21 yıl evli kaldı, 3 çocuğunun kendisinden olmadığını öğrendi: Mağdur adam ilk kez konuştu

Kağıthane'de yaşayan pastacı Necdet Ç. (45), 21 yıl önce İlkay Y. (37) ile evlendi. Evliliği boyunca şu anda 20, 11 ve 10 yaşlarında olan 3 çocuk dünyaya getiren İlkay Y., iki yıl önce ise evden ayrıldı. Necdet Ç. eşini dönmeye razı edemeyince boşanma davası açtı.

Dava devam ederken çocukların velayetini de istedi. İlkay Y. ise eve gelerek çocukları görmek isteyen Necdet Ç.’ye “Neden çocukların velayetini istedin? Çocuklar senden değil ki” dedi. Necdet Ç. çocukların velayetini alacağı için eşinin böyle bir savunma yaptığını düşündü. Bu sırada boşanma davası sonuçlandı. Mahkeme çiftin boşanmalarına ve yaşları küçük iki çocuk için Necdet Ç.’nin 600 lira nafaka ödemesine hükmetti. Çocukların velayeti de annelerine verildi.

DNA TESPİTİ İSTEDİ

Necdet Ç. boşandığı eşinin sözleri üzerine çocuklarına soy bağının reddi davası açtı ve DNA tespiti istedi. Mahkeme 3 çocuğu ve Necdet Ç.’yi Adli Tıp Kurumu’na sevk etti. Çıkan DNA sonucuna göre, çocukların hiçbirinin babası Necdet Ç. değildi. Necdet Ç. avukatı Nahide Siller aracılığıyla eski eşine 10 bin lira maddi, 500 bin lira da manevi tazminat istemiyle dava açtı.

‘EVİMİN TAPUSUNU BANA GERİ VERSİN’

Eski eşinin 21 yıllık evlilikleri süresince hiç açık vermediğini belirten Necdet Ç., şunları söyledi: “İlk davayı ben açtım. Davayı geri çektirdiler. Bu defa o dava açtı. Geçen yıl ocak ayında boşandık. Boşanma süreci devam ederken Sadık B. ile yaşamaya başladı. Çocuklarımı istiyordum. DNA testiyle çocukların benden olmadığını öğrendim. Çocukların biyolojik babalarının kim olduğunu da bilmiyorum. Evimin tapusu da onun üzerineydi. Tapumu geri versin. Elin çocuğunu ne yapayım ben? Çocukların şu an hangi soyadı taşıdıklarını da bilmiyorum. O kadın Allah’ından bulsun.”

500 BİN TL MANEVİ, 10 BİN TL'DE MADDİ TAZMİNAT İSTEDİ

Necdet Ç'nin avukatı Nahide Siller yaptığı açıklamada “Müvekkilim bana geldiğinde karısının evi terk ettiğini çocukları alıp gittiğini söyledi. Çocuklarını müvekkilime göstermediğini belirtti. Biz de buna istinaden boşanma davası ve çocukların velayetini almak için dava açtık. Bu süre zarfında eşi müvekkilime çocukların kendisinden olmadığını ve neden velayet istediğini belirtmiş. Müvekkilim bundan şüphelendiği için boşanma davası kesinleştikten sonra 3 çocuğa karşı soy bağının reddi davasını açtık. Davanın vekili de soy bağının reddi davasında müvekkilinin çocuklarının kimden olduğunu bilmediğini DNA tespitini sonucuna göre de babalarının olup olmadığını öğreneceğini söyledi. Daha sonra 3 çocuk ve baba Adli Tıp Kurumuna gitti. İlgili örnekler alındıktan sonra müvekkilimin 3 çocuğun babası olmadığı tespit edildi. Şu anda dava da kesinleşti dava kesinleştikten sonra da biz anneye karşı maddi ve manevi tazminat davası açtık. Manevi olarak 500 bin TL ve 10 bin TL'de maddi tazminat talep ettik. Baba şu anda manevi olarak çöküntü geçirdi çocukların artık kendisinden olmadığını öğrendiği için görüşmek de istemiyor” şeklinde konuştu.

21 yıllık eşi tarafından aldatıldığını yıllar sonra öğrenen pasta ustası Necdet Ç, "21 yıllık hayatım meğer yalandan ibaretmiş" şeklinde konuştu 

DNA testiyle üç çocuğunun kendisinden olmadığını öğrenen pasta ustası Necdet Ç. (45), yaşadıklarını Hürriyet’e anlattı. 21 yıllık eşi İlkay Y.’nin (37) kendisini terk ettiği iddiasıyla boşanma davası açıp 3 çocuğunun velayetini isteyince hayatının yalanıyla karşı karşıya kalan Necdet Ç., şunları söyledi: “Eski eşimle köylerimiz çok yakındı. Uzaktan da akrabam olur. Askerden geldikten sonra İlkay Y. ile görücü usulü evlendik. Evlendiğim zaman birikmiş param vardı. O zamanlar kendime bir pastane açmıştım. Kalan para ile Kâğıthane’de bir ev aldım. O dönem eşimin babası bana ‘Sen işyeri açtın. Batarsan evine haciz gelir. Evi İlkay’ın üzerine yap’ dedi. Ben ilk başta kabul etmedim. Çok baskı yapınca eşimin üzerine yaptım. 21 yıllık evliliğimiz boyunca üç çocuğumuz oldu. Yıllarca hiçbir şüphe duymadım. Benden habersiz bir yere gitmezdi. Günde 8 saat çalışırdım. Eşim akşamları da bir yere çıkmazdı. Çocuklarım eve kim gelir, kim gider hep anlatırdı. Evin ve çocukların hiçbir ihtiyacını eksik bırakmazdı. İyi bir ev kadınıydı. Bazen babasının evine gider bir gün kalırdı. Eşimin beni evimizde aldatmadığına eminim. ‘BABA EVİNDE ALDATTI’ Babasının evinde beni aldattığına inanıyorum. Çünkü benden habersiz evden çıkmazdı. Çocuklarla evde otururdu. Bazı günler babasının evine giderdi. Evlerimiz yakın olmasına rağmen orada yatardı. Ben arabayla götürüp babasının kapısına bırakırdım. Sonra ertesi gün gidip kendim alırdım. Bizim çevre köylerden S.B. adında bir adam vardı. Onunla beni aldatıyormuş. Zaten bütün çocukların babasının o olduğuna inanıyorum. Eşimi en son 6 yıl önce gördüm. Hiçbirinin telefon numarası ve adresi yok. Sadece S.B. ile İstanbul’da yaşadıklarını biliyorum. Sürekli adres değiştiriyorlar. Çocuklarım da beni aramıyor, 5 yıldır görmüyorum. Yıllarca beslediğim, büyüttüğüm çocuklar benim değilmiş. Çocuklar hastanede doğarken yanında ben vardım. İlk kucağıma ben aldım, okula ben götürdüm. Bütün hayatım yalandan ibaretmiş. Şimdi oturduğum ev eşimin üzerine. Eşim evi satmasın diye mahkeme haciz koydu. Ömrüm boyunca çalışıp kazandığım ev de elimden giderse hiçbir şeyim kalmayacak. Eski eşimden hiçbir beklentim yok. O ve kaçtığı adam Allah’ından bulsun.”