Tgrt Haber

Erdoğan, 'Madenciler 43 yaşında emekli olacak'

03 Haziran 2014 16:09
Erdoğan, 'Madenciler 43 yaşında emekli olacak'
başbakan erdoğan, madenciler, emekli, madenciler kaç yaşında emekli olacak

Başbakan Erdoğan, madencilerin emeklilik yaşının 55'ten 50'ye indirileceğini, yıpranma payıyla emeklilik yaşının 43 olacağını bildirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezinde düzenlenen Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, genel kurulun Türkiye ve "rızıklarını direksiyon sallayarak kazanan" tüm şoförler için hayırlı olmasını diledi. Yollarda hayatını kaybeden tüm şoförlere Allah'tan rahmet, yollarda çalışanlara da kazasız, kedersiz yolculuklar dileyen Erdoğan, şoförlerin çok zorlu ve meşakkatli bir mesleği icra ettiklerini, sevenleri buluşturmak, aileleri birbirine kavuşturmak, hayatın idamesi için ihtiyaçları ihtiyaç sahipleriyle buluşturmak gibi kutsal bir iş yaptıklarını anlattı.  "Otobüslerinizle, kamyon, kamyonet, tırlarınızla, midibüs, minibüs ve taksilerinizle uzakları yakın ediyor, mesafeleri aradan kaldırıyorsunuz. Milletçe hepinize şükran borçluyuz" diyen Başbakan Erdoğan, İstanbul'da çeşitli vesilelerle şoför esnafıyla bir araya geldiğini, güzel muhabbet ettiklerini, dertleştiklerini, TESK'in Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve yöneticileriyle çok sık bir araya gelerek, istişareler yaptıklarını kaydetti.
Halkbank'tan esnafa sağlanan kredilerle indirim müjdelerini daha önce esnaflarla buluşmada açıkladığını, sevincini birlikte yaşadıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"12 yıl önce 2002 yılında Halkbank'ın esnafa kullandırdığı kredinin faizi yüzde 47'ydi. Biz, bu oranı en son yüzde 4-5 aralığına indirmiştik. 21 Mart'ta esnafımızla bir araya geldik, faiz baskısını esnafımıza yansıtmayacağımızın müjdesini verdik, onunla da yetinmedik kredi limitlerini en düşük 40 bin lirada 75 bin liraya, en yüksek 125 bin liradan 150 bin liraya kadar çıkardık. Bir müjde daha verdik; TESKOMB'un kredilerden aldığı bloke sermaye payını 1,5 puandan 1 puana düşürdük, aynı toplantıda bir müjde de Halkbank'tan geldi, o da komisyon payını 1 puandan yarım puana geldi. O toplantıda esnaf kredi faiz oranını 1 puan daha düşürmüş olduk, yüzde 3, yüzde 4 aralığına çektik.
Şoför esnafımız için kredilerden öte çok daha büyük bir hizmeti gerçekleştirdik. Türkiye'de uzun yıllar boyunca şoför esnafımızın çektiği çilelerin en yakın şahidiyim. Gençliğimde Bolu yolunda yaşadığım trafik kazası nedeniyle yaşanan çilenin de mağduruyum. Şehirler arası yük ve yolcu taşıyan kardeşlerimiz o tek şeritli yollarda adeta ömür tükettiler. Sakaltutan'da Azap Deresi'nde, Köroğlu Beli'nde Gülek Boğazı'nda, Sertavur'da, Cankurtaran'da, Kop Dağı, Zigana, Elmadağ, Ovit'te neler yaşandığını, neler yaşadığımızı çok iyi biliyorum. Karadeniz'in o sarp yollarında burunlu otobüslerle neler yaşandığını çok iyi biliyoruz, virajı alamazsın gider bir noktada durursun diğerinin gelip geçmesini beklersin, ondan sonra yola devam edersin, pencereden aşağıya da bakamazsın... Allah muhafaza. Bolu Dağı'nda yaz ya da kış şoförlerin nasıl dualar ederek oralardan geçtiklerini, kısa mesafede saatlerce mücadele verdiklerini, o geçitlerde ne kadar çok canın yitip gittiğini de çok iyi bilirim."
