İftarı sakın çorba ile açmayın! Düşük tansiyonu olanlar dikkat
Uzmanlardan ezber bozan bir açıklama geldi. İftarı çorba ile açılmamasının nedenleri sıralandı. Öte yandan düşük tansiyon hastalarına ise tavsiyeleri vardı. İşte uzman isimlerden iftarda tüketilmesi gereken besinlere dair detaylar.
Ramazan ayının iftar yemeğiyle normal beslenmemiz arasında bir fark olmadığını belirten Türkiye Hastanesi'nden Uzman Diyetisyen Bahattin Arslan, tgrthaber.com.tr'den Berrak Arıcan'a verdiği demeçte ''Aç kalacağım'' düşüncesinin doğru olmadığını ifade etti.
İFTAR SOFRASINDA NELER OLMALI?
Ramazan boyunca iftar yemeklerinde abartılmaması gerektiğini vurgulayan Arslan şunları söyledi:
''Ramazan'ın ilk gününde iftar aslında bizim normal beslenmemize denk geliyor. Sahuru bir kahvaltı gibi düşünebiliriz. Normal koşullarda da birçok kişi akşam yemeğini iftar saatinde yiyor. O yüzden çok da abartmamak gerekiyor. Yani vücuda fazla yüklenip ertesi gün ''Ben aç kalacağım'' gibi düşünmemek gerekiyor. Bu sıralar popüler diyetler var, 16-8 diyetleri gibi... Bazı kişiler açlık diyetleri yapıyorlar, Ramazan da buna benzer bir durum...''
ŞEKERİ YA DA TANSİYONU OLANLAR DİKKAT!
İftarı açarken şeker ve tansiyon hastalarının farklı yiyecekler tercih etmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Arslan, şu ifadeleri kullandı:
''Şekerimizi dengelemesi için bir bardak su ve bir hurma ya da bir kayısı ile iftar açılabilir. Çorba ile iftar açmayın gaz yapar. Tansiyonu düşük olanlar iftar açmak için zeytini tercih edebilir. Bu sayede kısa sürede tansiyon dengesini sağlayabilir.
Arkasından yavaş yenen bir çorbayla destek verilip biraz yemeğe ara verilmesi gerekiyor. Çünkü uzun süre bir açlık var ve midemiz boş, bu mideyi bir anda doldurduğumuz zaman mide yeterli asit salgılayamıyor. Mide yeterli asit salgılayamadığı için de halsizlik, bitkinlik ve gerginliğimiz oluşuyor ve hipoglisemiye giriyoruz. Bu esnada çok yiyeceğimizi düşünüyoruz ama yiyemiyoruz. Çünkü midemiz bunu engelliyor.''
''SIVI İHTİYACI İÇİN YOĞURT YERİNE AYRAN TÜKETİN''
Yavaş içilen bir çorbanın ardından pilav tercihinde de sağlık sorunlarına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Arslan, diyetisyenlerin yasakları olmadığını aslında sadece beslenme düzeninde değişiklikler yapılması gerektiğini anlattı:
''Çorbanın ardından etli bir sebze yemeği, pilav olabilir. Diyabet hastalığı olanlar pirinç pilavı yerine bulgur pilavı tercih etmeliler. Ekmek ürünlerinden pide olabilir, tam buğday ürünleri olabilir. Diyetisyenler önerilerini kişinin sağlık şikayetlerine göre yaparlar. Mesela diyetisyenler, ''Pide yasaktır'' ya da ''Şu yasaktır'' demezler. Fakat kişinin belirli rahatsızlıkları ya da komplikasyonları varsa beslenme düzeninde değişiklik yapılmalı.''
''Sıvı ihtiyacı için yoğurt yerine ayran tüketmelisiniz. Bağırsaklarını iyi çalışsın diye mutlaka salatayı beslenmenize ekleyin.''
