Dünyanın en büyük bakterisi keşfedildi, gözle görülüyor
Bilim insanları, gözle görülebilecek boyutta olan bir bakteri keşfetti. Bulunan yeni bakteri, tam bir santimetre büyüklüğünde olup dünyanın bilinen en büyük bakterisi olarak bilim literatürüne geçti. Dev bakteriye Thiomargarita magnifica adı verildi.
Bilim insanları bir insan kirpiği büyüklüğünde ve şeklinde olan dev bir bakteri keşfetti. Thiomargarita magnifica adı verilen bu bakteri, mikroskoba ihtiyaç olmadan çıplak gözle görülebiliyor. Artık dünyanın en büyük bakterisi olarak sınıflandırılan T. magnifica, Fransız Karayipleri'nde su altında bulundu. ABD'deki Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı Ortak Genom Enstitüsü'nden Jean-Marie Volland, "Bu bakteriler çoğu bakteriden yaklaşık 5 bin kat daha büyük. Bir perspektife oturtmak gerekirse, biz insanlar için Everest Dağı kadar uzun bir insanla karşılaşmakla eşdeğer" diyor.
İLK 2019'DA KEŞFEDİLDİ
Ancak bir santimetre uzunluğundaki T. magnifica, yeryüzündeki en büyük tek hücreli organizma değil. En büyük tek hücreli organizma, bundan 10 kat daha uzun olan Caulerpa taxifolia adlı bir tür su yosunu. Dr. Volland ve meslektaşları yakın zamanda onu ayrıntılı incelediklerinde elde ettikleri önemli bir bulgu, hücrenin içini düzenleme şekliyle ilgiliydi. Bakterilerin DNA'ları normalde hücreyi dolduran sıvı (sitoplazma) içinde serbestçe yüzer. T. magnifica ise genetik materyali içeren DNA'ları, bölmelerde saklıyor.
12 MİLYONA YAKIN
Ayrıca T. magnifica fazla miktarda DNA'ya sahip. Genomundaki tüm "harfler" ya da baz çifti sayıldığında 12 milyona yakın. Ancak her hücrede genomun yarım milyon kopyası olabilir. Berkeley Enstitüsü'nden Dr. Tanja Woyke T. magnifica'nın "bir insan hücresine kıyasla kendi içinde birkaç kat daha fazla DNA depoladığı anlamına geldiğini" belirtiyor.
Woyke, tüm bu DNA'da, organizmanın büyük boyutunun nedenlerine dair ipuçları olduğunu da söylüyor. Uzama ile ilişkili bazı genlerin kopyalandığı ve normalde bölünmeye dahil olan bazı genlerin eksik olduğu görülüyor.
T. magnifica kemosentetik bir bakteri. Kendisine yakıt sağlamak için ihtiyaç duyduğu şekerleri, mangrov bataklığının tortularındaki çürüyen organik maddelerin ürettiği sülfür bileşiklerini oksitleyerek elde ediyor. Antiller Üniversitesi'nden mikrobiyolog Prof. Olivier Gros, "Onları istiridye kabuklarına, yapraklara ve dallara, aynı zamanda cam şişelere, plastik şişelere veya iplere tutunmuş halde buldum" dedi.
