Katar'dan büyükelçilerin çekilmesinde Mısır süreci etkili

Suudi Arabistan,Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn'in büyükelçilerini Doha'dan çekmeleri Katar basınında geniş yankı buldu. Yapılan yorumlarda, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi 3 ülkenin sürpriz kararında, Mısır'daki askeri darbe ve ardından yaşanan sürecin etkili olduğu belirtildi.
Arapça yayınlanan Şark gazetesi, büyükelçilerin çekilmesiyle ilgili sürecin perde arkasına ilişkin bilgilere yer verdi. İsmi açıklanmayan bir kaynağa dayandırılan haberde, KİK ülkeleri arasında varılan prensip anlaşmasının uygulama mekanizmalarıyla ilgili olarak Riyad'da dışişleri bakanları düzeyinde yapılacak toplantıya Katar'ın da bir taslak gönderdiği ancak toplantıda bu taslak yerine Suudi Arabistan tarafından sunulan yeni bir taslağın gündeme alındığı ifade edildi. Görüşmelerin, Suudi Arabistan ve BAE'nin milyarlarca dolar yardımda bulunmasına rağmen istikrarı sağlayamadığı darbe sonrası Mısır konusunda KİK'in pozisyonu üzerinde yoğunlaştığını anlatan kaynak, toplantının nihai bir karar almadan sona erdiğini aktardı.  Haberde, toplantının ardından Umman ve dönem başkanı Kuveyt'in dışişleri bakanlarının dün Doha'yı ziyaret etmesinin planlandığını ancak sabah saatlerinde Riyad ve Abu Dabi'den gelen beklenmedik açıklamalarla durumun değiştiği belirtildi. Kuveyt Emiri'nin KİK içindeki ayrışmaları sonlandırmak için çeşitli girişimlerde bulunduğu ifade edilen haberde, Katar'ın, KİK toplantısında, Suudi Arabistan ve BAE tarafından gündeme getirilen ve "herhangi bir temeli olmayan, başta Mısır gazeteleri olmak üzere, bölge basınında Katar'ı hedef alan haberlere dayandırılan iddiaları "kesin bir dille reddettiği" kaydedildi.  
Arapça yayınlanan Raya gazetesiyse, Katar Emiri Temim bin Hamad Al Sani'nin geçen haziran sonunda görevi devraldığında yaptığı ilk konuşmasından bir alıntıyı manşetine taşıdı.  Emir Temim'in, "Biz ilkeleri ve değerlerine bağlı bir milletiz. Hayatın kenarında yaşamayız. Kaybolmuş değiliz ve istikamet belirlemek için kimseye tabi olmayacağız" sözlerini manşetine taşıyan gazete, büyükeçilerin çekilmesinin ardından Katar yönetimine verilen destek mesajlarına da sayfalarında geniş yer verdi. Haberde, "Bazıları oyunları başarısız olunca, anlaşmazlık iddia ediyor ve yalan söylüyor" ifadelerini kullandı.  
"Mısır'da başarısız olanların, başarısızlıklarını Katar'ın üzerine yıkmaya çalıştığını" öne süren gazete, Katar'ın "kim olursa olsun, başkalarından talimat almayı kabul etmeyeceğini" aktardı. Büyükelçileri çekme kararının aceleci olduğunu savunan gazete, Katar'ın yönetim, hükümet ve halk olarak böyle bir adıma karşı ne kadar üzgün olsa da aşırı tepki vermeyeceğini yazdı.  Arapça yayınlanan Arab gazetesinde yayın yönetmeni Ahmed Bin Said el Rumeyhi imzasıyla yayımlanan tam sayfa haberde de, 3 körfez ülkesinin Körfez halklarının güven ve istikrarını gerekçe göstererek büyükelçilerini çekmesinin Körfez halklarına fayda getirmeyeceği belirtildi. Katar'ın Körfez'in çıkarlarını gözettiğini bu sebeple sözkonusu ülkelerden büyükelçilerini çekmediğini dile getiren Rumeyhi, bu kararın uzun zamandır sürmekte olan medya kampanyası sonucunda alındığını ileri sürdü.  Katar'ın Körfez ülkelerinin birliğinin güvencesi olduğuna işaret eden Rumeyhi, Katar'ın, Mısır halkına Müslüman Kardeşler'in yönetime gelmesinden önce de destek olduğunu hatırlattı.  Ruheymi, Katar'ın, Arap dünyasının önde gelen medya grubu el-Cezire aracılığıyla "belirli siyaset" oluşturmaya çalıştığı iddialarını da reddetti. KİK'in tarihinde görülmemiş bir adım atarak büyükelçileri çekme kararı alan Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, karara gerekçe olarak Katar'ın KİK güvenlik anlaşmasını imzalaması ancak gereklerini fiili olarak yerine getirmemesini gösteriyor . Anlaşma gereğince üye ülkeler, "tehdit olarak belirlenen kişi ve kurumlar ile 'düşman medyanın' faaliyetlerini   desteklemeyeceklerini" taahhüt ediyor.  Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Ahmed bin Hilli, Arap Birliği'nin Kahire'deki merkez binasında gazetecilere yaptığı açıklamada, körfez ülkesi 3 ülkenin Doha'daki büyükelçilerini çekmelerinin ardından iki taraflı görüştüklerini belirterek, "Arap ümmetine zarar verecek tehlikeler içeren söz konusu kriz konusunda, Arap Birliği yoğun çaba sarf ediyor" dedi.
Yaşanan krizin "geçici bir durum" olmasını ümit ettiğini dile getiren Bin Hilli, Arap ülkelerinin istikrar ve menfaati için birliğin korunması gerektiğini vurguladı.
Bin Hilli 25-26 Mart'ta Kuveyt'te gerçekleştirilecek Arap Birliği Zirvesi'nde, "Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın Mısır'da, 'terör örgütü' ilan edilmesi" konusunun görüşülüp görüşülmeyeceğine dair bir soru üzerine ise "Şu ana kadar böyle bir talep gelmedi. Bu konuda birşey duymadım" ifadesini kullandı.