Mülteci çocuklar Avrupa’da kayboluyor! Yüz binlerce çocuk sırra kadem bastı

Günlerce süren yolculukta boylardan büyük duvarları, dikenli telleri ve derin suları aşan sığınmacı çocuklar ‘daha güzel bir hayat’ umuduyla gittikleri Avrupa’da mutluluk değil dramlara iltica ediyor. Batılı çeteler  mülteci çocukların yaşadıkları ile adeta iştahını açarken kaçırdıkları çocukları kötü emellerine alet ediyor.

2 DAKİKADA BİR ÇOCUK KAYBOLDU

Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat’ın paylaştığı rakamlar da Batı’daki vahameti gözler önüne seriyor. Verilere göre Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde sadece temmuz ayında 2 bin sığınmacı çocuk kayboldu. AB genelinde neredeyse her 2 dakikada 1 çocuk adeta buhar oluyor.

SERAP YAŞAR: 100 BİNLERCE ÇOCUK KAYIP

Kendisini bu konuya adayan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Üyesi ve AK Parti İstanbul Milletvekili Serap Yaşar “Mülteci çocukları AB ülkelerinde güvende değil” diyor. Aynı zamanda Avrupa’da Kayıp Mülteci Çocuklar Raportörü olan Yaşar “Avrupa’da 100 binlerce göçmen çocuk kayıp. AB ülkelerinde birbiriyle uyumlu bir vesayet sistemi yok. Her ülkenin kendine özgü kayıt sistemi var, birbirleriyle senkronize değil. Oysaki uluslararası hukukta önce çocuk sonra göçmen ve mülteci kavramı gelir. Sığınmacı çocuklar katı bir ayrımcılığa maruz kalıyor. Onlar insan sayılmıyor. Konu ile ilgili olarak sürekli raporlar hazırlıyoruz, çözüm önerileri sunuyoruz. En basit tavsiyeleri bile uygulamıyorlar” ifadelerini kullanıyor.

FUHUŞ ÇETESİ, ORGAN MAFYASI VE TERÖR ÖRGÜTLERİ…

Batılı liderlerin mülteciler konusunda sadece ‘romantik’ sözler söylediğini vurgulayan Serap Yaşar, şunları aktarıyor:

Sığınmacı çocuklar, Interpol’ün sarı ve siyah bültenleriyle Schengen bilgi sistemine dâhil edilmeli. Sarı bülten ‘kayıplar’, siyah bülten ‘ölümler’ için kategorize ediliyor. Çocuklar; cinsel istismar, insan kaçakçılığı, şiddet, kölelik, organ mafyası ve terör örgütlerinin eline düşme tehlikesiyle karşı karşıya... Müslüman olanlar da alınıp Hristiyan ailelere veriliyor. Türkiye, en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülke ancak bizde böyle şeyler asla yaşanmıyor. Sığınmacılar, kendi çocuklarımızla aynı sisteme tabi tutuluyor. Yetim olanlar devlet koruması altına alınıyor. AB’ye önerdiğimiz raporlarda bu ‘etkin vesayet’ sisteminin uygulanması var. En büyük açık bu sistemin sağlıklı olmaması ve göçmenlere ayrı bir rejim uygulanması. Çocuklar maalesef bu açıkta kayboluyor.