Senaryoyu İran yazdı, PKK uyguladı! Irak’taki saldırının perde arkası

 Irak’ın kuzeyinde geçtiğimiz günlerde havan saldırısını düzenlendi. Saldırıda 7’si Bağdat, 2’si Kerbala nüfusuna kayıtlı 9 kişi hayatını kaybetti. Daha ilk dakikadan itibaren Türkiye aleyhine kampanyaya dönüşen saldırı sonrasında ülkede tansiyon iyice yükseldi. Türkiye’nin kesin bir dille reddettiği saldırı ile ilgili Türkiye gazetesine konuşan Irak ordusundan emekli General Abdusselam Casim, planın İran’da hazırlandığını ve PKK tarafından uygulandığını söyledi.

“TÜRKİYE KARŞITI YAYINLAR BAŞLADI”

Irak Türkmen Cephesi Sözcüsü Mehmet Seman Ağaoğlu ise olayın açık bir sabotaj olduğu bilgisini paylaştı. Seman "Saldırı en ince ayrıntısına kadar planlanmış bir terör eylemi. Bölgeye önceden 3 kamera yerleştirilip kayda girilmiş. Olay öncesi ilk olarak 3 el silah sıkılarak bir yerlere işaret verildi. Ardından 5 havan topu ile bölgeye gelen ziyaretçilerin toplandığı alan vuruldu. İlk dakikadan itibaren de İran destekli tüm kurum ve kişiler ile birlikte Türkiye aleyhinde yayınlar başladı. Buna KDP ve KYB medyası da destek verdi’’ dedi.

İRAN'IN İŞGALİNİ İTİRAF ETTİ

Iraklı uzmanlar, özellikle olayda zamanlamaya dikkat çekiyor ve önemli mesajlar veriyor. Abdusselam Casim, yaşanan gelişmelere ilişkin şu bilgileri paylaştı: Irak şu an İran güdümlü eski Başbakan Maliki’nin itirafları ile sarsılıyor. Iraklı gazeteci Ali Fazıl, 5 önemli ses kaydı yayınladı. Bu kayıtlarda Maliki, Musul’u DEAŞ’a nasıl ve neden teslim ettiklerini, Devrim Muhafızları’nı Haşdi Şabi paravan ismiyle Irak’a nasıl taşıdıklarını, Tahran rejiminin Irak’ı ekonomik, askerî, kültürel, istihbarî, dinî ve enerji kaynakları açısından nasıl ele geçirdiğini tüm detayları ile anlatıyor. İşte tam da bu ortamda Zaho saldırısı gerçekleşti. Öte yandan Türkiye askeri açıdan kendi sınır hattından PKK’yı süpürüp güvenlik ve istikrarı daha geniş alana yaydı. Tüm kirli çamaşırları kendi bir numaralı kuklaları tarafından böylesine ifşa edilmişken gündem değiştirmek ve Ankara'yı zor duruma sokmak için bu yola başvurdu. Ülkemiz İran’ın işgali altında ve şu an İran gerçek manada köşeye sıkıştı. Bu sebeple de tüm bölgeyi ateşe atmak istiyor.

OLASI OPERASYONA ENGEL OLMA ÇABASI

İran bütün kurum ve kuruluşları ile topyekün saldırıya geçtiler. 'Türk askerleri çıkarılsın, diplomatik ilişkiler dondurulsun' diyerek ağır ifadeler eşliğinde Türklere ait her şeyi hedef gösterdiler. Zaten aylardır Haşdi Şabi elebaşları tehditler yayınlıyor, Başika başta olmak üzere Türk askerî varlığına yönelik taciz atışları gerçekleştiriyordu. Ankara’nın BAE, Suudi Arabistan, Mısır ve İsrail ile yürüttüğü diplomasi ve Ukrayna ile artan etkisi Tahran’ı ciddi anlamda rahatsız etti. Irak halkı nezdinde her geçen gün artan itibarı onları korkutuyor. Suriye’de hazırlıkları tamamlanan terör operasyonuna dönük engel olma çabası da bu durumun göstergesi.

PKK HALA CİRİT ATIYOR

Yapılan terör eyleminin arka planına dair birçok gizemli nokta olduğunu hatırlatan Mehmet Seman Ağaoğlu "Duhok il yöneticileri, o gün hedef alınan noktada o otobüslerin bulunmaması gerektiğini resmi olarak ifade etti. Bölge PKK tehdidi altında ve çok yakın noktalarda PKK mevzileri var. Bu nedenle KDP o alanı 2020 yılında askeri (yasak) bölge ilan etti. Duhok Turizm Müdürü bunu çok net biçimde açıkladı. PKK halen o dağlarda cirit atıyor. Son 1 yılda o lokasyonda benzer 7-8 saldırı gerçekleştirdiler. Ama bu sefer daha hiçbir şey belli değilken insanlar Türkiye aleyhine kışkırtıldı. Binlerce insan sokağa döküldü. Öfkeli kalabalıkların eline Türk bayrakları verilip bu kişiler Türk kurumlarına yönlendirildi. Tüm bu yaşananlar aslında Türkiye’nin bölgede attığı adımlar ve yürüttüğü insani, askerî, ekonomik hamleler konusunda ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösterdi" dedi.

GERGİNLİK EN ÇOK IRAK HALKINI SARSAR

Olayın yaşandığı bölgede bir de Fransız askeri üssünün varlığını kaydeden Sözcü Ağaoğlu "Türk-Irak gerginliği en çok Irak halkını sarsar ve bundan hepimiz çok büyük zarar görürüz. Biz sonucun iki ülke lehine olacağına ve bu kirli oyununda bozulacağına tüm kalbimizle inanıyoruz. Bir diğer isteğimiz ise iki ülkenin müşterek, kapsamlı ve çözüm odaklı bir soruşturmanın yürütmesidir" ifadelerini kullandı.

OYUNA GELMEMEK LAZIM

Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar ise şu ifadeleri kullandı

Örgütlerin dönem dönem bu şekilde Türkiye'yi tahrik ettiklerini ve Türkiye karşı tuzaklar kurduklarını biliyoruz. YPG/PKK'ya alan açıcı hamlelerde bulunduklarını görüyoruz. İran bu konularda sıkıştığı zaman inkar ediyor. Böyle bir temel fotoğraf var... Uluslararası haber ajanslarının algı çalışmaları son derece anlaşılabilir bir şey. Türkiye'yi itibarsızlaştırmak ve değersizleştirmek için Türkiye'nin ortaya koymuş olduğu etkiyi baskılamak için her zaman bu ajanslar böyle çalışırlar zaten. Buna dair bir fırsat buldular. Bu Türkiye'nin ortaya koymuş olduğu etkiyi itibarsızlaştırmak ve baskı altına almak aynı zamanda yeni yapacağı harekatları engellemek için oluşturulan bir algıdır. Bu kamu diplomasisi baskısıdır. Bunu bu şekilde okumak ve oyuna düşmemek gerekir.