Tgrt Haber
27 Aralık 2023 07:50 - Güncelleme : 27 Aralık 2023 08:09

Filistin’deki problemin kaynağı halk değil devletler 

Filistinli edebiyatçı İbrahim Nasrallah "Şu anda Filistin'deki problem halklardan değil, devletlerden kaynaklanıyor. Mesela Amerikan halkı, Filistinlilerin yanında ama onların devleti tam karşısında. İyi şeyler olabilmesi için önce Gazze'deki savaşın sona ermesi lazım" diyor.

Editör: Bengül Büyükhan / Kaynak: Türkiye Gazetesi
Filistin’deki problemin kaynağı halk değil devletler 
İbrahim Nasrallah

İbrahim Nasrallah Filistin edebiyatının yaşayan en büyük kalemlerinden… Eserleri bütün dünyada yaklaşık otuz dile tercüme edilen Nasrallah, Batı'da da tanınan bir isim… Usta şair ve yazar, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından "Filistin" temasıyla düzenlenen 15. İstanbul Edebiyat Festivali için Türkiye’ye geldi.

Filistinli edebiyatçıya "onur konuğu" olduğu festivalin açılış gecesinde ödül verildi. Türkiye Gazetesi'nden Murat Öztekin de Nasrallah'la bu vesileyle bir araya geldi ve merak edilenleri sordu...

Mülteci olarak hayata gözlerini açtınız, mağaralarda yaşamak zorunda kaldınız, sonra mahkemelerde mücadele verdiniz… Sizi edebiyata çeken yegâne şey hayatınızın böylesine zorlu olması mıydı?

İnsanın yaşadığı şeyler elbette işlerine tesir ediyor. Gözümü açtığımdan beri yaşadıklarım beni edebiyata sevk etti. İnsanoğlu bazı şeyleri önce kendi içinde yaşar sonra bir kısmını edebiyat sayesinde ortaya döker. İnsan kendini anlatabilmesi için okur ve yazar. Ben 13 yaşımda şiir yazmaya başladım. 26 yaşında ise ilk kitabımı neşrettim. O günden beri edebiyatçıyım diyebilirim. 

Fakat edebiyat uzun soluklu bir yolculuk… O Edebiyat sizin için kaleminizle savaştığınız bir mücadele sahası mı oldu? Edebiyat hem kendinizle hem de hayatla olan mücadeledir. Yazdığınız eserler de bunu gösterir. Ancak edebiyatta mühim olan eserlerinizin kalitesidir. Metinlerinizin kalitesi yoksa bir konunun mücadelesini veremezsiniz. 

ÖMRÜM BOŞA GİTMİŞ DEĞİL


Edebiyatınızda memleketiniz olan Filistin’in mühim bir yeri var. 1980’lerden beri Filistin odağınızda. Yazma fiilinin Filistin hakkında bir şeyleri değiştirdiğini düşünüyor musunuz?

Allah’a çok şükür kitaplarım bütün dünyada okunuyor. Eserlerimin otuz farklı dile tercümeleri yapıldı. İki kitabım da yakında Türkçe olarak basılacak. Yani ömrüm boşa gitmiş değil. Yazılanlar yerine ulaşıyor. Önemli olan kaleme aldıklarımın okura ulaşmış olması. 

O Son aylarda Gazze’de İsrail yaptığı katliam, farklı ideolojik çevre ve inançlardan insanı, Filistinlilerin yaşadıklarıyla empati kurmaya itti. Bunda sanatın ve edebiyatın rolü neydi? 

Filistinli yazarların kitapları yabancı diller tercüme ediliyor ve elbette bunların yansımaları oluyor. Ancak şu anda Filistin’deki problem halklardan değil, devletlerden kaynaklanıyor. Mesela Amerikan halkı, Filistinlilerin yanında ama onların devleti tam karşısında…

Avrupa’daki ülkeler de aynı durum söz konusu. İnsanlar artık Gazze’de yaşananları medyada ve sosyal medyada anbean görüyor. İsrail’in yaptığı vahşice katliamın saklı kalan tarafı yok. Bu ise vicdanlarıyla hareket insanları bir tarafa çekiyor. 

Peki, yakın bir gelecekte Gazze’de iyi şeyler olacağını düşünüyor musunuz? 

Haklar mazlum Filistinlilerin yanında ama devletler duruma sessiz. İsrail’e kimse karşı çıkmıyor. Bu şekliyle giderse Filistin kısa vadede daha kötü hâle gelir. İyi şeyler olabilmesi için önce Gazze’de yaşanan savaşın sona ermesi lazım.

TÜRKÇEYİ VE TÜRK HALKINI SEVİYORUM

Son yaşanan hadiselerde Filistinlilerle en çok dayanışma kuran milletlerden biri de Türkiye’de yaşayan insanlar... Filistin ve Türkiye ise bir asır öncesinde tek bir ülkenin parçasıydı. Bu size ne düşündürüyor?

Türkçeyi de Türk halkını seviyorum. Türk halkı daima Filistin’in yanında. Bu destek Filistin için çok önemli. Bizi bir araya getiren şey ise İslam kültürü ve ortak bir tarih. Türkiye Yazarlar Birliği tarafından ilk defa bir Filistinli olarak bana ödül verildiği için ise çok mutluyum. Filistin halkı da bununla iftihar edecektir. O Hem Türkçede hem de Filistin’de kullanılan Arapça ortak kelimeler var… Diller birbirinin arkadaşıdır; güzel şeylerin birbirine ulaşması için vasıta olurlar. Türk ve Arap kültürü birbiriyle yakınlaşırsa, geçmişteki birliktelik yakalanacaktır. Edebiyattaki irtibatın artması bu kültürel birlikteliği artıracaktır.

TÜRKİYE’DE ARAP YAZARLARIN ADI BİLE BİLİNMİYOR

Türk ve Arap dünyası arasındaki edebi kopukluğu anlatan İbrahim Nasrallah "Türk edebiyatından Arapçaya tercüme edilen çok eser var. Biz uzun zamandır Türk yazarları iyi biliyoruz. Nazım Hikmet ve Yaşar Kemal gibi isimleri 40 senedir okuyoruz. Ancak Arap edebiyatından Türkçeye çevrilen kitapların sayısı çok az. Bu yüzden Türkiye’deki okurlar, büyük Arap yazarların isimlerini bile yeterince bilmiyor. Bu, enteresan bir durum" diyor.

Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...