Tgrt Haber
08 Ekim 2018 13:09 - Güncelleme : 16 Şubat 2022 12:12

KOAH ve astım hastaları dikkat! Bu mağara şifa kaynağı

Dünyanın en büyük ve en görkemli mağaralarından biri olan Tokat Ballıca Mağarası ziyaretçilerini kendisine hayran bırakıyor. Temiz havası ile KOAH ve astım hastalarının şifa bulduğu mağara tam 680 metre uzunluğunda.

KOAH ve astım hastaları dikkat! Bu mağara şifa kaynağı
KOAH,astım

Dünyanın en büyük ve en görkemli mağaralarından birisi olan Tokat Ballıca Mağarası ziyarete açıldı. 680 metre uzunluğunda ve 8 salonu ile ziyaretçilerini hayran bırakan mağara, temiz oksijenli havası ile KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) ve astım hastalarına şifa oluyor. Milyonlarca yılda oluşan doğa harikası mağaranın henüz ziyarete açılmayan ve keşfedilmemiş bölümleri ile gizemini korumayı sürdürüyor. Yaşı yaklaşık 3.4 milyon yıl olarak tespit edilen Ballıca Mağarası, şimdiye kadar tespit edilen tüm mağara oluşumlarına sahip olmanın yanı sıra, özgün Soğan Sarkıtları ile de uluslararası önem taşıyor. Mağaranın ziyarete açılan bölümlerinde dolaşmak, her adımda hayrete düşüren, heyecan veren gizemli bir yolculuğa çıkmak gibi geliyor. 1995 yılında turizme açılan mağara büyük damla taşlar salonu, sütunlar salonu, mantarlı salon, fosil salon, çöküntü salonları ile ziyaretçilerini hayran bırakıyor.

KOAH ve Astım hastaları akın ediyor

Ballıca Mağarası, temiz oksijenli havası ile KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) ve astım hastaları şifa buluyor. Tokat'ın Pazar ilçesine bağlı Ballıca Köyü'nde, deniz seviyesine göre 1.085 m. rakımda yer alan Ballıca Mağarası yaz-kış ortalama sıcaklığı 18 derece ve nem oranı yüzde 54 seviyesinde. Mağaraya erken saatlerde gelen hastalar belirli noktalarda oluşturulan banklarda 3-4 saat oturarak bol bol oksijen alıyor. Dışarıda oksijen tüpü ile dolaşan hastalar mağarada oksijen tüpü takamadan rahat nefes alabiliyor.

KOAH ve astım hastaları dikkat! Bu mağara şifa kaynağı

Mağaraya gelen şifa buluyor

İstanbul'dan Tokat'a eşi ile birlikte gelen KOAH hastası Şevket Kula, nefes almakta zorlandığı için Ballıca Mağarasına gelerek şifa bulmaya çalıştığını belirterek, "Faydasını görüyoruz ama daha uzun süre kalmak gerekiyor. Zaman zaman gelebiliyoruz" dedi. Eşi Gülten Kula ise mağaraya girdiklerinde temiz oksijen alarak rahatlama hissettiklerini ifade ederek, "KOAH hastasıyım mağarada nefes alışım çok daha rahatladı. Mağara temiz havasının yanı sıra çok etkileyici. Her köşesi ayrı güzel" diye konuştu.

Samsun'dan Tokat'a eşi ile gelen astım hastası Özay Yılmaz, 4 gündür mağarada belirli saatlerde gelerek dinlendiklerini ifade ederek, "18 saat Ballıca Mağarasında kaldım. İnşallah şifa bulursam tekrar geleceğim. Mağarayı çok beğendik. Havası da temiz geldi. Memnunuz, herkese de tavsiye ederiz" diye konuştu. Rıza Yılmaz ise bol oksijenli mağaranın bulunduğu ilçede konaklayacak bir otel olmamasından yakınarak, "Edindiğimiz bilgiye göre mağaraya girdiğinizde en az 3 saat kalmak, 3 gün geçirmek gerekiyor. Ama Pazar ilçesinde konaklama yeri yok. Tokat'a gidip geliyoruz" dedi.

