Tgrt Haber
03 Kasım 2021 14:23

İki kez ölen adama mezarda da rahat yok! Hastaneden mirasçılara haciz şoku

Nüfus kayıtlarında ölü olarak görünmesi üzerine yaşadığını ispatlamak için büyük bir mücadele içine giren ve yaşadığını kanıtlama savaşı tamamlanamadan hayatını kaybeden İbrahim Dikici'nin ailesi bir şok daha yaşadı. Ölü olarak kayda geçtiği ve bu sebeple hastaneye kimliksiz giriş yaptığı belirtilen Dikici'nin mirasçılarına 300 bin liralık hesap çıkartılarak icra takibi başlatıldı.

İki kez ölen adama mezarda da rahat yok! Hastaneden mirasçılara haciz şoku
ibrahim dikici,,izmir,,nüfus kayıtları,,ölü,

Nüfus kayıtlarında ölü olarak görünen İbrahim Dikici ve ailesinin çilesi bitmek bilmedi. Yaşadığı kanıtlayamadan hayatını kaybeden Dikici'nin kaldığı hastanede, ad soyad olmadan giriş yapıldığından sosyal güvencesiz tedavi uygulandığı ve 300 bin liralık hesap çıkarıldığı öğrenildi. Mirasçı aileye icra takibi başlatıldı.

İzmir’de meydana gelen olayda, 87 yaşındaki İbrahim Dikici, sağlık sorunları nedeniyle 2018 yılında hastaneye gittiğinde nüfus kayıtlarına göre ölü olduğunu öğrendi. Bunun üzerine isim ve soy ismi olmadan “adli vaka” olarak girişi yapıldı. Dikici’nin yakınları ise sorunu çözmek için araştırma yapmaya başladı.

YAŞADIĞINI İSPATLAYAMADAN ÖLDÜ

Nüfus kayıtlarında Dikici’nin 5 Mayıs 1950 tarihinde henüz 16 yaşındayken öldüğünün yazıldığı, kaydın da tanımadıkları M.B. isimli şahsın beyanı ve Kayseri Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğünün yaptığı tahkikat sonucu 2018 yılında gerçekleştiği anlaşıldı. Bunun üzerine İbrahim Dikici’nin yaşadığını ispat etmek için 2 Mart 2021’de hukuk mücadelesi başlatıldı. 18 Mart 2021’de Dikici’den kan örneği alındı, anne babası ve çocukları hayatta olmadığı için mezarları açılarak DNA tespiti yapılmasına karar verildi. Ancak yaşadığını bir türlü ispat edemeyen adam, kan örneği alındığı günün gecesi böbrek yetmezliğinden hayatını kaybetti.

CENAZESİ 5 GÜN MORGDA KALDI

Dikici’nin ailesi, bu kez de İbrahim Dikici’nin 1950 yılında değil, 2021 yılında öldüğünü ispat etmeye çalıştı. Cenazesi 5 gün boyunca morgda kalan Dikici, uzun uğraşlar sonucu defnedildi. Dikici’nin ailesi, aradan geçen süre zarfında bu kez de icra takibi ile sarsıldı.

HEM MADDİ HEM MANEVİ MAĞDURİYET

Hastaneye isim ve soy ismi belirtilmeden girişi yapıldığı için sosyal güvencesiz tedavi olan Dikici için hastaneden 300 bin TL’lik masraf çıkartıldı. Dikici’nin 11 mirasçısı için icra takibi başlatılırken, “iki kez ölen” Dikici’nin ailesi hem maddi hem de manevi olarak büyük mağduriyet yaşadıklarını belirtti.

İki kez ölen adama mezarda da rahat yok! Hastaneden mirasçılara haciz şoku

ACILARINI YAŞAMAYA ZAMAN BULAMADILAR

Dikici’nin yaşadığını ispat etmek için açılan davanın dördüncü celsesi ise bugün İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü. Dikici’nin avukatı Esra Erdoğan, “İbrahim Dikici, nüfusta 1950 yılında ölmüş gibi gösterilmiş. Bu da, ailenin çok çok uzaktan tanımadığı bir akrabası tarafından 2018 yılındaki bildirime dayanarak yapılmış. Biz İbrahim Dikici’nin yaşadığını kanıtlamak için davamızı açtıktan 2 hafta sonra, İbrahim Dikici bu kez gerçekten vefat etti. Hastaneden cenazeyi alma süreçleri, defin işlemleri, aileye manevi olarak çok büyük sıkıntılar yaşattı. Acılarını yaşamaya zaman bulamadılar. Yani biz bu davayı açtığımızda İbrahim Dikici hayattaydı. O süreçte İbrahim Dikici’nin yaşadığını kanıtlamak istedik. Ayrıca yaşadığı halde ölü görüldüğü için sağlık hizmetlerinden sağlıklı bir şekilde yaralanamıyordu. Hastanelere girişi sıkıntı oluyordu. Hastaneler kendisini kabul etmiyordu, ilaç temin edemiyordu. Ancak davayı açtıktan sonra vefat ettiği için bu dava artık ölüm tarihinin değiştirilmesi noktasında devam ediyor” diye konuştu.

