Tgrt Haber
03 Ocak 2024 07:47 - Güncelleme : 03 Ocak 2024 07:47

İstanbul’un tarihî röntgeni çekiliyor... İbrahim Hilmi Bey'in arşivi kitap olacak

Sırtında taşıdığı merdivenle senelerce İstanbul'un Osmanlı dönemi tarihî eserlerini kaydeden İbrahim Hilmi Tanışık'ın arşivi kitaplaştırılıyor. Çalışmayı yürüten Fatih Dalgalı, “Şehrin röntgenini daha iyi çekmiş olacağız” dedi.

Editör: Suat Vilgen / Kaynak: Türkiye gazetesi
İstanbul’un tarihî röntgeni çekiliyor... İbrahim Hilmi Bey'in arşivi kitap olacak
istanbul,tarih

1900’lerin ilk yarısında İstanbul'un mimari ve kültürel güzelliklerini kayıt altına alan isimlerin eserleri bir bir gün yüzüne çkartılırıyor. Simaları ve hikâyeleriyle İstanbul’u anlatan Reşat Ekrem Koçu, tasavvuf kültürüyle şehri resmeden Cemaleddin Revnakoğlu, mezar taşlarını yazan Fazıl Ayanoğlu bu isimlerden birkaçıydı. Bu İstanbul sevdalılarına şimdi de İbrahim Hilmi Tanışık'ın arşivi ekleniyor.

İSTANBUL'U KARIŞ KARIŞ NOT ALTINA ALDI 

Yazarın otuz yılı aşkın zamanda İstanbul'u adım adım dolaşarak aldığı notlar, çektiği fotoğraflar ve daha birçok vesikadan meydana gelen yaklaşık 4 bin sayfalık arşivi, Fatih Dalgalı tarafından gün kitaplaştırılıyor. Tanışık’ın torunu İbrahim Akın Kurtoğlu’yla birlikte çalışan Dalgalı, ilk olarak yazarın camilere dair metinlerini “İstanbul Camileri” isimli iki ciltlik kitaba dönüştürüldü. Üsküdar Belediyesi tarafından okurlara sunulan eserin yeni ciltlerinin de hazırlanması planlanıyor.

ÖNCE BURSA'YI KAYDETTİ

Türkiye gazetesine çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Fatih Dalgalı, Tanışık’ı anlatarak “Muallim mektebinden mezun olan İbrahim Hilmi Efendi, katıldığı I. Dünya Savaşı’nın ardından Ruslar tarafından esir alınıyor. Kırım’daki esaret hayatından kurtulduktan sonra ise 1920’de gittiği Bursa’da tarihî eserleri kaydetmeye başlıyor. 1927’de İstanbul’a geldiğinde ise âdeta daha büyük hazine buluyor. Kaybolacaklarını hissetmiş gibi üzerinden kitabe olan her esere dair notlar alıp fotoğraflar çekiyor ve arşivine dâhil ediyor. Çeşmeler, camiler, hanlar, hamamlar…" ifadelerini kullandı. 

1930'LU YILLARDA KIYIM BAŞLIYOR

Tanışık'ın istatistik merakına dikkat çeken Dalgalı, "Bir nevi rakamlarla tarihî eserlerin resmini çiziyor. 1930’lardan 1966’ya kadar yaklaşık 4 bin sayfalık notlar meydana getiriyor. Sonra hakikaten 1930’lu yıllarda başlayan imar faaliyetleri vs. neticesinde İstanbul’da birçok eser yok oluyor. Kaybolan bu mimari eserler de Tanışık’ın notlarında yer buluyor. Torunu Akın Kurtoğlu tarafından korunan Tanışık’ın arşivinin önemli bir kısmı bugüne kadar hiç yayınlanmadı” dedi 

SIRTINDA MERDİVENLE YOLLARA DÜŞTÜ

Tanışık’ın hat sanatçısı olan babası ve hocası Hafız Kemal sayesinde tarihî eserlere merak duyduğunu kaydeden Dalgalı “Kendisi körüklü deri çantasına defteri, kalemi ve fotoğraf makinesini alarak yollara düşüyor. Kitabelere ulaşabilmek için de sırtında bir merdiven taşıyor. İstanbul’u devamlı yürüyerek dolaşıyor. Maddi imkânlarının sınırlı olması da bunda etkili oluyor” şeklinde konuştu. 

“İbrahim Hilmi Tanışık’ın böyle bir arşivinin olduğu bilinmiyordu” diyen Fatih Dalgalı sözlerine şöyle devam etti: Yirminci yüzyılda İstanbul’un mimari eserlerini çalışan isimlere şimdi İbrahim Hilmi Tanışık da ilave oldu. Arşivden hamamlar ve kitabelere dair yeni kitaplar da çıkarmayı düşünüyoruz. Böylece yeni kaynaklarla, yeni bilgilere ulaşmış olacağız. İstanbul’un tarihi biraz daha aydınlanacak. Böylece şehrin röntgenini daha iyi çekmiş olacağız. 

SIRADA YENİ ARŞİVLER VAR

Fatih Dalgalı, aynı dönemde az bilinen başka isimlerin de İstanbul’a dair araştırmalar yapıp notlar tuttuğunu, kendisinin ise bu arşivlerin peşinde olduğu söylüyor. Dalgalı, “Henüz peşinde olduğum ve pek bilinmeyen başka kişiler de arşiv tuttu. Bu arşivlerin bazıları ailelerin elinde, bazıları ise kurumlara dair kütüphanelerde yer alıyor. Onlara da ulaşıp kitaplar hâlinde gün yüzüne çıkarmayı hedefliyorum” ifadelerini kullandı. 

"NE HAZİN!" 306 CAMİ YOK OLDU

İbrahim Hilmi Tanışık’ın “İstanbul Camileri” adlı eseri ise vefatından önce hazırlanıyor fakat teslim edilen yayınevi tarafından basılamıyor. Fatih Dalgalı 12 sene evvel yazarın torunu İbrahim Akın Kurtoğlu ile tanışıp notlar üzerinde çalışarak eseri tekrar yayına hazırlıyor. Kitap yapılacak yeni ihya ve restorasyon çalışmalarına yol gösterecek. Tanışık, eserde 1800’lü yılların ortasında 906 olan İstanbul camilerinin sayısının nüfusta artışına rağmen yıkımlar vs. sebeplerle 600'e düştüğünü anlatarak “Ne hazin sonuç, değil mi?” ifadesini kullanıyor.

Kaynak: Türkiye gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...