Tgrt Haber
06 Haziran 2022 17:32 - Güncelleme : 07 Haziran 2022 00:34

Son dakika! 3600 ek göstergenin detayları belli oldu: Erdoğan tek tek açıkladı

Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası konuştu. Toplantının gündeminde yer alan 3600 ek göstergenin detaylarına ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Meclisimizin takdirine sunacak seviyeye getirdik. Ek gösterge artışıyla çalışan ve emeklisiyle tüm kamu görevlilerine verdiğimiz sözü tutuyoruz. Kamu çalışanları lehine bir fedakarlıkta bulunarak, tüm memurlarımızın ek göstergelerinde 600 puanlık bir yükseltmeye gitmeyi kararlaştırdık. Yardımcı hizmetler sınıfındakiler dahil, ülkemizdeki 5,3 milyon kamu görevlimizin tamamı, önümüzdeki yılbaşından itibaren bu düzenlemeden yararlanacaktır." dedi.

Editör: Rümeysa Kaya / Kaynak: TGRT Haber
Son dakika! 3600 ek göstergenin detayları belli oldu: Erdoğan tek tek açıkladı
cumhurbaşkanı erdoğan

Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. 3600 ek göstergenin detaylarına ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Meclisimizin takdirine sunacak seviyeye getirdik. Ek gösterge artışıyla çalışan ve emeklisiyle tüm kamu görevlilerine verdiğimiz sözü tutuyoruz. Kamu çalışanları lehine bir fedakarlıkta bulunarak, tüm memurlarımızın ek göstergelerinde 600 puanlık bir yükseltmeye gitmeyi kararlaştırdık." dedi.

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Siyasi ve ekonomik olarak kendi yolumuzu çizmeye her teşebbüs edişimizde kendimizi darbelerin, istikrarsızlıkların, krizlerin içinde bulduk. Büyük demokrasi ve kalkınma hamlesi sayesinde nihayet kendi hedef ve vizyonunu belirleyip, uygulayabileceği iklime kavuştuk."

"ARTIK 'TURKEY' İFADESİ KULLANILMAYACAK"

Artık bütün yazışmalarımızda devletin bütün kurumları Turkey diye bir ifade değil, Türkiye ifadesini kullanacaklardır. BM'de de bu yazışma tamamıyla gündeme girmiş durumdadır. Düne kadar bize 'Yapamazsınız' dedikleri ne varsa yaptık.

'TÜRKİYE, ÜZERİNE KONAN İPOTEKLERİ KALDIRMIŞ BİR ÜLKE'

Düne kadar bize altından kalkamazsınız dedikleri ne varsa hepsinin altından kalktık. Türkiye üzerine konan ipotekleri kaldırmış bir ülkedir. Bu sayede geçtiğimiz 20 yılda ürettiğimiz milli gelirin dörtte birini yatırımlar için kullanarak, istihdamı yüzde 42 yükseltmeyi başardık.

Biz altyapımızı yeni baştan inşa ederek etki alanımızı inşa ederek ülkemizi geleceğe hazırladık. Mandacı zihniyetlerin, müstemleke heveslerin anlayamadıkları hakikat işte budur.

"ÇEKTİĞİMİZ HER SIKINTIYA DEĞECEK PARLAK BİR GELECEK BEKLİYOR"

Sınır ötesi harekatlarımızdan NATO içindeki tartışmalarımıza her alanda bu idrak noksanlığının emarelerini görmek mümkündür. Biz ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı biliyoruz. Milletim gönlünü ferah tutsun. Ödediğimiz her bedele, çektiğimiz her sıkıntıya, sırtlandığımız her yüke değecek parlak bir gelecek bizi bekliyor.

Ülkesinin ve milletinin geleceği için hayali olmayanların vizyon peşinde koşması da mümkün değildir. Bizim hayallerimiz de, vizyonlarımız da, hedeflerimiz de milletimizin güvenli, müreffeh geleceği içindir. 11 yıl önce 2023 hedeflerimizi ilk ilan ettiğimizde birileri dudak bükmüş, göz süzmüş, bizi eleştirmişti. Bugün de 2053 vizyonumuzla ilgili benzer tavırlar görüyoruz. Bir süredir 'bizden sonraki nesillere bırakacağımız en büyük mirasımız' diye tarif ettiğimiz 2053 vizyonumuzu somut adımlara dönüştürecek hazırlıkları titizlikle yürütüyoruz.

