ABD’nin S-400 ikiyüzlülüğü: Hindistan CAATSA'ya takılmadı
S-400 alımı kararının ardından CAATSA'yı uygulamaya koyarak Türkiye'yi F-35 programından çıkaran ABD, Hindistan konusunda ikiyüzlü bir tavır takındı. Ukrayna işgali nedeniyle ağır yaptırımların uygulandığı bir dönemde Hindistan, Rusya'dan S-400 füze savunma sistemleri alım sürecini devam ettiriyor.
Hindistan, S-400 Triumf hava savunma füze sisteminin eğitim filosu için Rusya'dan simülatörleri ve diğer ekipmanları teslim aldı.
Savunma kaynaklarından edinilen bilgilerde, S-400 füze sisteminin parçalarının teslimatının yalnızca simülatörleri ve eğitimle ilgili diğer ekipmanları içerdiği, füze veya fırlatıcıları içermediği aktarıldı.
YAPTIRIMLAR KORKUTUYOR
Bir hükümet yetkilisi, yakın zamanda Hindistan'a teçhizat sevkiyatı yapıldığını belirtse de Rus bankalarına yönelik yaptırımlar nedeniyle Hindistan tarafının Rus firmalarına ödeme yapamadığı için bu arzların devam edip etmeyeceği konusunda endişeleri olduğunu aktardı.
Kaynaklar, tarafların bu sorunun üstesinden gelinmesi için bir yol bulmaya çalıştığını ve birçok seçeneğin araştırıldığını bildirdi.
Rusya'dan gelen son tedariklerin, ayrıca, bakımı yapılmış savaş uçağı motorları ve bir uçak filosu için yedek parçaları içerdiğini belirten kaynaklar, söz konusu teçhizatların deniz yoluyla geldiğini söyledi.
SEVKİYAT BAŞLADI
Hindistan, 2019'da 5 adet S-400 savunma hava sistemi için Rusya ile 5,5 milyar dolar değerinde anlaşma imzalamıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya’dan S-400 alması nedeniyle Hindistan'a CAATSA yaptırımlarından muaf olmadığı uyarısında bulunmuştu.
Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, Ekim 2020'deki Washington ziyareti sırasında ABD'nin Hindistan’a Rusya'dan silah alıp alamayacağını söyleme hakkının olmadığını belirtmişti.
14 Kasım'da Rusya Federal Askeri ve Teknik İş Birliği Dairesi Başkanı Dmitriy Şugayev, Hindistan’a S-400 hava savunma sistemi sevkiyatına başlandığını bildirmişti.
HENÜZ KARAR VERMEDİK
ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi tarafından S-400'lerin sevkiyatının ardından yapılan açıklamada, Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası (CAATSA) kapsamındaki yaptırımlar çerçevesinde Hindistan'a henüz herhangi bir muafiyet kararı vermedikleri kaydedilmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin ile Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar ve Savunma Bakanı Rajnath Singh, 12 Nisan 2022'de '2+2 Bakanlar Düzeyinde Stratejik Diyalog Toplantısı' kapsamında Washington'da bir araya geldi.
Blinken, Hindistan'ın Moskova'dan S-400 alımına dair, "CAATSA Yasası kapsamında muhtemel yaptırım veya muhtemel muafiyet konusunda henüz karar vermedik. Ancak Hindistan ile Rusya arasında askeri satışlar da dahil uzun bir geçmiş ve ilişki var. Bizim Hindistan'a ortak olamadığımız dönemlerde bu ilişki yıllar önce şekillenmişti. Şimdi ise Hindistan'ın güvenlik ortağı tercihi olabilecek durumdayız ve bunu istiyoruz" ifadelerini kullandı.
ABD'NİN ÇİFTE STANDARDI
Amerikalı yetkililer, her ne kadar CAATSA'nın istisnaları veya ülkelere yönelik muafiyetleri olmadığını iddia etse de Hindistan'ın da muafiyet elde etmesi muhtemel görünüyor. Buna karşın, CAATSA kapsamında NATO üyesi Türkiye'ye S-400 konusunda yaptırım uygulayan ABD'nin, Moskova'nın Hindistan'a S-400 sevkiyatına devam etmesine göz yumması çifte standart olarak değerlendiriliyor.
RUS MENŞELİ SİLAHLAR
Hindistan, savaş jetleri, nakliye uçakları, helikopterler, savaş gemileri, tanklar, piyade savaş araçları ve denizaltılar gibi büyük platformlar dahil Rus silahlarının en büyük alıcılarından biri olarak biliniyor.
Son yıllarda ABD, Fransa ve İsrail gibi ülkelerle de savunma anlaşmaları yapan ülkenin Rusya'ya olan bağımlılığı hala çok yüksek seviyelerde devam ediyor.
Hava Kuvvetleri çoğunlukla Su30 uçak filosu ve Mi-17 helikopter filosundan oluştuğundan büyük ölçüde Rusya'nın tedarikine ihtiyaç duyan Hindistan'da ordu ise tamamen Rus menşeli T-90 ve T-72 tankları kullanıyor.
CAATSA NEDİR?
ABD Kongresinin geçen yıl çıkardığı "Amerika Düşmanlarına Yaptırımla Mücadele Yasası" (CAATSA), Rus savunma ve istihbaratıyla ilişkili kurum ve kuruluşlarla iş yapan üçüncü ülke ve şirketlere de yaptırım uygulanmasını öngörüyor.
