Yabancı yatırımcının derdi para değil, işçi! Z kuşağı çalışmak istemiyor

İnşaat, kimya ve tekstil sektöründe yaşanan personel bulma sıkıntısı otomotiv sektörüne de sıçradı. Özellikle ana sanayi ve tedarik zincirinin yoğun olduğu bölgelerde genç personel bulmak samanlıkta iğne bulmaya eşdeğer. Yapılan bir araştırmaya göre 1995 ila 2015 yılları arasında doğan ve Z kuşağı olarak adlandırılan gençler günde 5 saatten fazla çalışmaya sıcak bakmıyor.

Yeni nesil çalışanların beklentileri anlamakta zorlandıklarını dile getiren Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Albert Saydam yaşadıkları bu sıkıntıyı Türkiye gazetesinden Ali Çelik'e anlattı.

YATIRIMIN ÖNÜNDE ENGEL

Bir taraftan işsizlik rakamlarının konuşulduğunu ancak diğer taraftan fabrikaların çalıştıracak insan bulamadığını dile getiren Çelik, "Örneğin Bursa’da, Sakarya’da, Gebze’de çalışan bulmak artık çok zor. Yabancı firmaların Türkiye’ye yatırım yapmak istediğinde bize birçok konuda danışacağı başlık varken ‘İşçi problemi gerçekten var mı?’ diye soruyor. Bakın teşvikleri, elektrik maliyetini değil; yatırım yaparsam eleman bulabilir miyim diye düşünüyorlar” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.

MÜHENDİS, ŞOFÖRLÜK PEŞİNDE

Personel sıkıntısının tekstilden otomotive tüm sektörlerin en büyük sorunlarından biri hâline geldiğine dikkat çeken Saydam, “Şu anki nesil, sıfırdan başlarken en üstteki pozisyonlara gözünü dikiyor. Örneğin yeni bir mühendis, sorsanız tekstil gibi eski bir sektör yerine otomotivi tercih ederim diyor. Otomotivi beğenmiyor, savunma sanayine göz dikiyor, oradan vakıf şirketlerine göz dikiyorlar, hiçbirini beğenmeyen yurt dışına gitmek istiyor. Sonra yeni nesil gözünü yurt dışına dikti deniliyor. Peki yurt dışına giden ne yapıyor? Uber’de çalışıp hayatını yaşama derdinde" ifadelerini kullandı.

Yabancı bir ortaklarıyla yaşadığı diyaloğu paylaşan Saydam "İngiltere’de çalıştığımız dev bir ana sanayi firması bana ‘Bir mühendisimiz çalışma saatleri daha esnek diye Uber’de çalışıp şoförlük yapmaya başladı. İşi bıraktı, sırf bu yüzden mühendis kaybediyoruz’ dedi. Bu arada bu bahsettiğim şirkette 4 Türk mühendis vardı, şu anda 400 civarında. Türk mühendis derken İngiltere’de yaşayan değil, Türkiye’den gitmiş mühendislerden bahsediyorum” şeklinde konuştu.

"ÇALIŞAN SAYISI ARTARSA EKONOMİ HIZLA YÜKSELİR"

Yeni çalışan bulma sıkıntısının yanı sıra bir de personel kaybetme sorunlarına dikkat çeken TAYSAD Başkanı Saydam, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün paranız olur yatırım yaparsınız. Para kazanılır, kaybedilir. Ama çalışana yaptığınız yatırım kaybedilirse geri dönüşü yok. Bunun için bizim amacımız ilk önce kan kaybetmemek. Biz Türkiye olarak 85 milyonluk nüfusumuzun sadece 35 ila 38 milyonu iş gücüne katılabilmişiz. Bu 35 milyonu 40-45 milyona çıkardığınız zaman hem arz-talep dengelenir hem ekonomimiz güçlenir hem de büyüme hızımız artar. Örneğin nüfus olarak aynı boyutta olduğumuz Almanya’da 50 milyon çalışan var. Ortalama yaşı da bizden 10 sene daha fazla. Çalışan sayımız artarsa ülke ekonomimiz çok hızlı yükselir.”