İki kez ölen adama mezarda da rahat yok! Hastaneden mirasçılara haciz şoku

"MEZAR YERİ BİLE BİLDİRMİŞ"

Duruşmada, Dikici’nin yeğenleri Anıl Özırmak ve Seval Üstünolan’ın dinlendiğini söyleyen Erdoğan, “Şu an dosyamız, tanıkları dinleme aşamasında. Ölü bildirimi yapan kişinin dinlenilmesi için Kayseri’ye talimat yazıldı. Onun ifadesi de dosyaya geldiği zaman neden böyle bir bildirimde bulunduğu görülecek. Evraklar geldiğinde gördük ki, bildirimi yapan şahıs, ‘Kayseri’de İbrahim Dikici’nin mezarı var’ diye mezar yeri bile bildirmiş. Yaşayan kişi için ‘bu kişi öldü’ diyerek tanıklar da bulmuş. Tanıklar da şahsı doğrulamış. Bunu neye dayanarak yaptığının ortaya çıkması için ifadesini bekliyoruz” sözlerine yer verdi.

"SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ"

Ailenin mağduriyeti devam ederken, icra takibi ile bir mağduriyet daha yaşadığını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: “Şu an tedavi gördüğü hastane tarafından Dikici’nin ailesindeki 11 mirasçıya 300 bin TL’lik fatura çıkartıldı ve icra takibine geçildi. Çünkü İbrahim Dikici T.C. kimlik numarası ile hastaneye giriş yapamadığı için isim ve soy ismi olmadan giriş yapılmıştı. Sağlık güvencesi olmadığı için de bu rakamda bir fatura çıkartıldı. Manevi mağduriyetlerin yanı sıra maddi mağduriyet de yaşama riskleri var. İcra konusunda bu hafta itirazlarımızı yapacağız. Ölü bildiren kişi için suç duyurusunda bulunacağız. Tazminat davası da açacağız.”

İki kez ölen adama mezarda da rahat yok! Hastaneden mirasçılara haciz şoku

"MEZARI AÇILABİLİR"

Erdoğan, “Daha önce yaşayan ama ölü görünen insanlar hakkında bu tarz davalar olmuş ve sorun çok kolay düzeltilmiş. Bizim davamız sürecinde müvekkilimiz vefat etti. Biz ihtimale binaen, İbrahim Dikici’nin kanını aldırmıştık. Şu anda adli tıpta kanı saklanıyor. Eğer tanıklar yeterli olmazsa bu defa mezarı açılacak, mezarından kemik örneği alınıp adli tıpta saklanan kanla karşılaştırılıp o şekilde davamızı kanıtlamaya çalışacağız” ifadelerine yer verdi.

"MEZARINDA HALA İSİM YAZMIYOR"

Dikici’nin yeğeni Anıl Özırmak, “Dayım yaşadığını bir türlü ispat etmedi, sonra da rahmetli oldu. Yakın bir süre önce bize bildirim geldi. Kendisinin tedavi masrafları ile ilgili bu gidişle hesaplarımıza haciz konulacak. Bununla ilgili başvuruda bulunacağız. Bu durumla ilgili mağduruz. Dayım normalde sosyal güvencelerden faydalanacaktı ama hastanede isim ve soy ismi olmadan kayıt açıldığı için sosyal güvencelerden faydalanamadı. Bu yüzden de masraflar devlet tarafından karşılanamadı. Dolayısıyla 300 bin TL’lik masraf bize kalmış oldu. 11 mirasçısına bildirim gitti. Öte yandan dayımın mezarında hala isim yazmıyor. Dava sonuçlandıktan sonra ilk işimiz, dayımın mezarına isim ve soy ismi yazdırmak olacak. Uzun süredir isim ve soy isimsiz olarak mezarda yatıyor. Bu çok acı bir şey. Bir de bunun üzerine icra takibi ile maddi olarak çöküşe geçtik. Şimdi de borçlarla uğraşıyoruz” derken bir diğer yeğeni Seval Üstünolan da, yaşadıkları süreçte çok yıprandıklarını ve sorunun bir an önce çözülmesinin istediklerini söyledi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...