Başbakan Erdoğan, trafik kazalarının Türkiye'nin en önemli ve en can alıcı meselelerinden biri hatta birincisi haline geldiğini ifade ederek, 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde Türkiye'ye 15 bin kilometre bölünmüş yol inşa etme sözünü verdiklerini, sözlerini tutarak 12 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol inşa ettiklerini anlattı.
Erdoğan, "Bunları en iyi bilen sizsiniz, bunun en yakın şahidi sizsiniz. Birileri görüyor ama görmüyor. Gözü var, görmüyor, dili var doğruyu söylemiyor, kulağı var doğruyu duymuyor. Bu yolları gör be..." diye konuştu. Türkiye'de şu anda bölünmüş yol uzunluğunun 23 bin 100 kilometreye ulaştığını, yollardaki araç sayısının 2 kat artmasına rağmen kaza sayısının azaldığını vurgulayan Erdoğan, ölümlü kaza sayısında çok ciddi düşüş yaşandığını, 12 yılda şoförlerin adeta korkulu rüyası haline gelen tüm geçitleri elden geçirdiklerini, birçok tünel inşa ettiklerini söyledi.  
2002 yılına kadar Türkiye'de 50 kilometre uzunluğunda 83 tünel bulunduğunu, iktidarları döneminde ise 117 kilometre uzunluğunda 122 tüneli sürücülerin hizmetlerine sunduklarını anlatan Başbakan Erdoğan, "Hem yolları kısalttık hem de kaza riskini minimize ettik. Toplam tünel sayımız 205'e, tünel uzunluğumuz 167 kilometreye ulaştı" dedi.
Başbakan Erdoğan, Artvin Cankurtaran ve Rize - Erzurum arasındaki Ovit tünelinin de devam ettiğini, bittiğinde o bölgelerin başka olacağını ifade ederek, on yıllarca devam eden Bolu Dağı tünelinin kendilerinden önceki iktidarlar döneminde patates veya doğalgaz deposu olarak kullanılmasının tartışıldığını, bu tünelin de AK Parti iktidarı döneminde tamamlandığını anlattı. Erdoğan, "Biz geldik, bu umutsuz yatırımı ele aldık. İtalyan yükleniciye dedim ki 'orayı bitirecek misin?', 'bitireceğim, yeter ki siz paramı verin' dedi. Para verilmediği için yapılmıyor. 'Hiç endişe etme, yeter ki sen tüneli bitir' dedik. Hem parasını verdik hem tünel bitti, artık bizim 'Bolu Dağı' diye bir korkumuz kaldı mı? Elhamdülillah yok" ifadelerini kullandı.
Karadeniz otoyolunun da Ordu'da devam eden viyadük dışında tamamlandığını ve bittiğini, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde onlarca tünelle yolları açtıklarını, Türkiye'yi duble yollarla, tünellerle, viyadüklerle, otoyollarla donattıklarını aktaran Erdoğan, şehir içlerinde de trafiği rahatlatmanın mücadelesi içinde olduklarını, belediye başkanlarının birçok ilde şehir içi ulaşımı son derece rahatlattığını dile getirdi. Erdoğan, birçok ilin iktidarları döneminde köprülerle, kavşaklarla, dal-çıklarla tanıştığını, İstanbul'da çok büyük ulaşım projelerini devreye aldıklarını, geçen ay tünel delme makinesinin devreye alınarak, boğazın altına otomobiller için inşa edilen 2 katlı tüp geçidin de küresel çapta bir proje olduğuna işaret etti.
