklerini ve sürekli olarak telefonlarının karıştırıldığını ifade etti.
Öte yandan, kaldıkları hücreler 7 gün 24 saat kamerayla izleniyor ve mahremiyetleri ihlal ediliyor.
'RUS KARŞITI PROPAGANDA, İSLAM'I YAYMAYA ÇALIŞMA...'
Rusya'da yapılan haberlerde ise Kenzhetay ve Karaçak'ın 'Rus karşıtı propaganda yürüttüğü, casusluk yaptığı, Türklerin Rus hakimiyeti altında zor şartlarda yaşadığını göstermeye ve İslam'ı yaymaya çalıştığı' gibi asılsız iftiralara yer veriliyor. Ancak Türk editörlerin durumundan haberdar olan Hakasya'daki Türkler Kenzhetay ve Karaçak'a yiyecek ve içecek getiriyor.
Daha önce çekim yaptıkları Yakutistan ve Altay'da gözaltına alınan Kenzhetay ve Karaçak para cezasına çarptırılarak serbest bırakılmıştı. GZT Editörü Emin Karaçak, Rusya içerisinde büyük sıkıntı çekmediklerini ancak Türki Cumhuriyetlere girdikten sonra baskıların artırdığını ifade etti.