KOAH ve astım hastaları dikkat! Bu mağara şifa kaynağı

Yılda ortalama 100 bin kişi ziyaret ediyor

Ballıca Mağarası Sorumlusu Akın Erol, tabiat parkı olarak ilan edilen mağaranın yerli ve yabancı turistlerin her geçen gün arttığını kaydetti. Turistlerin yanı sıra mağaranın astım ve koah hastaları tarafından da ilgi gördüğünü ifade eden Erol, "Süreç olarak günümüzden 3.5 milyon yıl önce oluşum başlamış. Günümüzde de bu oluşum devam ediyor. Yıllık ortalama 100 bin kişinin ziyaret ettiği bir alan. Bugünlerde de özellikle astım , nefes darlığı çeken hastalara iyi gelmekte. Mağara akşamdan sabaha kendini temizliyor. Sabah erken saatlerde gelip birkaç saat oturmak birkaç gün bunu tekrarlamak gerekiyor. Yurt içi ve yurt dışından hastalar gelen hastalar faydasını görüyor. Özellikle bu tür hastaların denemesinde fayda var"

RÜYASINDA 13 BİN TANE DİKTİ

Amasya’da yaşayan çiftlik sahibi Ahmet Karan, rüyasındaki 'hünnap dik' sesi üzerine çiftliğindeki bütün meyve ağaçlarını söküp yerine Çinlilerin ‘ölümsüzlük meyvesi’, Avrupalıların ise ‘süper meyve’ dedikleri hünnap ağacından 6 yılda 13 bin adet dikerek tonlarca yetiştirip satıyor. 

Amasya - Suluova yolu üzerindeki ‘Yeşil Vadi’ adlı çiftliğinin bulunduğu mevkide uzun yıllardır başta elma olmak üzere çeşitli meyvelerden yetiştirmesine rağmen istediği geliri elde edemeyip meyvecilikten ümidini kestiği sırada rüyasındaki ‘daha ne duruyorsun, hünnap dik’ sesiyle irkilmesi sonrası bu meyveyi yetiştirmek için araştırmalar yapıp harekete geçtiğini anımsatan Boğaziçi Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu Ahmet Karan, “130 dekar bir alanda yaklaşık 13 bin hünnap ağacı yetiştirdik. Her sene 2 bin, 2 bin 500 civarında bir dikim yaptık. Bugün gerçekten Türkiye’nin en ciddi hünnap bahçesini Amasya’ya kazandırdık” dedi. 

Tonlarca üretip sattığı hünnaplardan elde ettiği gelirle borçlarını ödeyip ekonomik olarak düzlüğe çıkan 50 yaşındaki Karan, “Ciddi anlamda bize faydası oldu. Özellikle ilaç masrafının düşük olması ve şu anda Türkiye’de değer bulup karşılık anlamında tatmin edici olması bizim için mutluluk verici” diye konuştu. 

Hünnabın Çin’de çok önem verilen bir meyve olduğunun altını çizen evli ve 4 çocuk babası Karan, “Çinliler milyonlarca ton hünnap yiyorlar. Bunun sebebi de sağlıkla ilgili. Çinliler hünnap için ‘ölümsüzlük meyvesi’ diyorlar. Avrupalılar da 21. yüzyılın en ciddi meyvelerinden biri olarak görüyor ve ‘süper meyve’ ismini takmışlar” diye konuştu. 

Toptan olarak 5-6 lira arasında fiyatlarla sattıkları bu meyvenin üretiminin Amasya’da daha çok yayılmaya başladığına değinen Karan, “İnanıyorum ki hünnap elmanın yerini alacak. 5-6 sene sonra Amasya’ya giren turistler ve ziyaretçiler hünnap heykeliyle karşı karşıya kalacaklar” şeklinde konuştu. 

Hünnap çok faydalı 

Hünnap pektin, tanen, müsilaj, şeker ve C vitamini ihtiva ediyor. Hünnap, reçel ve sirke yapımının yanı sıra bitkisel ilaç olarak da kullanılıyor. Hünnabın, astım ve solunum sistemi hastalarına çok faydalı olduğu, balgam sökücü ve öksürük kesici özelliği olduğu biliniyor. Kanı temizleyip bağırsakları çalıştıran hünnap, streste vücudun kendini tekrar inşa etmesini hızlandırıyor. Nezle ve soğuk algınlığına karşı direnci artıyor. Şekeri dengeliyor. 

Zihni ve bedeni yorgunluk, zafiyet, ağrı kaynaklı uykusuzluk durumlarında insana güç veriyor ve ateşi de düşürüyor. 

Uzmanlar her sabah 3 hünnap yemeyi tavsiye ediyor. 

KOAH ve astım hastaları dikkat! Bu mağara şifa kaynağı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...