Başbakan Erdoğan, İstanbul'da devam eden 3. boğaz köprüsünün 2015 yılının sonunda bitirileceğini, İzmit Körfezi üzerinde küresel çapta olan köprü projesinin devam ettiğini, Karadeniz'i Anadolu'ya bağlayacak Ovit, Cankurtaran ve Kop tünelleri gibi büyük projelerin de devam ettiğini söyledi. Erdoğan, "Ben şimdi Ordu'dan geçerken, o tünellerden geçerken insan başka bir keyif alıyor, zevk duyuyor. Niye? Bakıyorsun o yeşillerle hamdolsun bütünleşiyorsun, kucaklıyorsun, otomobilinle giderken kenara çekip park ettiğinde oraya doyum olmaz. İsviçre'nin dağları diyorlar, benim dağlarım var, bütün güzellikleriyle var. Üstelik benim dağlarım deniziyle de bütünleşiyor, karasıyla da bütünleşiyor" diye konuştu.
Uluslararası ticaretin şoför esnafı sayesinde artış gösterdiğini, bunun için de yolları açık tutmanın gayreti içinde olduklarını anlatan Erdoğan, vize ve karneler konusunda hep şoför esnafının yanında olduklarını, sorunların çözümü için devlet ve hükümet başkanları düzeyinde çabalar sarfettiklerini kaydetti.
Erdoğan, Japonya, Almanya ve diğer bazı Avrupa ülkelerinin 2. Dünya Savaşı yıllarında büyük yıkıma uğramalarına rağmen dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer aldığına işaret ederek, Türkiye'nin 91 yıllık barış dönemine rağmen kalkınma yarışında geride kaldığını söyledi. Türkiye'nin enerjisini içeride teröre sarfettiğini, terör için harcadığı paranın son 30 yılda Türkiye'nin 2 - 3 kat daha büyümesine sağlayabileceğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Gereksiz tartışmalarla, gerilimlerle onbinlerce yavrumuzu kaybetmekle çok büyük bedeller ödedik. Özellikle demokrasiye yönelik müdahalelerle Türkiye'nin birikimleri, kazanımları, istikbali heba oldu. Bizim artık bunlara tahammülümüz yok. 12 yıl içinde istikrar, huzur ve kardeşlik sayesinde hayalleri gerçeğe dönüştürdük. Bu huzur ve kardeşlik iklimi devam ettikçe Türkiye çok daha fazla hayalini gerçeğe dönüştürecektir. Buraya geldiğimizde Türkiye'nin milli geliri neydi nereye geldi, nereden nereye geldik. Fakat birileri bunu istemiyor. İçeride istemeyenler var, dışarıda istemeyenler var. Güçlü bir Türkiye'yi kabullenemiyorlar. Terörü sürekli Türkiye'nin gündemde tutarak, terör yoluyla bedel ödeterek birileri Türkiye'nin önünü kesmeye çalışıyor. Mezhep farklılıklarını, inanç, değer, yaşam tarzı farklılıklarını sürekli tahrik ederek birileri Türkiye'yi kalkınma yarışından uzaklaştırmak istiyor.
'Gezi olayları' dediler, Türkiye ekonomisine, esnafımıza, kardeşliğimize, huzurumuza kastettiler. Allah aşkına soruyorum; molotof kokteyliyle halk otobüsünün yakılması millete ihanet değil midir? Bu otobüslerin içerisinde yavrularımızın yanması, ölmesi bu millete ihanet değil midir? İstanbul'da Serap kızımız otobüse atılan bir molotofla yandı. Bunun hesabını kimse sormuyor. '17 Aralık, 25 Aralık' dediler. Her şeyi hazırladılar. Rahmetli Menderes'e 'sabık başvekil' dediler, onu idama götürdüler, yargısız infaz yaptılar. Bir taraftan bunu konuşurken öbür tarafta dar ağacı hazırdı. 17 Aralık öncesinde aynı şekilde tutanaklar emniyette hazırlanmıştı, o imzalı tutanaklar elimize geldi. Ne diyor biliyor musunuz? 'Dönemin başbakanı' diyor, dönemin başbakanı dediği işte şu anda işinin başında ama onlar kararı vermişler, hükümeti de kurmuşlar ve 'dönemin başbakanı' diyerek Erdoğan gidecek, onların kurduğu hükümet işbaşına gelecek. Şimdi utanmadan, sıkılmadan diyorlar ki 'biz, öyle birşey yapmadık'. Tüm imzalarla zabıtlar elimizde, yalancının mumu yatsıya kadar yanar."