Son dakika! 3600 ek göstergenin detayları belli oldu: Erdoğan tek tek açıkladı

'ORMAN VARLIĞINI YÜKSELTEN NADİR ÜLKELERDEN BİRİYİZ'

Çevreden başlayarak tüm hizmet alanlarındaki hazırlıklarımızı uygulamalara, planlara dönüştürüyoruz. Birileri çevre adına sadece salon toplantıları yapar veya sokakları yakıp, yıkarken biz daha yeşil çevrelere imza attık. Dünyada orman varlığını yükselten nadir ülkelerden biriyiz. Ülke genelinde korunan alan miktarını yüzde 12'ye varan artırarak tabiat güzelliklerimize adeta şemsiye oldu.

81 ile 81 milyon metrekare millet bahçesi projesine başladık. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi de bunlardan biridir. Hedefimiz Evliya Çelebi'nin bir sincabın Edirne'den Kars'a toprağa basmadan ağaçtan ağaca zıplayarak gidebildiği Anadolu tasvirini hayata geçirmektir.

'İKLİM KANUNU'NUN HAZIRLIKLARINA BAŞLADIK'

Paris İklim Anlaşması'na taraf olurken daha adil bir dünya için, mazlum ve mağdurların haklarını koruyacak perspektifle hareket ettik. 2053 vizyonumuzun merkezine iklim değişikliğiyle mücadele programımızı yerleştirdik. İklim Kanunu'nun hazırlıklarına başladık. Enerjiden güneşten, rüzgara yenilenebilir kaynaklara yatırımları daha da arttırıyoruz.

Temiz ulaşım ağını genişletiyor, demiryolu ve denizyolu taşımacılığını teşvik ediyoruz. Atık yönetiminde sıfır atık seferberliği ile geri kazanım olayını yüzde 60'lara çıkarmayı planlıyoruz. Ormanları genişleterek yeşil koridorları arttırarak tabiat temelli çözümlerle karbon dengesini sağlıyoruz.

Tüm imkanlarımızı yeşil kalkınma seferberliğine dahil ediyoruz. Finansmanda temiz üretim modellerine yönelik yatırımları destekleyerek ülkemizin cazibe merkezi haline gelmesine katkı veriyoruz. Afetlerde vatandaşlarımızın zararlarını hızla telafi ederek mağduriyetlerin önüne geçiyoruz. Yeşil dönüşüm hamlesinin tüm eğitim kademelerinde müfredata girmesini sağlıyoruz.

İklim elçileriyle gençlerimizi uzman düzeyinde yetiştirip iklim dostu dönüşüm süreçlerine dahil ederek yeni sektörler yeni istihdam alanları oluşturuyoruz. İklim Değişikliğiyle Mücadele Türkiye Modeli vizyon belgesi ile tüm bu çalışmaların siyasi perspektifini de ihmal etmiyoruz.

Biz gençlerimizle 2053 vizyonumuzu şekillendirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye 2053 hedeflerine ulaşacak inancı ve kararlılığıyla gerisini takdiri ilahiye ve milletimizin irfanına bırakıyoruz.

Geleceği başkalarının yaptıklarını izleyerek değil kendisi bizzat inşa ederek şekillendirmeye talip her bir evladımıza şükranlarımı sunuyorum.

Türkiye'nin geldiği yol özellikle bunu yol ayrımı olarak kabul edecek olursak en çok tartışmaya sebep olan tercihi hiç şüphesiz ekonomi programı olmuştur. Bütün dünyaları faiz, enflasyon, kur ilişkisi üzerine kuran kesin inançlılar ülkemizin yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme stratejisini anlamaya çalışmamaktadır.

Son dakika! 3600 ek göstergenin detayları belli oldu: Erdoğan tek tek açıkladı

"ENFLASYON SORUNLARIN TEK SEBEBİ DEĞİLDİR"

Enflasyon bir sorun mudur? Evet bir sorundur. Ama Türkiye'nin sorunlarının asıl sebebi tek başına bu başlık mıdır? Eğer öyle olsaydı geçmişte sayısız defa uygulanan enflasyonla mücadele programları sayesinde ülkemiz tüm sorunları çözmüş olurdu. Ülkemizde bizim programımıza kadar bu teşhisin kasıtlı olarak yanlış konduğu, yanlış tedavilerin uygulandığı bir gerçektir.

Türkiye ekonomisini belli çizginin üzerine çıkartmayarak yüksek faizle yıllarımız heba edilmiştir. Bu kısır döngünün ilk adımı enflasyonun tanımı ile başlıyor. Batının ekonomi mecralarına göbek bağıyla tabi olanlara göre enflasyon insanların ve kamunun aşırı tüketiminden kaynaklanıyor.

Tüketimi azaltıp, fiyatları düşürmek olarak düşünülüyor. Burada kazanan kim? Tuzu kuru bir kesim. Dışarıdan gelen sıcak para sahibi onlar. Ucuzlaya döviz sebebiyle ülkeyi yabancı tüketim ürünlerin pazarı haline getiren ithalatçıları unutmamak lazım. Peki kaybeden kim? İşsiz ve aşsız kalan, umutları törpülenen milyonlar."

'BİZDE TALEP KAYNAKLI BİR FİYAT ARTIŞI YOK'

Hadi bize inanmıyorlar, hiç değilse kendi putlarına, ideolojik efendilerine kulak versinler. Uluslararası kuruluş başkanları bile faiz konusunda ezberlerin bozulması gerektiğini söylüyor. Türkiye için eskinin köhne enflasyon faiz denkleminde ısrar etmek gafletten kaynaklanmıyorsa alenen ihanet teşebbüsü demektir.

Bizim ülkemizde teknik anlamda enflasyon değil fiili bir hayat pahalılığı sorunu vardır. Yaşananlara enflasyon diyebilmemiz için kamunun harcama disiplininin kaybolması demektir. 19 yıldır üzerinde hassasiyet gösterdiğimiz konu bütçe sistemidir.

Bizim dönemimizde hem evi hem arabası olan kişi sayısı yaklaşık 3 kat arttı. Vatandaşlarımızın borçları da özel sektörümüzün borçları da milli gelirle oranlanarak diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük seviyelerde. Faizi artırarak zengini daha zengin fakiri daha fakir yapacak emperyalist finans kurumlarının dayatması ekonomi reçetelerini bir kenara bıraktık. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme esaslı ekonomi programımızı uygulamaya başladık.

Bu programla insanlarımızın canını yakan, hayatını zorlaştıran fiyat artışlarını nasıl engelleyeceğiz? Normal şartlarda üretim azlığı, talep fazlalığı sebebiyle fiyat artışları ortaya çıkar. Bizde talep kaynaklı fiyat artışından söz edilemez. Üretim tarafında üstesinden gelinemeyecek herhangi bir sıkıntıyla karşı karşıya değiliz.

Sorunun bir tarafında vatandaşlarımızın bir kısmının tasarruflarını hala döviz cinsinden yapmaktaki ısrarı var. Diğer tarafta büyüyen ekonomimizin gerektirdiği ithal ve küresel ağların ortaya çıkardığı döviz talebi var. Bunun için vatandaşlarımıza kur korumalı mevduat gibi, konut kredisi gibi, tasarruflarını kendi paramıza kaydıracak alternatifler sunuyoruz.

"FAİZİ DÜŞÜRECEĞİZ"

İhracatı teşvik ederek, turizmi destekleyerek ülkemize döviz girişini hızlandıracak yeni yöntemler geliştiriyoruz. İhracatlarımız her ay rekor kırarak kendilerine olan güvenimizi boşa çıkarmıyorlar. Enerji fiyatlarındaki fahiş artışların ithalatımızdaki bozulmayı bir kenara bıraktığımızda cari fazlaya geçtiğimizi söyleyebiliriz.