Başbakan Erdoğan, paralel yapının istikrara, istikbale, istiklale kastettiğini, milletin de 30 Mart yerel seçimlerinde gereken cevabı verdiğini, milletin bir kez daha istikrar, huzur ve kardeşlik dediğini ifade ederek, "12 yılda olduğu gibi bundan sonra da birlikte çalışacak büyük Türkiye'yi birlikte inşa edecek, sorunları birlikte aşacağız. Yeni yolları, yeni viyadükleri, yaşanabilir şehirleri birlikte imar edecek, demokrasiyi birlikte güçlendireceğiz, kardeşliğimizi birlikte pekiştereceğiz, 2023 hedeflerine inşallah hep birlikte ulaşacağız" dedi.
Paralel yapının, 17 Aralık sonrasında Türkiye'ye, Türkiye ekonomosine, kardeşliğe kastetiğini ve en çok da esnafı istismar ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Hibe dediler, himmet dediler, zekat dediler, sadaka dediler, esnafımızdan para topladılar, gittiler o paraları Türkiye'ye ihanet için kullandılar. Allah'a hamdolsun ki milletimiz de esnafımız da artık bunların gerçek yüzünü gördü. Bunlara desteğinizin devam etmediğini biliyorum ama destek verenleri uyarmanızı sizlerden rica ediyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan, Soma'da hayatını kaybeden maden şehitleri ve yakınları başta olmak üzere tüm madencileri yakından ilgilendiren yeni bazı yasal düzenlemelerin müjdesini verdi.
Soma'daki maden şehitlerine Allah'tan rahmet ve yakınlarına tekrar başsağlığı dileyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sigortalı bir işçi hayatını kaybettiğinde, yakınlarına maaş bağlanıyordu ancak bunun için belli bir süre (900 gün) çalışmış olması gerekiyordu. Soma'da 67 şehidimizin ailesi maalesef şartları karşılayamadığı için maaş hakkından yararlanamıyordu. Şimdi biz kanunda bir değişiklik yapıyoruz, bir gün bile sigortalı olarak çalışmış olsa, vefat eden madencimizin yakınlarına maaş hakkı getiriyoruz. Ayrıca vefat etmiş madenci kardeşlerimizin prim borçlarını da siliyoruz. Böylece 67 madencimizin yakınları ayrıca maaş hakkından yararlanacak. Şehitlerimizin yakınlarından muhtaçlık şartını kaldırıyoruz. Soma'da elim kazanın meydana geldiği madende çalışan işçi kardeşlerimize, madenin kapalı olduğu dönem için işveren tarafından tam maaş ödenmesi şartını getiriyoruz. Ayrıca bu madenci kardeşlerimize çalışamadıkları dönem boyunca da işsizlik sigortası fonundan net maaşları kadar ayrıca ücret ödeyeceğiz. Soma'daki şehitlerimizin yakınlarına istihdam hakkı getiriyoruz. Şehit madencilerimizin yakınlarından bir kişi kamuda istihdam edilecek. Tüm madencilerimizi ilgilendiren önemli bir düzenleme daha yapıyoruz. Emeklilik yaşını 55'ten 50'ye çekiyoruz. İzinde geçirdikleri günler ve tatilleri de yıpranmaya dahil etmek suretiyle eğer yaş itibariyle değil de önce emekli olmak istiyorsa, bu yıpranma payını dahil etmek suretiyle madencilerimizin 43 yaşında emekli olmaları mümkün hale gelebilecek. Yitip giden canlarımız geri gelmeyecek ancak bu düzenlemeyle geride kalanların acısının bir nebze olsa hafifleyeceğini umuyor, Soma'daki madencilerimiz ve tüm madencilerimiz için bu düzenlemenin hayırlı olmasını diliyoruz."