Gelişmiş ülkelerinin tamamında ödemeler dengesinde ağır sancılar yaşanırken biz hepsinden daha iyi durumundayız. Bu ülkelerin merkez bankası bilançoları neredeyse milli gelirlerin yüzde 40'ına dayandı. Kimse bizden şunu beklemesin; bu iktidar faizi artırmayacaktır; tam aksine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz. Benim derdim bu ülkede yatırımcı birinci derecede kamu bankalarıyla buna eğer özel sektör bankaları da dahil olursa düşük faizle sağladığı krediyle yatırıma gitsin.

Bununla istihdam sağlayalım, üretimi, ihracatı arttıralım ve bununla büyümeyi sağlayalım. Bu oldukça işsizlik de daha da azalacaktır. Çin ve Japonya'nın parasal genişlemeye, faiz indirime gitmelerinin paralarına bilinçli olarak değer kaybettirmelerin sebebi bu fırtınadan kaçma çabasıdır.

Bütçe gerçekleşmelerimiz pekçok alanda yaptığımız, ciddi vergi indirimleri ve enerji ödemeleri kaynaklı kimi sapmalara rağmen gayet iyi durumdadır. Hemen yanıbaşımızda bir sıcak çatışma patlak vermeseydi, salgın sonrası bu aylarda her kesimden insanımız programımızın somut faydalarını hayatlarında görmeye başlayacaktır. Biraz gecikmeyle inşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında bu noktaya geleceğiz."

3600 EK GÖSTERGE DETAYLARI

Meclisimizin takdirine sunacak seviyeye getirdik. Ek gösterge artışıyla çalışan ve emeklisiyle tüm kamu görevlilerine verdiğimiz sözü tutuyoruz. Kamu çalışanları lehine bir fedakarlıkta bulunarak, tüm memurlarımızın ek göstergelerinde 600 puanlık bir yükseltmeye gitmeyi kararlaştırdık.

Yardımcı hizmetler sınıfındakiler dahil, ülkemizdeki 5,3 milyon kamu görevlimizin tamamı, önümüzdeki yılbaşından itibaren bu düzenlemeden yararlanacaktır. Düzenlemenin hayata geçmesiyle birlikte birinci dereceye gelmiş olmak şartıyla söz verdiğimiz meslek gruplarındaki hak sahipleri hemen 3600 ek göstergeye yükseltilecektir.

Bunun yanında genel müdür yardımcılarının ek göstergeleri 3600'den 4400'e, şube ve ilçe müdürü seviyesindekilerin ek göstergeleri 2200'den 3000'e çıkarılacak. Bu düzenleme mevcut maaşlarda artıştan çok emekli maaş ve ikramiyelerinde ciddi artışa yol açacak.

Türkiye Aile Desteği programıyla ekonomik olarak dezavantajlı ancak mevcut programlardan yararlanamayan kesimlere yönelik 15 milyar liralık yeni bir paketi daha devreye alıyoruz. Vatandaşlarımız yeni pakete hem e-devlet hem de sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları üzerinden haziran ayının 3. haftasından itibaren başvurabilecek. 1 yıl boyunca sürecek ödemelerin ilki Kurban Bayramı öncesi yapılacak.

Kaynak: TGRT Haber
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Tekin 6 Haziran 2022 23:23

Özel sektörde vergi kaçırmayarak yüksek prim yatırıp para üretip emekli olmuşum. O az alıyor fazla vereceğiz, bu az alıyor düzelteceğiz gibi popülst politikalarla gerçekliği sorgulanan enflasyon göstergesine niye mahkum ediliyorum. Küçülmesi gereken,bedel ödeyen neden benim. İntibak istiyorum.

Züfer YAPICI 6 Haziran 2022 19:47

Cumhur Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a Çok Teşekkür Ediyorum. Rabbim kendilerine Sağlıklı uzun ömürler versin. Bağımsız Türkiye için 2023 de yine Reis ile yola devam.

Sonraki Haber Yükleniyor...