Türk vatandaşlığından çıkarılan 1,5 milyon kişiye de yurt dışı borçlanma imkanı getirdiklerini ifade eden Erdoğan, yurt dışındaki sigortalılık başlangıç süresinin yurt içinde de geçerli olacağını, bu sayede yurt dışında yaşayan vatandaşların emeklilik için kendilerine yetecek kadar süreli borçlanabileceklerini kaydetti.
.Başbakan Erdoğan, ayrıca gelir testine başvurmadıkları  için kendilerine borç çıkarılan ama bu borcu ödemeyen yaklaşık 4 milyon vatandaşın borçlarını yeniden yapılandıracaklarını belirtti.
Esnaf ve çiftçilerin oda kayıtlarından kaynaklanan sorunlar nedeniyle oluşan kayıplarının da hazırlanan yeni tasarıyla telafi edileceğini söyleyen Erdoğan, esnaf ve ziraat odalarına bağımsız çalışanları bildirmemekten dolayı kesilen idari para cezalarının da bir defaya mahsus silineceğini bildirdi.
Yine bu tasarıyla taşeronluk, alt işverenlikle ilgili işçilerin haklarını, iş sağlığı ve güvenliğini çok köklü şekilde değiştireceklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yine bu noktada yer altında çalışan işçilerimizin de haklarını yeniden düzenliyor, yıllık ücretli izinlerini 4 gün artırıyor, çalışma saatlerini de haftada 36 saat, günde ise 6 saat olarak yeniden belirliyoruz. Daha önce günde 8 saat, haftada 48 saatti. Şimdi ise günde 6 saate indiriyoruz. Niye, kendisine, ailesine çok daha fazla zaman ayırabilsin, çok daha sağlıklı kalabilsin diye. Yani 18 saati kendisine ayırabilecek, 6 saat net madende kalmış olacak."
Hükümetin bu tasarısına ek olarak AK Parti milletvekilleri tarafından çok önemli bir teklifin Meclis'e sunulduğunu, bu teklifin de herkesi yakından ilgilendirdiğini söyleyen Erdoğan, kamu alacakları ile sosyal güvenlik kurumu pirim alacaklarını yeniden yapılandıracaklarını açıkladı.
Mükelleflerin vergi dairesine olan ve 30 Nisan 2014 tarihi itibariyle kesinleştiği halde ödenmemiş vergi, resim, harçlar ile faiz, cezai faiz, gecikme faizleri ve gecikme zamlarının yeniden yapılandırılacağını kaydeden Erdoğan, askerlik, nüfus, trafik para cezaları ile köprü ve otoyol kaçak geçiş, seçim para cezası gibi bazı idari para cezalarının da bu yasa teklifiyle yeniden yapılandırılacağını bildirdi.
Vergi dairesine takip için gelmiş Kredi ve Yurtlar Kurumunca verilmiş harç ve öğrenim kredisi borçları gibi bazı alacakların da yeniden yapılandırılacağını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"30 Nisan 2014 itibariyle kesinleştiği halde ödenmemiş sigorta pirimi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı işsizlik sigortası pirimi, sosyal güvenlik destek pirimi ve ödenmesi imkanı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta pirimi ve bu tür alacakları yeniden yapılandıracağız. Çıkaracağımız bu kanunla en az burada iki aylık bir başvuru süresi verilerek mükelleflerin kanundan azami yararlanmaları sağlanacak. Böylece mükellefler yapılandırılan borçlarını ya peşin ya da ikişer aylık taksitler halinde azami 18 eşit taksit halinde ödeyebilecekler."
Genel Kurul'un hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, şoförlere de şöyle seslendi:
"Trafikte aman ha, uykulu olmayın. Uykunuzdan asla feragat etmeyin. 'Benim ömrüm yollarda geçti, nasıl olsa uyumam' demeyin. Hani hep söylersiniz ya, arabaların da bazen arkasına yazarsınız; 'acele giden ecele gider' diye. Biz size emanetiz, milletim size emanet. Siz de size emanetsiniz. Trafikte azami dikkatli olmanızı sizlerden rica ediyorum. Siz sevenleri buluşturuyorsunuz, bunu yaparken lütfen sevenlerinizden uzaklaşmayın."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...